AlimAllah-Bilim Allah'ın yasasıdır.-Kuran, islam, bilgi paylaşımı üzerine

Orjinalini görmek için tıklayınız: Suara Suresi 121
şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orijinal sürümü göster.
İnne fî zâlike le âyeh(âyeten), ve mâ kâne ekseruhum mu’minîn(mu’minîne).

1. inne : muhakkak
2. fî zâlike : bunda var
3. le : elbette, mutlaka
4. âyeten : bir âyet, bir ibret
5. ve mâ kâne : ve olmadı
6. ekseru-hum : onların çoğu
7. mu`minîne : îmân edenler, mü`min olanlar, Allah`a ulaşmayı dileyenler
İmam İskender Ali Mihr : Muhakkak ki bunda mutlaka bir âyet (ibret) vardır. Ve onların çoğu mü`min olmadılar (Allah`a ulaşmayı dilemediler).
Diyanet İşleri : Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz.
Adem Uğur : Doğrusu bunda büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki bu olayda bir mucize - ders vardır. . . Ne var ki onların ekseriyeti iman edenler değillerdir!
Ahmet Tekin : Bunlarda kesinlikle, Allah’ın kudretine, ilmine, hikmet sahibi olduğuna işaretler, insanlar için ibretler vardır. Onların çoğu iman edecek değildi.
Ahmet Varol : Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu iman etmemişti.
Ali Bulaç : Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.
Ali Fikri Yavuz : Muhakkak ki (onlara yaptığımız) bu işte, (geride kalanlar için) bir ibret var, öyle iken onların çoğu mümin olmadı.
Bekir Sadak : Dogrusu bunda bir ders vardir, ama cogu inanmamistir.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki bunda öğüt ve ibret vardır. (Ne yazık ki) onların çoğu imân etmediler.
Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu bunda bir ders vardır, ama çoğu inanmamıştır.
Diyanet Vakfi : Doğrusu bunda büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler.
Edip Yüksel : Bunda bir ders var; ancak çoğunluk inanmaz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şübhesiz bunda mutlak bir âyet var öyle iken ekserîsi mü`min olmadı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şüphesiz bunda mutlak bir ibret vardır; öyle iken çoğu iman etmedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şüphesiz bunda mutlak bir âyet (alınacak ders) vardır; ama çokları iman etmiş değillerdir.
Fizilal-il Kuran : Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler vardır. Onların çoğunluğu inanmamış kimselerdi.
Gültekin Onan : Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu inançlı olmamıştır.
Hasan Basri Çantay : Şübhe yok ki bunda mutlak bir ibret vardır. (Fakat) onların çoğu îman ediciler değildir.
Hayrat Neşriyat : Muhakkak ki bunda, elbette bir ibret vardır. Fakat onların çoğu îmân etmiş kimseler değildir.
İbni Kesir : Muhakkak ki bunda, bir ayet vardır. Ama onların çoğu mü`minler olmadı.
Muhammed Esed : Şüphesiz bu (kıssada insanlar için) bir ders vardır, onların çoğu (buna) inanmasa da.
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki, bunda elbette bir ibret vardır. Halbuki, onların ekserîsi imân etmiş olmadılar.
Ömer Öngüt : Şüphesiz ki bunda âyet (kudretimize bir nişane) vardır. Yine de onların çoğu iman etmezler.
Şaban Piriş : İşte bunda da bir ibret vardır. Fakat, onların çoğu yine de inanacak değillerdir.
Suat Yıldırım : Elbette bunda alınacak ibret var, fakat onların ekserisi ders alıp da iman etmezler.
Süleyman Ateş : Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanmazlar.
Tefhim-ul Kuran : Hiç şüphe yok, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.
Ümit Şimşek : İşte bunda bir âyet vardır. Fakat onların çoğu yine iman etmez.
Yaşar Nuri Öztürk : Bunda elbette bir ibret var. Ama onların çoğu müminler değildi
Referans URL