09.09.2012, 09:13
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Andolsun saf saf dizilenlere!
2. Önlerindekini sürdükçe sürenlere!
3. Zikir okuyanlara!
4. Şüphe yok ki sizin ilâhınız bir tektir.
5. Göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunanların da Rabbidir, doğuların da Rabbidir.
6. Biz yakın göğü bir ziynetle, yıldızlarla süsledik.
7. Ve onu azgın her şeytandan koruduk.
8. Onlar Mele-i âlâ`ya kulak verip, olup bitenleri aslâ dinleyemezler. (Dinlemeye kalkışsalar) her yönden sürülüp atılırlar.
9. Kovularak onlara sürekli bir azap vardır.
10. Hele bir tek söz kapan olursa delici bir alev onun peşine düşüverir.
11. Şimdi sor onlara! Kendilerini yaratmak mı daha zordur, yoksa bizim (diğer) yaratmış olduklarımızı yaratmak mı? Biz insanı özlü ve yapışkan bir çamurdan yarattık.
12. Hayır! Sen onlara şaşıyorsun. Onlar ise alay ediyorlar.
13. Kendilerine öğüt verildiği zaman öğüt almazlar.
14. Bir âyet (mucize) gördüklerinde alaya kalkışırlar.
15. Ve derler ki: "Bu apaçık bir büyüdür."
16. "Öldüğümüzde, toprak ve kemik olduğumuz da mı, biz mi diriltileceğiz?"
17. "Önceki atalarımız da mı?"
18. De ki: "Evet, hem de hor ve hakir olarak!"
19. O sadece korkunç sesten ibarettir. O anda gözleri birden bire açılıp etrafa bakarlar.
20. "Eyvah bize! İşte bu hesap günüdür!" derler.
21. Bu, işte sizin yalanladığınız ayırt etme günüdür.
22. Zâlimleri ve onların eşlerini toplayın, onların taptıklarını da.
23. Allah`tan başka. Ve onları cehennem yoluna götürün.
24. Durdurun onları! Çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.
25. Onlara: "Size ne oldu ki birbirinizle yardımlaşmıyorsunuz?" denilir.
26. Hayır! Onlar o gün teslim olmuşlardır.
27. Onlar birbirlerini suçlayıp çekişirler.
28. "Siz bize sağdan gelir, suret-i haktan görünürdünüz!" derler.
29. Dediler ki: "Hayır! Zaten siz inanan kimseler değildiniz."
30. "Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu, siz kendiniz azgın bir topluluk idiniz."
31. "Artık Rabbimizin sözü bize hak oldu. (Azabımızı) muhakkak tadacağız."
32. "Evet biz sizi kışkırttık. Çünkü kendimiz azgındık."
33. O halde o gün hepsi azapta müşterektirler.
34. Biz suçluları böyle yaparız.
35. Onlara: "Allah`tan başka ilâh yoktur." denildiği zaman büyüklük taslarlardı.
36. "Cinlenmiş bir şâirin hatırı için biz ilâhlarımızı terk mi edeceğiz?" derlerdi.
37. Hayır! Doğrusu o, gerçeği getirmiş ve peygamberleri de doğrulamıştı.
38. Şüphesiz ki siz o pek acıklı azabı tadacaksınız.
39. Ve ancak kendi yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.
40. Ancak Allah`ın hâlis kulları (bu azaptan) istisnâ edilecek.
41. Onlar için bilinen bir rızık vardır.
42. Türlü meyveler kendilerine ikram edilmektedir.
43. Naim cennetlerinde.
44. Tahtlar üzerinde karşılıklı oturmaktadırlar.
45. Kendilerine kaynaktan (doldurulmuş) kadehler dolaştırılır.
46. O berraktır ve içenlere lezzet verir.
47. O içkide ne sersemletme vardır, ne de onunla sarhoş olurlar.
48. Yanlarında da, yalnız kendilerine göz dikmiş, iri gözlü huriler vardır.
49. Sanki onlar örtülüp saklanmış yumurta gibidirler.
50. Birbirlerine dönüp sorarlar.
51. İçlerinden bir sözcü der ki: "Benim bir arkadaşım vardı."
52. Derdi ki: "Gerçekten sen de tasdik edip inananlardan mısın?"
53. "Biz ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, biz mi sorguya çekileceğiz?"
54. (Sonra yanındakilere): "Acaba arkadaşımın nerede olduğunu biliyor musunuz?" dedi.
55. Baktı ve onu cehennemin ortasında gördü.
56. Dedi ki: "Yemin ederim ki sen az daha beni de helâk edecektin!"
57. "Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (oraya) getirilenlerden olurdum."
58. "Biz ölmeyecek miymişiz?"
59. "İlk ölümümüz hariç. Ve azap görmeyecek miymişiz?"
60. İşte bu en büyük kurtuluşun tâ kendisidir.
61. Çalışanlar böyle ebedi bir saâdet için çalışsınlar.
62. Böyle bir nimete konmak mı daha hayırlıdır, yoksa zakkum ağacı mı?
63. Biz o ağacı zâlimler için bir fitne kıldık.
64. Şüphesiz ki o, cehennemin dibinde çıkan bir ağaçtır.
65. Meyveleri şeytanların başları gibidir.
66. Cehennemlikler ondan yerler ve karınlarını onunla doyururlar.
67. Sonra bunun üzerine onlar için kaynar su karıştırılmış bir içki vardır.
68. Sonra dönecekleri yer yine cehennemdir.
69. Doğrusu onlar atalarını sapıklıkta buldular.
70. Kendileri de onların izlerinde koşturup gidiyorlar.
71. Andolsun ki onlardan önce gelip geçenlerin de çoğu sapıtmıştı.
72. Ululuğum hakkı için biz onlara, uyarıcılar göndermiştik.
73. Bak! O uyarılanların sonu nasıl oldu?
1. Andolsun saf saf dizilenlere!
2. Önlerindekini sürdükçe sürenlere!
3. Zikir okuyanlara!
4. Şüphe yok ki sizin ilâhınız bir tektir.
5. Göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunanların da Rabbidir, doğuların da Rabbidir.
6. Biz yakın göğü bir ziynetle, yıldızlarla süsledik.
7. Ve onu azgın her şeytandan koruduk.
8. Onlar Mele-i âlâ`ya kulak verip, olup bitenleri aslâ dinleyemezler. (Dinlemeye kalkışsalar) her yönden sürülüp atılırlar.
9. Kovularak onlara sürekli bir azap vardır.
10. Hele bir tek söz kapan olursa delici bir alev onun peşine düşüverir.
11. Şimdi sor onlara! Kendilerini yaratmak mı daha zordur, yoksa bizim (diğer) yaratmış olduklarımızı yaratmak mı? Biz insanı özlü ve yapışkan bir çamurdan yarattık.
12. Hayır! Sen onlara şaşıyorsun. Onlar ise alay ediyorlar.
13. Kendilerine öğüt verildiği zaman öğüt almazlar.
14. Bir âyet (mucize) gördüklerinde alaya kalkışırlar.
15. Ve derler ki: "Bu apaçık bir büyüdür."
16. "Öldüğümüzde, toprak ve kemik olduğumuz da mı, biz mi diriltileceğiz?"
17. "Önceki atalarımız da mı?"
18. De ki: "Evet, hem de hor ve hakir olarak!"
19. O sadece korkunç sesten ibarettir. O anda gözleri birden bire açılıp etrafa bakarlar.
20. "Eyvah bize! İşte bu hesap günüdür!" derler.
21. Bu, işte sizin yalanladığınız ayırt etme günüdür.
22. Zâlimleri ve onların eşlerini toplayın, onların taptıklarını da.
23. Allah`tan başka. Ve onları cehennem yoluna götürün.
24. Durdurun onları! Çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.
25. Onlara: "Size ne oldu ki birbirinizle yardımlaşmıyorsunuz?" denilir.
26. Hayır! Onlar o gün teslim olmuşlardır.
27. Onlar birbirlerini suçlayıp çekişirler.
28. "Siz bize sağdan gelir, suret-i haktan görünürdünüz!" derler.
29. Dediler ki: "Hayır! Zaten siz inanan kimseler değildiniz."
30. "Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu, siz kendiniz azgın bir topluluk idiniz."
31. "Artık Rabbimizin sözü bize hak oldu. (Azabımızı) muhakkak tadacağız."
32. "Evet biz sizi kışkırttık. Çünkü kendimiz azgındık."
33. O halde o gün hepsi azapta müşterektirler.
34. Biz suçluları böyle yaparız.
35. Onlara: "Allah`tan başka ilâh yoktur." denildiği zaman büyüklük taslarlardı.
36. "Cinlenmiş bir şâirin hatırı için biz ilâhlarımızı terk mi edeceğiz?" derlerdi.
37. Hayır! Doğrusu o, gerçeği getirmiş ve peygamberleri de doğrulamıştı.
38. Şüphesiz ki siz o pek acıklı azabı tadacaksınız.
39. Ve ancak kendi yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.
40. Ancak Allah`ın hâlis kulları (bu azaptan) istisnâ edilecek.
41. Onlar için bilinen bir rızık vardır.
42. Türlü meyveler kendilerine ikram edilmektedir.
43. Naim cennetlerinde.
44. Tahtlar üzerinde karşılıklı oturmaktadırlar.
45. Kendilerine kaynaktan (doldurulmuş) kadehler dolaştırılır.
46. O berraktır ve içenlere lezzet verir.
47. O içkide ne sersemletme vardır, ne de onunla sarhoş olurlar.
48. Yanlarında da, yalnız kendilerine göz dikmiş, iri gözlü huriler vardır.
49. Sanki onlar örtülüp saklanmış yumurta gibidirler.
50. Birbirlerine dönüp sorarlar.
51. İçlerinden bir sözcü der ki: "Benim bir arkadaşım vardı."
52. Derdi ki: "Gerçekten sen de tasdik edip inananlardan mısın?"
53. "Biz ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, biz mi sorguya çekileceğiz?"
54. (Sonra yanındakilere): "Acaba arkadaşımın nerede olduğunu biliyor musunuz?" dedi.
55. Baktı ve onu cehennemin ortasında gördü.
56. Dedi ki: "Yemin ederim ki sen az daha beni de helâk edecektin!"
57. "Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (oraya) getirilenlerden olurdum."
58. "Biz ölmeyecek miymişiz?"
59. "İlk ölümümüz hariç. Ve azap görmeyecek miymişiz?"
60. İşte bu en büyük kurtuluşun tâ kendisidir.
61. Çalışanlar böyle ebedi bir saâdet için çalışsınlar.
62. Böyle bir nimete konmak mı daha hayırlıdır, yoksa zakkum ağacı mı?
63. Biz o ağacı zâlimler için bir fitne kıldık.
64. Şüphesiz ki o, cehennemin dibinde çıkan bir ağaçtır.
65. Meyveleri şeytanların başları gibidir.
66. Cehennemlikler ondan yerler ve karınlarını onunla doyururlar.
67. Sonra bunun üzerine onlar için kaynar su karıştırılmış bir içki vardır.
68. Sonra dönecekleri yer yine cehennemdir.
69. Doğrusu onlar atalarını sapıklıkta buldular.
70. Kendileri de onların izlerinde koşturup gidiyorlar.
71. Andolsun ki onlardan önce gelip geçenlerin de çoğu sapıtmıştı.
72. Ululuğum hakkı için biz onlara, uyarıcılar göndermiştik.
73. Bak! O uyarılanların sonu nasıl oldu?