AlimAllah-Bilim Allah'ın yasasıdır.-Kuran, islam, bilgi paylaşımı üzerine

Orjinalini görmek için tıklayınız: Hakka Suresi 24
şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orijinal sürümü göster.
Kulû veşrebû henîen bimâ esleftum fîl eyyâmil hâliyeh(hâliyeti).

1. kulû : yeyin
2. ve işrebû : ve için
3. henîen : afiyetle
4. bimâ : şeyle, şeyler sebebiyle
5. esleftum : geçmişte yaptınız
6. fî el eyyâmi : günlerde
7. el hâliyeti : geçmiş
İmam İskender Ali Mihr : Geçmiş günlerde yapmış olduğunuz şeyler sebebiyle (mükâfat olarak) afiyetle yeyin ve için!
Diyanet İşleri : (Onlara şöyle denirSmile “Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin, için.
Abdulbaki Gölpınarlı : Yiyin için, âfiyetler olsun, geçmiş günlerdeki yaptıklarınızın karşılığı olarak.
Adem Uğur : (Onlara denir kiSmile Geçmiş günlerde işlediklerinize (iyi amellerinize) karşılık, âfiyetle yeyin, için.
Ahmed Hulusi : Geçmişinizde yaptıklarınızın sonucu olarak şimdi afiyetle yeyip için!
Ahmet Tekin : `Geçmiş günlerdeki iyi amellerinize, peşin olarak önceden gönderdiklerinize karşılık, afiyetle yeyin için.` denir.
Ahmet Varol : Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin ve için.
Ali Bulaç : "Geride kalan günlerde, `peşin olarak sunduklarınıza karşılık olmak üzere,` afiyetle yiyin ve için."
Ali Fikri Yavuz : (Allah, onlara şöyle buyurur): “- Yeyin, için, âfiyet olsun; (dünyadaki) geçmiş günlerde takdim ettiğiniz salih amellere karşılık olarak.”
Bekir Sadak : Onlara soyle denir: «Gecmis gunlerde, pesinen islediklerinize karsilik afiyetle yiyiniz iciniz.»
Celal Yıldırım : Geçirdiğiniz günlerde (işlediğiniz güzel amellerinize) karşılık afiyetle, gönül rahatlığıyla yeyiniz, içiniz !. (denilir).
Diyanet İşleri (eski) : Onlara şöyle denir: `Geçmiş günlerde, peşinen işlediklerinize karşılık afiyetle yiyiniz içiniz.`
Diyanet Vakfi : (Onlara denir kiSmile Geçmiş günlerde işlediklerinize (iyi amellerinize) karşılık, âfiyetle yeyin, için.
Edip Yüksel : Geçmiş günlerinizde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yiyiniz, içiniz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yeyin için afiyet olsun, takdim ettiklerinize mukabil geçmiş günlerde
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yiyin, için, afiyet olsun; geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık olarak!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yeyin, için.» (denir).
Fizilal-il Kuran : Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yiyin için.
Gültekin Onan : "Geride kalan günlerde, `peşin olarak sunduklarınıza karşılık olmak üzere` afiyetle yiyin ve için."
Hasan Basri Çantay : «(Dünyâda) geçmiş günlerde takdim etdiğiniz (iyi amellerin karşılığı olarak afiyetle yeyin, için».
Hayrat Neşriyat : (Onlara denilir kiSmile `Geçmiş günlerde (dünyada) işlediğiniz (sâlih ameller)e karşılık olarak âfiyetle yiyin, için!`
İbni Kesir : Geçmiş günlerde peşinen işlediklerinize karşılık afiyetle yeyin, için.
Muhammed Esed : (Ve böylece kutsanan herkese,) "Geçip gitmiş günlerde ilerisi için yaptığınız bütün (güzel işler)e karşılık neşe ile yiyip için!" (denilecek.)
Ömer Nasuhi Bilmen : (23-24) Toplanacak semereleri pek yakındır. Afiyetle yeyin ve için, geçmiş günlerde takdim etmiş olduğunuz şeylerin mükâfaatı olarak.
Ömer Öngüt : "Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü âfiyetle yiyin, için!"
Şaban Piriş : -Yiyin, için afiyet olsun. Bu, geçmiş günlerde yaptıklarınızın karşılığıdır.
Suat Yıldırım : Kendilerine şöyle denilir: "Geçmiş günlerinizde yaptığınız güzel işlerden dolayı afiyetle, yiyin, için!"
Süleyman Ateş : "Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü âfiyetle yeyin, için!"
Tefhim-ul Kuran : «Geride kalan günlerde, `peşin olarak sunduklarınıza karşılık olmak üzere,` afiyetle yiyin ve için.»
Ümit Şimşek : Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık şimdi âfiyetle yiyin ve için.
Yaşar Nuri Öztürk : Geçmiş günlerde sunduklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyin, için.
Referans URL