AlimAllah-Bilim Allah'ın yasasıdır.-Kuran, islam, bilgi paylaşımı üzerine

Orjinalini görmek için tıklayınız: Taha Suresi 118
şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orijinal sürümü göster.
İnne leke ellâ tecûa fîhâ ve lâ ta’râ.

1. inne : muhakkak
2. leke : senin için
3. ellâ : olmaz, yoktur
4. tecûa
(cûa) : senin acıkman
: (acıktı)
5. fî-hâ : orada
6. ve lâ ta`râ
(arida) : ve sen çıplak kalmazsın
: (çıplak oldu)
İmam İskender Ali Mihr : Muhakkak ki senin için orada (cennette) acıkmak ve çıplak kalmak yoktur.
Diyanet İşleri : “Şüphesiz senin için orada aç kalmak, çıplak kalmak yoktur.”
Abdulbaki Gölpınarlı : Çünkü aç kalmaman da ancak oradadır, çıplak kalmaman da.
Adem Uğur : Şimdi burada senin için ne acıkmak vardır, ne de çıplak kalmak.
Ahmed Hulusi : "Oysa senin için onda (biyolojik - hayvansı - madde beden olmadığı için) ne acıkma (hissi) var ne de çıplak kalma!"
Ahmet Tekin : `Senin acıkmaman ve çıplak kal-maman ancak Cennet’te mümkündür.`
Ahmet Varol : Şüphesiz sen orada acıkmayacak ve çıplak kalmayacaksın.
Ali Bulaç : Şüphesiz ki, senin acıkmaman ve çıplak kalmaman orda (cennette kalmana bağlı)dır."
Ali Fikri Yavuz : Çünkü senin acıkman ve çıplak kalmaman (ancak) Cennettedir.
Bekir Sadak : (117-11) 9 «Ey Adem! Dogrusu bu, senin ve esinin dusmanidir. Sakin sizi cennetten cikarmasin, yoksa bedbaht olursun. Dogrusu cennette ne acikirsin, ne de ciplak kalirsin; orada ne susarsin de ne de gunesin sicaginda kalirsin» dedik.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki senin acıkmaman ve çıplak kalmaman Cennet`tedir.
Diyanet İşleri (eski) : (116-119) `Ey Adem! Doğrusu bu, senin ve eşinin düşmanıdır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, yoksa bedbaht olursun. Doğrusu cennette ne acıkırsın, ne de çıplak kalırsın; orada ne susarsın ne de güneşin sıcağında kalırsın` dedik.
Diyanet Vakfi : Şimdi burada senin için ne acıkmak vardır, ne de çıplak kalmak.
Edip Yüksel : `Burda ne acıkırsın, ne de açıkta kalırsın.`
Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü senin acıkmaman, çıplak kalmaman oradadır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü senin acıkmaman ve çıplak kalmaman oradadır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Doğrusu senin acıkmaman ve çıplak kalmaman (ancak) cennettedir.»
Fizilal-il Kuran : Şimdi cennette acıkmayacaksın, çıplak kalmayacaksın.
Gültekin Onan : Şüphesiz ki, senin acıkmaman ve çıplak kalmaman orda (cennette kalmana bağlı)dır."
Hasan Basri Çantay : «Çünkü senin acıkmaman, çıplak kalmaman hep oradadır».
Hayrat Neşriyat : `Doğrusu senin burada ne acıkman, ne de çıplak kalman vardır.`
İbni Kesir : Zira cennette ne acıkırsın, ne de çıplak kalırsın.
Muhammed Esed : (O hasbahçe ki,) orada acıkmaman ve kendini çıplak hissetmemen sağlanmıştır;
Ömer Nasuhi Bilmen : «Muhakkak ki, senin için orada acıkmak da yoktur, çıplak kalmak da yoktur.»
Ömer Öngüt : “Doğrusu cennette senin için ne acıkmak ne de çıplak kalmak vardır. ”
Şaban Piriş : Oysa cennette ne acıkırsın ne de açık kalırsın.
Suat Yıldırım : (118-119) "Sen cennette asla açlık çekmeyecek, asla çıplak kalmayacaksın. Orada asla susuzluk çekmeyecek ve güneşin kavurucu sıcağına mâruz kalmayacaksın.
Süleyman Ateş : "Şimdi burada acıkmayacaksın, çıplak kalmayacaksın."
Tefhim-ul Kuran : Şüphesiz ki, senin acıkmaman ve çıplak kalmaman orda (cennette kalmana bağlı) dır.»
Ümit Şimşek : `Orada senin için ne açlık vardır, ne çıplaklık.
Yaşar Nuri Öztürk : "Senin burada ne acıkman söz konusudur ne de çıplak kalman."
Referans URL