AlimAllah-Bilim Allah'ın yasasıdır.-Kuran, islam, bilgi paylaşımı üzerine

Orjinalini görmek için tıklayınız: Suara Suresi 58
şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orijinal sürümü göster.
Ve kunûzin ve makâmin kerîm(kerîmin).

1. ve kunûzin : ve hazineler
2. ve makâmin : ve makamlar
3. kerîmin : kerim, ikram edilmiş, yüksek
İmam İskender Ali Mihr : Ve hazinelerden ve kerim (ikram edilmiş, yüksek) makamlardan (çıkardık).
Diyanet İşleri : (57-58) Biz de Firavun’un kavmini bahçelerden, pınar başlarından, servetlerden ve iyi bir konumdan çıkardık.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve defînelerden ve güzelim yerlerden ettik.
Adem Uğur : Hazinelerden ve değerli bir yerlerden.
Ahmed Hulusi : Hazinelerden, zenginliklerden!
Ahmet Tekin : Hazinelerden, şerefli, yüksek makamlardan ayırdık.
Ahmet Varol : Hazinelerden ve üstün makamdan da.
Ali Bulaç : Hazinelerden ve soylu makam(lar)dan da.
Ali Fikri Yavuz : Hazinelerden ve şerefli makamlardan...
Bekir Sadak : (57-59) Ama biz Firavun ve adamlarini bahcelerden, pinar baslarindan, hazinelerden ve serefli makamlardan cikardik. Boylece oralara Israilogullarini mirasci kildik.
Celal Yıldırım : (57-58) Bununla beraber biz Fir`avn ve askerlerini bahçelerinden, pınarlarından, hazine ve yüce-şerefli makamlardan çıkardık.
Diyanet İşleri (eski) : (57-59) Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara İsrailoğullarını mirasçı kıldık.
Diyanet Vakfi : (57-58) Ama (sonunda) biz onları (Firavun ve kavmini), bahçelerden, pınarlardan, hazinelerden ve değerli bir yerden çıkardık.
Edip Yüksel : Hazinelerden, yüksek makamlardan...
Elmalılı Hamdi Yazır : Hazinelerden, ve dilrubâ makamlardan çıkardık
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : hazinelerden ve güzel makamlardan çıkardık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık.
Fizilal-il Kuran : Hazinelerden ve konforlu köşklerden de.
Gültekin Onan : Hazinelerden ve soylu makam(lar)dan da.
Hasan Basri Çantay : (57-58) Bu suretle onları bostanlardan, akar sulardan, hazînelerden ve şerefli makam (lar) dan çıkardık.
Hayrat Neşriyat : (57-58) Böylelikle (İsrâiloğullarının peşine düşürerek) onları bahçelerden, pınarlardan, hazînelerden ve güzel yerlerden çıkardık.
İbni Kesir : Hazinelerden ve şerefli makamlardan.
Muhammed Esed : zenginlikler(in)den, nüfuz ve statülerinden (yoksun bıraktık)!" diyerek (onları İsrailoğulları`na karşı harekete geçirdi).
Ömer Nasuhi Bilmen : (58-59) «Ve hazinelerden ve pürnîmet bir makamdan (mahrum bıraktık).» İşte böyle oldu ve bunları (bu nîmetleri) İsrailoğullarına miras kıldık.
Ömer Öngüt : Hazinelerden ve şerefli makamlardan.
Şaban Piriş : Hazinelerden ve şerefli makamlardan...
Suat Yıldırım : (57-58) Ama neticede Biz onları bahçelerinden ve pınarlarından, hazinelerinden, servetlerinden ve kendilerince çok değerli makam ve mevkilerinden çıkardık.
Süleyman Ateş : Hazineler(in)den ve o güzel yer(lerin)den.
Tefhim-ul Kuran : Hazinelerden ve soylu makam(lar) dan da.
Ümit Şimşek : Hazinelerinden ve şerefli mevkilerinden.
Yaşar Nuri Öztürk : Hazinelerinden, mutlu kutlu yerlerinden ettik.
Referans URL