04.09.2012, 22:34
Gelen kimseden hiç bir şey talep etmeden sadece Allah`ın bize lütfuyla indirdiği kitabın okunacağı, anlayarak ibadetlerin yerine getireleceği, Allah`a yürekten teslim olanların ve olmak isteyenlerin sığınma ve dirilme evi yapılıyor. Allah`ın lütfuyla indirdiği vahyin anlaşılmasından başka gayesi olmayan, Dünyavi ideolojileri, -izmleri, İslam`a karşı olan ayrılıkları, KUR`AN dışı yönelişleri,siyasi partileri, felsefeleri, amacından sapan sözde islami tarikat ve cemmatleri, İslam Milliyeti dışındaki tüm milliyetçiliği, ve çeşitli tezahürlerini,sermayeyi ve hurafeciliği tümüyle red ederek, KUR`AN özüne dönüşün gerekliliğin kavranması ihtiyacından doğan ve Allah dışında bir yöneticisi bulunmayan bu evler / mescitler kanımızca bizlerin derhal yapması gereken vazifesidir. Peygamberlerin Kur`an da belirtilen bu sünnetine uymak bizce bir ibadet ve Salatın kendisidir. Müslüman Aydın Birliğinin kurulması amacımızdır. Müslüman Aydınların birleşmiş yapıda tek vucud halinde harekete geçirecek bir yapıyı hepimiz üstlenmeli ve konuda kendmize vazfeler çıkarmalıyız. Kur`an bilinci ve sorumluluğu, Kur`an a göre sohbetler ve Kur`an`a göre yardımlaşmanın görevlisiyiz. Amacımız bu oluşumun tüm Dünya`ya ve Mekke`ye yayılması ve Mekke`nin Müslümanlarca ana kent ilan edilip, kötülere/hainlere/zalimlere karşı Allah`ın hükmünü yerine getirmeye vesile olabilme umududur. İyiliklerde yarışmak ve kötülüklerden sakındırmaktır. Allah`tan başkasından emir almadan yaşamak ve yaşatmaktır. Savaşları ve kötülüğü duruduracak savaşın başlamasına elimiz uzandığınca katkıda bulunup Allah`ın dinine yardım etmeye çalışarak, Allah yolunda zorluk çekmek ve Tağuta karşı direnmek meydan okumaktır. Kur`an`da Rabbimizin bildirdiği ve bize örnek teşkil eden açıklaması bu ayettir :
YUNUS 87: Musayla kardeşine vahyettik: kavminize Mısırda oturmaya evler yapında yine, Evleri mescid edin, doğru salata kalkın, Hem de inananların tümünü muştulayın......
Bu ayet açıktır ki bu yöntemle FİRAVUN devrinde kurtuluşun reçetesi verilmiştir. Şuan Peygamberimiz Musa `nın dönemindeki firavunluk düzenin geliştirilmiş ve teknolojik halidir. Bunu görebiliyorsak bu kıssadan alınacak dersler için Yunus Suresinin tamamını okumanızı tavsiye ederiz. Devir fitne-fesat ve kötülüğün reklamalarının yapıldığı dönemdir. İnananlar, Kur`an müminleri bu devirde Allah`ın ipine her zamankiden sıkı sarılmalı ve Allah`ı çokça anmalıdır. Firavun`un ordusu her ne kadar kuvvetli de olsa Allah`ın ve ordularının yanında hiç bir şeydir ! Firavunlar ancak kendine uyanları aldatır ve onlara eziyet eder. Evlerini kıbleye döndürmek MEKKEYE yüzümüzü çevirmektir. Bu açıktır, yani Kur`an da, Yüce Allah, Mekke`nin "ana kent" olduğunu belirtirken, Mekke`de şuan olmayan bir vasıftan bahsediyor. Bu vasıf Müsümanların diğer kurtuluş reçetesidir. "Ana kent" işgal altındayken ve müşrik-kafir el ele vermiş, her yerine oteller yapıp rant elde ederken ve Paris Hilton un hotalinde lüx ve israf kabeye karşı utanmadan işleniyorsa, bizler artık bir şeyi bilmeliyiz ki, kandırılıyoruz... atalarımızın yolunu bırakalım ve Allah`ın bize indirdiği ile yaşayıp, ibadet edip, hayatımızı şekillendirelim.. "Mekke Anakenti"nde AKTİF bir İslam birliği oluşturulmalıdır. Mekke tüm müminlerin kalesidir. Orası ne arabın ne acemin ne türkün olabilir, orası bizimdir ! istediğimiz gibi vizesiz girebilmeli , İbrahim Peygamberimizin namazgahında bizlerde bir yer edinmeliyiz. bu hükümler sabittir ve farzdır, Allah`ın üzerimizde ki Hakkıdır. Ayrıca "Kitap Ehli`inden allah ve Ahiret gününe inanmayanlarla, elleriyle cizye verinceye kadar savaşın!" ayeti gereği, Mekke`de bu birlik derhal kurulmalı ve Yüce Allah`a sığınılarak, başta halkını dolandıran o ülkenin firavunları oradan uzaklaştırılmalıdır. Her dert, kökünden temizlenmedikçe tekrar etmeye ve büyümeye mecburdur. Dert Mekke`dedir, oradan başalamadan hiç bir müslüman ülke kendini kurtaramaz ! Kavimlere bölünmeden Müslüman kimliğimizle dünyaya yani küfrün öncülerine ve islam düşmalarına, Allah düşmanlarına korku vermeliyiz, Mekkeyi ve Kabeyi Allah`ın emri ve Peygamberlerin sünneti ile her ne pahasına olursa olsun geri almalıyız ! put perest kalıntısı simgeleri de parçalayıp herkesin önüne atmalıyız ki Peygamberlerin yolunda olduğumuzu bilelim ! Kur`an dan öğrendiğimiz gibi "Allah o günleri çevirip duruyor ve bizler zorluk çekmeden cennete giremeyeceğiz." Söylediğimiz şeyleri yapmak büyük geliyorsa bilinsin ki, Allah`ın gücü herşeyden büyüktür ve Allah her şeye kadirdir. İnananlar Allah`a güvenip dayansın ve bilsinler ki gerçekten inanıyorsak bizden üstünü yoktur ! Şan ve Şeref bütünüyle Allah`a aittir. Bunları yapmazsak ve uğurda canlarımızla mallarımızla direnmez ve gerekleri yerine getirmezsek, Allah`ın bize ihtiyacı yoktur ! Her türlü övgüler Yaratan Rabbimiz ALLAH` aittir.
YUNUS 87: Musayla kardeşine vahyettik: kavminize Mısırda oturmaya evler yapında yine, Evleri mescid edin, doğru salata kalkın, Hem de inananların tümünü muştulayın......
Bu ayet açıktır ki bu yöntemle FİRAVUN devrinde kurtuluşun reçetesi verilmiştir. Şuan Peygamberimiz Musa `nın dönemindeki firavunluk düzenin geliştirilmiş ve teknolojik halidir. Bunu görebiliyorsak bu kıssadan alınacak dersler için Yunus Suresinin tamamını okumanızı tavsiye ederiz. Devir fitne-fesat ve kötülüğün reklamalarının yapıldığı dönemdir. İnananlar, Kur`an müminleri bu devirde Allah`ın ipine her zamankiden sıkı sarılmalı ve Allah`ı çokça anmalıdır. Firavun`un ordusu her ne kadar kuvvetli de olsa Allah`ın ve ordularının yanında hiç bir şeydir ! Firavunlar ancak kendine uyanları aldatır ve onlara eziyet eder. Evlerini kıbleye döndürmek MEKKEYE yüzümüzü çevirmektir. Bu açıktır, yani Kur`an da, Yüce Allah, Mekke`nin "ana kent" olduğunu belirtirken, Mekke`de şuan olmayan bir vasıftan bahsediyor. Bu vasıf Müsümanların diğer kurtuluş reçetesidir. "Ana kent" işgal altındayken ve müşrik-kafir el ele vermiş, her yerine oteller yapıp rant elde ederken ve Paris Hilton un hotalinde lüx ve israf kabeye karşı utanmadan işleniyorsa, bizler artık bir şeyi bilmeliyiz ki, kandırılıyoruz... atalarımızın yolunu bırakalım ve Allah`ın bize indirdiği ile yaşayıp, ibadet edip, hayatımızı şekillendirelim.. "Mekke Anakenti"nde AKTİF bir İslam birliği oluşturulmalıdır. Mekke tüm müminlerin kalesidir. Orası ne arabın ne acemin ne türkün olabilir, orası bizimdir ! istediğimiz gibi vizesiz girebilmeli , İbrahim Peygamberimizin namazgahında bizlerde bir yer edinmeliyiz. bu hükümler sabittir ve farzdır, Allah`ın üzerimizde ki Hakkıdır. Ayrıca "Kitap Ehli`inden allah ve Ahiret gününe inanmayanlarla, elleriyle cizye verinceye kadar savaşın!" ayeti gereği, Mekke`de bu birlik derhal kurulmalı ve Yüce Allah`a sığınılarak, başta halkını dolandıran o ülkenin firavunları oradan uzaklaştırılmalıdır. Her dert, kökünden temizlenmedikçe tekrar etmeye ve büyümeye mecburdur. Dert Mekke`dedir, oradan başalamadan hiç bir müslüman ülke kendini kurtaramaz ! Kavimlere bölünmeden Müslüman kimliğimizle dünyaya yani küfrün öncülerine ve islam düşmalarına, Allah düşmanlarına korku vermeliyiz, Mekkeyi ve Kabeyi Allah`ın emri ve Peygamberlerin sünneti ile her ne pahasına olursa olsun geri almalıyız ! put perest kalıntısı simgeleri de parçalayıp herkesin önüne atmalıyız ki Peygamberlerin yolunda olduğumuzu bilelim ! Kur`an dan öğrendiğimiz gibi "Allah o günleri çevirip duruyor ve bizler zorluk çekmeden cennete giremeyeceğiz." Söylediğimiz şeyleri yapmak büyük geliyorsa bilinsin ki, Allah`ın gücü herşeyden büyüktür ve Allah her şeye kadirdir. İnananlar Allah`a güvenip dayansın ve bilsinler ki gerçekten inanıyorsak bizden üstünü yoktur ! Şan ve Şeref bütünüyle Allah`a aittir. Bunları yapmazsak ve uğurda canlarımızla mallarımızla direnmez ve gerekleri yerine getirmezsek, Allah`ın bize ihtiyacı yoktur ! Her türlü övgüler Yaratan Rabbimiz ALLAH` aittir.