Araf Suresi 136
Fentekamnâ minhum fe agraknâhum fîl yemmi biennehum kezzebû bi âyâtinâ ve kânû anhâ gâfilîn(gâfilîne).
1. fentekamnâ (fe intikam-nâ) : artık biz intikam aldık, cezalandırdık
2. min-hum : onlardan
3. fe agrak-nâ-hum : böylece onları boğduk
4. fî el yemmi : denizin içinde, denizde
5. bi-enne-hum : onların ... olmaları sebebiyle
6. kezzebû : yalanladılar
7. bi-âyâti-nâ : âyetlerimizi
8. ve kânû : ve oldular
9. an-hâ : ondan
10. gâfilîne : gâfil, habersiz
İmam İskender Ali Mihr : Âyetlerimizi yalanlamaları ve ondan gâfil olmaları sebebiyle, böylece onlardan intikam aldık ve onları denizde boğduk.
Diyanet İşleri : Bu yüzden onlardan intikam aldık. Âyetlerimizi yalanlamaları ve onları umursamamaları sebebiyle kendilerini denizde boğduk.
Abdulbaki Gölpınarlı : Sonucu öc aldık onlardan ve delillerimizi yalanladıkları, onlardan gaflet ettikleri için hepsini de denize garkettik.
Adem Uğur : Biz de âyetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil kalmaları sebebiyle kendilerinden intikam aldık ve onları denizde boğduk.
Ahmed Hulusi : (Bu sebeple) onlara yaptıklarının sonucunu şiddetle yaşattık; mucizelerimizi - işaretlerimizi yalanlamaları ve onlardan gaflete düşmeleri dolayısıyla, onları denizde boğduk!
Ahmet Tekin : Biz de onlara lâyık oldukları cezayı verdik. Âyetlerimizi yalanlamaları ve onları görmezlikten gelmeleri sebebiyle onları denizde boğduk.
Ahmet Varol : Biz de ayetlerimizi yalanladıklarından ve onları umursamadıklarından dolayı kendilerinden öç aldık ve tümünü denizde boğduk.
Ali Bulaç : Biz de onlardan intikam aldık ve ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan habersizmişler (gibi) olmaları nedeniyle onları suda boğduk.
Ali Fikri Yavuz : Biz de âyetlerimizi yalanladıkları ve onlara kulak asmayıp gafil bulundukları için kendilerinden intikam aldık da hepsini denizde boğduk.
Bekir Sadak : Bu sebeple onlardan oc aldik, ayetlerimizi yalan sayip umursamadiklari icin onlari denizde bogduk.
Celal Yıldırım : Biz de âyetlerimizi yalanladıkları ve onlardan gaflet içinde bulundukları sebebiyle intikam aldık da denizde boğduk onları.
Diyanet İşleri (eski) : Bu sebeple onlardan öç aldık, ayetlerimizi yalan sayıp umursamadıkları için onları denizde boğduk.
Diyanet Vakfi : Biz de âyetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil kalmaları sebebiyle kendilerinden intikam aldık ve onları denizde boğduk.
Edip Yüksel : Bunun üzerine onlardan öc aldık. Ayetlerimizi yalanlayıp aldırış etmedikleri için onları denizde boğduk
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz de âyetlerimizi tekzib ettikleri ve onlara kulak asmadıkları için kendilerinden intikam aldık da hepsini denizde boğduk
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz de ayetlerimize yalan dedikleri ve onlara kulak asmadıkları için kendilerinden intikam aldık da hepsini denizde boğduk.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz de, âyetlerimizi inkâr ettikleri ve onlara kulak vermedikleri için kendilerinden intikam aldık da hepsini denizde boğduk.
Fizilal-il Kuran : Sonunda onlardan öç aldık. Ayetlerimizi yalanladıkları, onları umursamadıkları için kendilerini denizde boğduk.
Gültekin Onan : Biz de onlardan intikam aldık ve ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan habersizmiş (gibi) olmaları nedeniyle onları suda boğduk.
Hasan Basri Çantay : Artık biz de bunca âyetlerimizi yalanladıkları, onları umursanmadıkları için kendilerinden intikam almak istedik de hepsini denizde boğduk.
Hayrat Neşriyat : Bunun üzerine (biz de) gerçekten onların âyetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil kişiler olmaları sebebiyle kendilerinden intikam aldık da onları denizde boğduk.
İbni Kesir : Bu yüzden; Biz de onlardan intikam aldık. Ve ayetlerimizi yalanlayıp umursamadıkları için hepsini denizde boğduk.
Muhammed Esed : Ve işte bu yüzden Biz de bunun acı karşılığını onlardan çıkardık: ayetlerimize yalan gözüyle bakıp ilgisiz kaldıkları için denizde boğduk onları;
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık Biz de onlardan intikam aldık, onları derin denizde gark ettik, onlar âyetlerimizi tekzîp ettikleri ve onlardan gâfil bulundukları için.
Ömer Öngüt : Biz de bu yüzden onlardan intikam aldık, âyetlerimizi yalanlayıp umursamadıkları için hepsini denizde boğduk.
Şaban Piriş : Biz de onların cezasını verdik. Ayetlerimizi yalanladıkları ve onlardan gafil oldukları için onları denizde boğduk.
Suat Yıldırım : Biz de âyetlerimizi yalan sayıp umursamadıkları için onlardan intikam alarak denizde boğduk.
Süleyman Ateş : Biz de onlardan öc aldık, onları yemm(su)da boğduk! Çünkü onlar, âyetlerimizi yalanlamışlardı ve onları umursamaz olmuşlardı.
Tefhim-ul Kuran : Biz de onlardan intikam aldık ve ayetlerimizi yalan saymaları ve onlardan habersizmişler (gibi) olmaları nedeniyle onları suda boğduk.
Ümit Şimşek : Biz de onları denizde boğarak intikam aldık. Çünkü âyetlerimizi yalanlamışlar ve ondan habersiz davranmışlardı.
Yaşar Nuri Öztürk : Bunun üzerine biz de onlardan öc aldık: Ayetlerimizi yalanladıkları, onlara aldırmazlık ettikleri için hepsini suda bozduk.
|