Araf Suresi 182
Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ se nestedricuhum min haysu lâ yalemûn(yalemûne).
1. vellezine (ve ellezîne) : ve o kimseler, onlar
2. kezzebû : yalanladılar
3. bi ayâti-nâ : âyetlerimizi
4. se nestedricu-hum : onların derecelerini yavaş yavaş azaltacağız
5. min haysu : bir yerden
6. lâ ya`lemûne : bilmezler (bilemezler)
İmam İskender Ali Mihr : Âyetlerimizi yalanlayanları, onların derecelerini, bilemeyecekleri bir yerden yavaş yavaş azaltacağız (böylece yavaş yavaş helâke yaklaştıracağız).
Diyanet İşleri : Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, biz onları bilemeyecekleri bir yerden yavaş yavaş felakete götüreceğiz.
Abdulbaki Gölpınarlı : Delillerimizi yalanlayanlara gelince: Biz onları yavaş-yavaş hiç anlamayacakları noktalardan helâke yaklaştırır-dururuz.
Adem Uğur : Âyetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden yavaş yavaş helâke götüreceğiz.
Ahmed Hulusi : (Hakikate) işaretlerimizi yalanlayanları, hiç bilmedikleri taraftan aşama aşama (mekr yollu) helâke götürürüz.
Ahmet Tekin : Âyetlerimizi, Kurânımızı yalanlayanları, hesap edemiyecekleri yerlerden yavaş yavaş gerilemeye, helâke sürükleyeceğiz.
Ahmet Varol : Ayetlerimizi yalanlayanları bilmedikleri bir yönden yavaş yavaş helake yaklaştıracağız.
Ali Bulaç : Ayetlerimizi yalanlayanları ise, onları bilmiyecekleri bir yönden derece derece (günahları yükletip azaba) yaklaştıracağız.
Ali Fikri Yavuz : Biz, âyetlerimizi (Kuranı) yalanlıyanları, bilemiyecekleri yönden azar azar helâke yaklaştırırız.
Bekir Sadak : Ayetlerimzi yalan sayanlari, bilmedikleri yonden, agir agir sonuclarina yaklastiracagiz.
Celal Yıldırım : Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onları farkına varmayacakları şekilde yavaş yavaş, basamak basamak (kahrolacakları) sonuca yaklaştıracağız.
Diyanet İşleri (eski) : Ayetlerimizi yalan sayanları, bilmedikleri yönden, ağır ağır sonuçlarına yaklaştıracağız.
Diyanet Vakfi : Âyetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden yavaş yavaş helâke götüreceğiz.
Edip Yüksel : Ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar farketmeden onları yavaş yavaş sonlarına yaklaştıracağız.
Elmalılı Hamdi Yazır : Âyetlerimizi tekzib etmekte olanlar ise biz onları bilemiyecekleri cihetten istidrac ile yuvarlıyacağız
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ayetlerimizi yalanlamakta olanları ise, bilemeyecekleri yönlerden yavaş yavaş yuvarlayacağız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Âyetlerimizi inkâr edenlere gelince, biz onları, bilemiyecekleri yönlerden derece derece düşüşe yuvarlayacağız.
Fizilal-il Kuran : Ayetlerimizi yalanlayanları hiç farkına varmayacakları biçimde yavaş yavaş kötü akıbetlerine yaklaştıracağız.
Gültekin Onan : Ayetlerimizi yalanlayanları ise onların bilmeyecekleri bir yönden derece derece (azaba) yaklaştıracağız.
Hasan Basri Çantay : Âyetlerimizi yalan sayanları biz bilmeyecekleri nokta (lardan derece derece (yavaş yavaş) helake yaklaşdırırız.
Hayrat Neşriyat : Âyetlerimizi yalanlayanları ise, bilmedikleri yerden yavaş yavaş (helâke)yaklaştırırız.
İbni Kesir : Ayetlerimizi yalanlayanlara gelince; Biz, onları bilmeyecekleri noktadan derece derece helake yaklaştırırız.
Muhammed Esed : Ama ayetlerimizi yalanlamaya kalkışan kimselere gelince; onları, ne olup bittiğinden haberleri olmadan adım adım alçaltacağız:
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o kimseler ki, Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler, işte onları bilmez oldukları cihetten yavaş yavaş helâke yaklaştıracağız.
Ömer Öngüt : Âyetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden yavaş yavaş helâka yaklaştıracağız.
Şaban Piriş : Ayetlerimizi yalanlayanları ise yavaş yavaş bilmedikleri bir yerden (sonuçlarına) yaklaştıracağız.
Suat Yıldırım : Âyetlerimizi yalan sayanları, farkına varamayacakları şekilde yavaş yavaş helâke yaklaştırırız.
Süleyman Ateş : Âyetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden yavaş yavaş helâke yaklaştıracağız.
Tefhim-ul Kuran : Ayetlerimizi yalanlayanları ise, biz onları bilmiyecekleri bir yönden derece derece (günahları yükletip azaba) yaklaştıracağız.
Ümit Şimşek : Âyetlerimizi yalanlayanları ise, hiç ummadıkları bir yönden yavaş yavaş helâke yaklaştıracağız.
Yaşar Nuri Öztürk : Ayetlerimizi yalanlayanları, hiç bilemeyecekleri bir yerden ağır ağır çöküşe götüreceğiz.
|