Araf Suresi 78
Fe akarûn nâkate ve atev an emri rabbihim ve kâlû yâ sâlihu`tinâ bimâ teidunâ in kunte minel murselîn(murselîne).
1. fe : sonra
2. akarû : kestiler
3. en nâkate : dişi deve
4. ve atev : ve haddi aştılar, isyan ettiler
5. an emri : emrinden, emrine
6. rabbi-him : Rab`lerinin
7. ve kâlû : ve dediler
8. yâ sâlihu a`ti-nâ : ey Salih bize getir
9. bi-mâ : şeyi
10. teidu-nâ : bize vaadettiğin (tehdit ettiğin, negatif vaadini)
11. in : eğer, şayet, ... ise
12. kunte min el murselîne : sen resullerden, gönderilenlerden oldun
İmam İskender Ali Mihr : Sonra (dişi) deveyi kestiler ve Rab`lerinin emrine isyan ettiler (haddi aştılar). Ve şöyle dediler: Ya Salih, şâyet sen gönderilen resûllerden isen bize vaadettiğin (tehdit ettiğin) şeyi getir.
Diyanet İşleri : Nihayet deveyi kestiler, Rablerinin emrine karşı geldiler ve Ey Salih! Sen eğer (dediğin gibi) peygamberlerden isen, haydi bizi tehdit ettiğin azabı getir dediler.
Abdulbaki Gölpınarlı : Dişi deveyi, ayaklarını kesip öldürdüler ve Rablerinin emrinden çıktılar, isyan ettiler ve ey Sâlih dediler, peygamberlerdensen tehdîd ettiğin şeyi yap bize bakalım.
Adem Uğur : Derken o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da: Ey Salih! Eğer sen gerçekten peygamberlerdensen bizi tehdit ettiğin azabı bize getir, dediler.
Ahmed Hulusi : (Derken) dişi deveyi vahşice boğazladılar, Rablerinin emrine itaattan çıktılar ve: "Ey Sâlih. . . Eğer Rasûllerden isen, bizi tehdit ettiğin azabı getir" dediler.
Ahmet Tekin : Dişi deveyi, kılıçla bacaklarından biçerek öldürdüler. Rablerinin koyduğu planın, buyruğunun dışına çıktılar.
`Ey Sâlih, eğer, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendirilen hak peygamberlerdensen, bizi tehdit ettiğin o azâbı getir` dediler.
Ahmet Varol : Nihayet dişi deveyi boğazladılar, Rabblerinin emrinden dışarı çıktılar ve: `Ey Salih! Eğer gerçekten peygamber olarak gönderilenlerden isen bizi tehdit ettiğin azabı getir bakalım` dediler.
Ali Bulaç : Böylelikle dişi deveyi öldürdüler ve Rablerinin emrine karşı çıkıp (Salih`e de şöyle) dediler: "Ey Salih, eğer gerçekten gönderilenlerden (bir peygamber) isen, vaadettiğin şeyi getir, bakalım."
Ali Fikri Yavuz : Nihayet o dişi deveyi öldürdüler. Rablerinin emrinden çıkıp isyan ettiler ve şöyle dediler: - Ey Salih, sen, gerçek Peygamberlerdensen, bizi kendisiyle korkutmakta olduğun şeyi (azabı), bize getir bakalım.
Bekir Sadak : (76-77) Buyukluk taslayanlar, «Sizin inandiginizi biz inkar ediyoruz» dediler ve disi deveyi kesip devirdiler; Rablerinin buyruguna bas kaldirdilar, «Ey Salih, eger sen peygambersen bizi tehdit ettigin azaba ugrat bakalim» dediler.
Celal Yıldırım : (76-77) Büyüklük taslayanlar, «biz sizin imân ettiğiniz şeyi inkâr ediyoruz» dediler ve o yüzden devenin bacaklarını kesip onu yere devirdiler de Rablarının buyruğuna baş kaldırıp tuğyan ettiler ve: «Ey Salih ! Eğer (cidden) peygamberlerden isen bizi tehdîd edip durduğun azabı haydi getir görelim» dediler.
Diyanet İşleri (eski) : (76-77) Büyüklük taslayanlar, `Sizin inandığınızı biz inkar ediyoruz` dediler ve dişi deveyi kesip devirdiler; Rablerinin buyruğuna baş kaldırdılar, `Ey Salih, eğer sen peygambersen bizi tehdit ettiğin azaba uğrat bakalım` dediler.
Diyanet Vakfi : Derken o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da: Ey Salih! Eğer sen gerçekten peygamberlerdensen bizi tehdit ettiğin azabı bize getir, dediler.
Edip Yüksel : Deveyi işkence ederek kestiler ve Rab`lerinin emrine baş kaldırdılar: `Salih, gerçekten elçilerden birisi isen, bizi tehdit ettiğin azabı başımıza getir,` dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Derken o nâkayı tepelediler ve rablarının emrinden tuğyan ettiler ve dediler ki: Hey Sâlih, sen gerçek mürselînden isen bizi tehdid etmekte olduğun azâbı getir görelim
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Derken o dişi deveyi tepelediler, ayaklarını keserek öldürdüler, Rablerinin emrine baş kaldırdılar ve: «Hey Salih, sen gerçekten peygamberlerden isen, bizi tehdit etmekte olduğun azabı getir de görelim!» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Derken dişi deveyi boğazladılar ve Rablerinin buyruğundan dışarı çıktılar; «Ey Sâlih, eğer hakikaten elçilerdensen, bizi tehdit ettiğin (o azabı) bize getir!» dediler.
Fizilal-il Kuran : Arkasından Rabblerinin emrine başkaldırarak dişi deveyi boğazladılar ve `Ey Salih, eğer gerçekten peygambersen, ilerde çarpılacağımızı söylediğin azabı şimdi başımıza getir, bakalım` dediler.
Gültekin Onan : Böylelikle dişi deveyi öldürdüler ve rablerinin buyruğuna karşı çıkıp (Salih`e de şöyle) dediler: "Ey Salih, eğer gerçekten gönderilenlerden isen, vaadettiğin şeyi getir bakalım."
Hasan Basri Çantay : Derken o dişi deveyi, ayaklarını keserek, öldürdüler. Rablerinin emrinden (uzaklaşıb) isyan etdiler ve: «Saalih, eğer sen gönderilmiş peygamberlerden isen bizi tehdîd edib durduğun azabı getir bize» dediler.
Hayrat Neşriyat : Derken o dişi deveyi kesip Rablerinin emrine karşı (haddi aşarak) isyân ettiler ve dediler ki: `Ey Sâlih! Eğer peygamberlerden isen, bizi (kendisiyle) tehdîd etmekte olduğun(azâb)ı bize getir!`
İbni Kesir : Ve dişi deveyi kesip devirdiler de Rabblarının emrine baş kaldırdılar ve dediler ki: Ey Salih; eğer sen peygamberlerden isen tehdid edip durduğun azabı getir bize.
Muhammed Esed : Ve böyle (diyerek) dişi deveyi yatırıp hunharca kestiler, Rablerinin buyruğuna burun kıvırıp sırt çevirdiler. Ve (bununla da kalmayıp): "Ey Salih," dediler, "eğer gerçekten Allahın elçilerinden biriysen, haydi getir şu bizi korkutup durduğun azabı!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra o dişi deveyi boğazladılar, ve Rablerinin emrinden tekebbürde bulunup kaçındılar ve «Ey Sâlih! Eğer sen gönderilmiş peygamberlerden isen bizi korkutur olduğun şeyi bize getir» dediler.
Ömer Öngüt : Derken o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da: Ey Salih! Eğer sen gerçekten peygamberlerden isen, bizi tehdit ettiğin azabı getir! dediler.
Şaban Piriş : Ayaklarını keserek o deveyi öldürdüler. Rablerinin emrine baş kaldırdılar ve: -Ey Salih, eğer peygamberlerden isen bize korkutup durduğun azabı getir! dediler.
Suat Yıldırım : Derken deveyi boğazladılar ve Rablerinin emrinden çıkıp Ona isyan ettiler ve dediler ki: "Salih! Sen gerçekten resullerden isen, bizi tehdit edip durduğun o azabı getir de görelim!"
Süleyman Ateş : Derken dişi deveyi boğazladılar ve Rablerinin buyruğu dışına çıktılar; "Ey Sâlih, eğer hakikaten elçilerdensen, bizi tehdid ettiğin (azâb)ı bize getir!" dediler.
Tefhim-ul Kuran : Böylelikle dişi deveyi öldürdüler ve Rablerinin emrine karşı çıkıp (Salih`e de şöyle) dediler: «Ey Salih, eğer gerçekten gönderilenlerden (bir peygamber) isen, vaadettiğin şeyi getir, bakalım.»
Ümit Şimşek : Ve deveyi keserek Rablerinin emrinden çıktılar ve `Ey Salih, eğer sen peygamberlerden isen, bize vaad ettiğini getir de görelim` dediler.
Yaşar Nuri Öztürk : Bu arada dişi deveyi boğazladılar. Ve Rablerinin emrinden dışarı çıkıp şöyle dediler: "Ey Salih! Eğer Allah tarafından gönderilenlerdensen, bizi tehdit ettiğin şeyi önümüze getiriver."
|