Kâlel meleullezînestekberû min kavmihî le nuhricenneke yâ şuaybu vellezîne âmenû meake min karyetinâ ev le teûdunne fî milletinâ, kâle e ve lev kunnâ kârihîn(kârihîne).
1. kâle : dedi
2. el meleu : ileri gelenler
3. ellezîne estekberû : kibirlenen kimseler
4. min kavmi-hi : onun kavminden, kendi kavminden
5. le nuhrice-enne-ke : seni mutlaka çıkaracağız
6. yâ şuaybu : ey Şuayb (as)
7. ve ellezîne : ve o kimseleri
8. âmenû : âmenû oldular
9. mea-ke : seninle beraber
10. min karyeti-nâ : şehrimizden
11. ev : veya, yahut, ya da
12. le te`ûdu-enne : mutlaka dönersiniz
13. fî milleti-nâ : bizim milletimize, dinimize
14. kâle : dedi
15. e ve lev : ve ... ise de mi?
16. kun-nâ : biz olduk
17. kârihîne : hoşlanmayanlar, kerih görenler
İmam İskender Ali Mihr : Onun kavminden kibirlenenlerin ileri gelenleri şöyle dedi(ler): Ya Şuayb, seni ve seninle beraber âmenû olanları (Allah`a ulaşmayı dileyenleri) mutlaka ülkemizden çıkaracağız! Ya da siz mutlaka bizim milletimize (dînimize) dönersiniz. (Şuayb A.S): Şâyet biz kerih görüyorsak da mı? dedi.
Diyanet İşleri : Şuaybın kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler dediler ki: Ey Şuayb! Andolsun, ya kesinlikle bizim dinimize dönersiniz ya da mutlaka seni ve seninle birlikte inananları memleketimizden çıkarırız. Şuayb, İstemesek de mi? dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı : Kavminin ileri gelenlerinden olup iman etmeyi kibirlerine yediremeyenler, ey Şuayb dediler, mutlaka seni de, sana inananları da hep berâber ya şehrimizden çıkaracağız, yahut da bizim dinimize dönersiniz. O da dedi ki: Biz istemesek de zorla mı yapacaksınız bunu?
Adem Uğur : Kavminden ileri gelen kibirliler dediler ki: "Ey Şuayb! Seni ve seninle beraber inananları memleketimizden kesinlikle çıkaracağız veya dinimize döneceksiniz" (Şuayb): İstemesek de mi? dedi.
Ahmed Hulusi : (Şuayb`ın) halkından, kendilerini büyük gören ileri gelenler dediler ki: "Ey Şuayb! Kesinlikle, ya seni ve seninle beraber iman edenleri şehrimizden çıkaracağız ya da mutlaka bizim atalarımızın dinine döneceksiniz". . . (Şuayb da): "İstemesek de mi?" dedi.
Ahmet Tekin : Kavminin büyüklük taslayan serkeş zorba kodamanları:
`Yâ Şuayb, ya seni ve seninle beraber iman edenleri memleketimizden kesinlikle çıkaracağız, ya da geleneksel düzenimize döneceksin, bizim yaşadığımız hayatı benimseyeceksin` dediler. Şuayb:
`İstemesek de mi, baskıyla, zorla bunları yaptıracaksınız?` dedi.
Ahmet Varol : Kavminin büyüklük taslayan ileri gelenleri dediler ki: `Ey Şu`ayb! Ya seni ve seninle birlikte iman edenleri kasabamızdan çıkaracağız, ya da dinimize döneceksiniz.` O da şöyle dedi: `İstemesek de mi?
Ali Bulaç : Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler) dediler ki: "Ey Şuayb, seni ve seninle birlikte iman edenleri ya ülkemizden sürüp çıkaracağız veya mutlaka bizim dinimize geri döneceksiniz." (Şuayb
"Biz istemesek de mi?" dedi.
Ali Fikri Yavuz : Şuaybın kavminden iman etmeyi kibirlerine yediremiyen ileri gelenler: - Yâ Şuayb; Seni ve beraberindeki iman edenleri muhakkak memleketimizden çıkaracağız, veyahut bizim dinimize döneceksiniz. dediler. Şuayb şöyle dedi: - dininizi, istemediğimiz ve hoşlanmadığımız halde mi, (bizi geri çevireceksiniz?).
Bekir Sadak : (88-89) Milletinin buyukluk taslayan ileri gelenleri, «Ey suayb! Ya dinimize donersiniz ya da, and olsun ki seni ve inananlari seninle beraber kasabamizdan cikaririz» dediler. suayb, onlara: «Istemezsek de mi? Allah bizi dininizden kurtardiktan sonra ona donecek olursak, dogrusu Allah`a karsi yalan uydurmus oluruz. Rabbimizin dilemesi bir yana, dininize donmek bize yakismaz. Rabbimizin ilmi her seyi kusatmistir. Biz yalniz Allah`a guvendik. Rabbimiz! Bizimle milletimiz arasinda hak ile Sen hukum ver, Sen hukmedenlerin en hayirlisisin» dedi.
Celal Yıldırım : Kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler dediler ki: «Ey Şuâyb ! Ya milletimize (dinimize) dönersiniz, ya da and olsun ki seni de seninle beraber imân edenleri de kasabamızdan çıkarırız.» O da: «İstemesek de mi?» dedi.
Diyanet İşleri (eski) : (88-89) Milletinin büyüklük taslayan ileri gelenleri, `Ey Şuayb! Ya dinimize dönersiniz ya da, and olsun ki seni ve inananları seninle beraber kentimizden çıkarırız` dediler. Şuayb, onlara: `İstemezsek de mi? Allah bizi dininizden kurtardıktan sonra ona dönecek olursak, doğrusu Allah`a karşı yalan uydurmuş oluruz. Rabbimizin dilemesi bir yana, dininize dönmek bize yakışmaz. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz yalnız Allah`a güvendik. Rabbimiz! Bizimle milletimiz arasında hak ile Sen hüküm ver, Sen hükmedenlerin en hayırlısısın` dedi.
Diyanet Vakfi : Kavminden ileri gelen kibirliler dediler ki: «Ey Şuayb! Seni ve seninle beraber inananları memleketimizden kesinlikle çıkaracağız veya dinimize döneceksiniz» (Şuayb): İstemesek de mi? dedi.
Edip Yüksel : Halkının büyüklük taslayan ileri gelenleri, `Şuayb, ya seni ve seninle beraber inananları kentimizden süreceğiz ya da dinimize geri dönersin!,` dediler. O da şöyle dedi: `Biz istemesek de mi?`
Elmalılı Hamdi Yazır : Kavminden büyüklenmek isteyen cumhur cemaat, ya Şuayb! kat`iyyen, dediler: Seni de seninle beraber iyman edenleri de memleketimizden çıkarırız, yâhud ki sureti kat`iyede milletimize dönersiniz; ya, dedi, istemezsek de mi?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kavminden büyüklenmek isteyen cumhur cemaat dediler ki: «Ey Şuayb, mutlaka seni ve seninle birlikte iman edenleri memleketimizden çıkaracağız, ya da muhakkak dinimize döneceksiniz.» Dedi ki: «İstemesek de mi?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kavminden ileri gelen kibirliler dediler ki: «Ey Şu`ayb! Ya mutlaka seni ve seninle beraber inananları kentimizden çıkarırız, ya da dinimize dönersiniz!» Dedi ki; «İstemesek de mi (bizi yurdumuzdan çıkaracak veya dinimizden döndüreceksiniz?)»
Fizilal-il Kuran : O`nun kendini beğenmiş soydaşları dediler ki, `Ya seni ve seninle birlikte inananları kentimizden süreriz, ya da dinimize dönersiniz Şuayb onlara dedi ki; `İstemesek de mi?`
Gültekin Onan : Kavminin önde gelenlerinden büyüklenenler dediler ki: "Ey Şuayb, seni ve seninle birlikte inananları ya ülkemizden sürüp çıkaracağız veya mutlaka bizim dinimize geri döneceksiniz." (Şuayb) "Biz istemesek de mi?" dedi.
Hasan Basri Çantay : Onun kavminden (îman etmeyi) kibirlerine yediremeyen kodamanlar şöyle dedi: «Ey Şuayb, seni ve beraberindeki îman edenleri ya muhakkak memleketimizden çıkaracağız, yahud mutlaka bizim dînimize döneceksiniz». O: «Ya istemesek de mi?» dedi.
Hayrat Neşriyat : Kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler dedi ki: `Ey Şuayb! (Ya) mutlaka seni ve berâberindeki îmân edenleri memleketimizden çıkaracağız veya kesinlikle dînimizedönersiniz!` (Şuayb) dedi ki: `(Biz bu teklîfinizi) çirkin bulan kimseler olsak da mı?`
İbni Kesir : Kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler dediler ki: Ey Şuayb; seni ve beraberindeki inanmış olanları, ya memleketimizden çıkarırız veya mutlaka bizim dinimize dönersiniz. Dedi ki: İstemezsek de mi?
Muhammed Esed : Kavmi içinde ileri gelen, kendini beğenmiş o kurumlu kimseler: "Ey Şuayb!" dediler, "Hiç şüphen olmasın ki, seni ve inanan yoldaşlarını ülkemizden sürgün edeceğiz, meğer ki, kesin bir biçimde bizim yolumuza dönersiniz!" (Şuayb): "Peki, ya bunu yürekten istemiyorsak?" dedi,
Ömer Nasuhi Bilmen : Onun kavminden tekebbürde bulunmuş olan bir cemaat demişti ki: «Ey Şuayb! Seni ve seninle beraber imân edenleri elbette yurdumuzdan çıkarırız veyahut kat`i sûrette bizim milletimize dönüverirsiniz.» O da demişti ki: «Ya biz onu kerih görenler olduğumuz halde de mi?
Ömer Öngüt : Kavminin büyüklük taslayan ileri gelenleri dediler ki: Ey Şuayb! Seni ve seninle beraber inananları memleketimizden çıkaracağız, yahut dinimize dönersiniz. O da: Biz istemesek de mi? dedi.
Şaban Piriş : Onun kavminden büyüklük taslayan ileri gelenleri, dediler ki: -Ey Şuayb! Elbette seni ve seninle birlikte iman edenleri ülkemizden çıkaracağız. Ya da siz bizim yolumuza geri döneceksiniz!
Suat Yıldırım : Halkından kibirlenen eşraf grubu: "Bak Şuayb!" dediler, "yeminle söylüyoruz:Ya tekrar dinimize dönersiniz. Ya da seni de, sana inanan taraftarlarını da ülkemizden süreriz!"Şuayb şöyle cevap verdi: "Peki, istemesek de mi dinimizden döndürüp süreceksiniz (Ya istemezsek ne olacakmış!)
Süleyman Ateş : Kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler dediler ki: "Ey Şu`ayb, mutlaka seni ve seninle beraber inananları kentimizden çıkarırız, ya da dinimize dönersiniz!" Dedi ki: "İstemesek de mi (bizi yurdumuzdan çıkaracak veya dinimizden döndüreceksiniz)?
Tefhim-ul Kuran : Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler), dediler ki: «Ey Şuayb, seni ve seninle birlikte iman edenleri ya ülkemizden sürüp çıkaracağız veya mutlaka bizim dinimize geri döneceksiniz.» (Şuayb
«Biz istemesek de mi?» dedi.
Ümit Şimşek : Kavminin büyüklük taslayan ileri gelenleri, `Ey Şuayb,` dediler, `ya bizim dinimize dönersin, ya da seni ve beraberindeki iman edenleri ülkeden çıkarırız.` Şuayb dedi ki: `Biz istemesek de mi?
Yaşar Nuri Öztürk : Toplumunun büyüklük taslayan kodamanları dediler ki: "Ey Şuayb! Ya kesinlikle milletimize dönersiniz yahutta seni ve seninle birlikte inananları kentimizden çıkarırız." Dedi ki: "Ya istemiyorsak; zor ve baskıyla mı?"