Bakara Suresi 56
Summe beasnâkum min badi mevtikum leallekum teşkurûn(teşkurûne).
1. summe : sonra
2. beasnâ-kum : sizi dirilttik
3. min : den
4. ba`di : sonra, daha sonra
5. mevti-kum : sizin ölümünüz
6. lealle-kum : umulur ki böylece siz, belki siz
7. teşkurûne : şükredersiniz
İmam İskender Ali Mihr : Sonra umulur ki böylece siz şükredersiniz diye ölümünüzden sonra sizi tekrar dirilttik.
Diyanet İşleri : Sonra, şükredesiniz diye ölümünüzün ardından sizi tekrar dirilttik.
Abdulbaki Gölpınarlı : Sonra da gene şükredesiniz diye ölümünüzden sonra sizi dirilttik.
Adem Uğur : Sonra ölümünüzün ardından sizi dirilttik ki şükredesiniz.
Ahmed Hulusi : Sonra, ölümü (yokluğunuzu - gerçekte yegâne var olanın Vahid-ül Kahhar olduğu gerçeğini) tatmanızın akabinde, yeni bir anlayışla hayata başlatmıştık sizi, belki bunu değerlendirirsiniz diye.
Ahmet Tekin : Bu ölümünüzden sonra biz sizi tekrar dirilttik. Şükrünüze vesile olur diye böyle yaptık.
Ahmet Varol : Sonra belki şükredersiniz diye sizi ölümünüzden sonra tekrar diriltmiştik.
Ali Bulaç : Sonra şükredesiniz diye, sizi ölümünüzden sonra dirilttik.
Ali Fikri Yavuz : Sonra, şükredesiniz diye, vefatınızdan (bir gün) sonra (kudretimizi anlıyasınız diye) sizi diriltmiştik.
Bekir Sadak : Olumunuzden sonra, sukredesiniz diye sizi tekrar diriltmistik.
Celal Yıldırım : (Bir bakıma) ölümünüzden sonra da şükredesiniz diye sizi (o baygın halden uyandırıp) kaldırmıştık.
Diyanet İşleri (eski) : Ölümünüzden sonra, şükredesiniz diye sizi tekrar diriltmiştik.
Diyanet Vakfi : Sonra ölümünüzün ardından sizi dirilttik ki şükredesiniz.
Edip Yüksel : Sonra, belki şükredersiniz diye ölümünüzün ardından sizi diriltmiştik.
Elmalılı Hamdi Yazır : sonra sizi şükredesiniz diye ba`s badelmevte mazhar ettik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonra şükredesiniz diye sizi ölümünüzden sonra yine dirilttik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sonra şükredesiniz diye sizi ölümünüzün ardından yeniden diriltmiştik.
Fizilal-il Kuran : Sonra şükredesiniz diye sizi öldükten sonra yeniden dirilttik.
Gültekin Onan : Sonra, belki şükredersiniz diye ölümünüzün (mevtiküm) ardından sizi diriltmiştik (beasnaküm).
Hasan Basri Çantay : Sonra ölümünüzün arkasından sizi yine diriltmişdik. Gerekdi ki şükredesiniz.
Hayrat Neşriyat : Sonra şükredesiniz diye, ölümünüzün ardından sizi dirilttik.
İbni Kesir : Sonra sizi, ölümünüzün arkasından şükredersiniz diye diriltmiştik.
Muhammed Esed : Ama ölü (bir toplum) haline geldikten sonra belki şükredenlerden olursunuz diye sizi tekrar dirilttik.
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra sizi ölümünüzü müteakip diriltmiştik, tâ ki şükredesiniz.
Ömer Öngüt : Bu ölü halinizden sonra, belki şükredersiniz diye sizi tekrar diriltmiştik.
Şaban Piriş : Ölümünüzden sonra belki şükredersiniz diye sizi tekrar diriltmiştik.
Suat Yıldırım : Siz bir müddet ölü vaziyette kaldıktan sonra, şükredesiniz diye sizi dirilttik.
Süleyman Ateş : Sonra belki şükredersiniz diye sizi ölümünüzün ardından tekrar diriltmiştik.
Tefhim-ul Kuran : Sonra (yine de) belki şükredersiniz diye, sizi ölümünüzden sonra dirilttik.
Ümit Şimşek : Sonra da, ölümünüzün ardından, şükredin diye sizi tekrar diriltmiştik.
Yaşar Nuri Öztürk : Sonra, ölümünüzün ardından sizi dirilttik ki, şükredebilesiniz.
|