Beled Suresi 11
Fe laktehamel akabete.
1. fe : fakat
2. lâ ıktehame : katlanmadı, geçmedi, aşmadı
3. el akabete : akabe, sarp yokuş, dik yokuş, zor iş
İmam İskender Ali Mihr : Fakat o akabeyi (sarp yokuşu) aşmadı.
Diyanet İşleri : Fakat o, sarp yokuşa atılmadı.
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken dayanmadı o yokuşa.
Adem Uğur : Fakat o, sarp yokuşu aşamadı.
Ahmed Hulusi : El Akabe`ye (o sarp yokuşa) tırmanmayı göze alamadı (insan)!
Ahmet Tekin : Fakat o, hayır işleyerek, kötülükleri terk ederek zor şeylere göğüs geremedi, sarp yokuşta, zorlu yolda yürüyemedi.
Ahmet Varol : Fakat o sarp yokuşu aşmaya girişmedi.
Ali Bulaç : Ancak o, sarp yokuşa göğüs germedi.
Ali Fikri Yavuz : Fakat o, çetin işe atılmadı, (kendisine verilen bunca nimetlere şükretmedi).
Bekir Sadak : Ama o, zor gecidi asmaya girisemedi.
Celal Yıldırım : Ama o sarp geçidi geçmeye katlanmadı.
Diyanet İşleri (eski) : Ama o, zor geçidi aşmaya girişemedi.
Diyanet Vakfi : (11-16) Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç açık bir yoksulu doyurmaktır.
Edip Yüksel : Ne var ki zor yola katlanamadı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Fakat o göğüs veremedi o (akabeye) sarp yokuşa
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Fakat o sarp yokuşa göğüs veremedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Fakat o, o sarp yokuşa göğüs veremedi.
Fizilal-il Kuran : Fakat o zor geçidi aşmaya girişmedi.
Gültekin Onan : Ancak o, sarp yokuşa göğüs germedi.
Hasan Basri Çantay : Fakat o, sarp yokuşa saldıramadı.
Hayrat Neşriyat : Fakat (o), sarp yokuşu aşamadı.
İbni Kesir : Ama o, sarp yokuşu aşmaya girişemedi.
Muhammed Esed : Ama o, sarp yokuşa tırmanmayı denemedi...
Ömer Nasuhi Bilmen : (10-12) Ve Biz ona iki de tepe yolu gösterdik. Fakat o, o sarp yokuşu geçemedi. O sarp yokuşun ne olduğunu sana ne şey bildirdi?
Ömer Öngüt : Fakat o, sarp geçidi geçmeye katlanamadı.
Şaban Piriş : O zor geçidi aşamadı.
Suat Yıldırım : Fakat o sarp yokuşu aşmaya çalışmadı. (Böyle yaparak verilen nimetlerin şükrünü eda etmedi.)
Süleyman Ateş : Fakat o, sarp yokuşa atılamadı.
Tefhim-ul Kuran : Ancak o, sarp yokuşa göğüs germedi.
Ümit Şimşek : Fakat o sarp yokuşu aşamadı.
Yaşar Nuri Öztürk : Akabeye, sarp yokuşa atılamadı o.
|