Beled Suresi 14
Ev ıtâmun fî yevmin zî mesgabeh(mesgabetin).
1. ev : veya
2. ıt`âmun : doyurma
3. fî yevmin : günde
4. zî : sahip, ...oldu
5. mesgabetin : yorgunluk ve açlık (darlık ve zorluk)
İmam İskender Ali Mihr : Veya yorgun ve aç olduğu günde doyurmaktır.
Diyanet İşleri : (14-16) Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.
Abdulbaki Gölpınarlı : Yahut açlık, kıtlık gününde doyurmak.
Adem Uğur : Veya açlık gününde yemek yedirmektir,
Ahmed Hulusi : Yahut aç olduğu hâlde elindekiyle başkasını doyurmak!
Ahmet Tekin : Kıtlığın yaygın olduğu bir günde, bir dönemde kendisi açken başkasını doyurmaktır.
Ahmet Varol : Yahut açlığın olduğu bir günde doyurmaktır:
Ali Bulaç : Ya da açlık gününde doyurmaktır,
Ali Fikri Yavuz : Yahud şiddetli bir açlık gününde yemek yedirmektir.
Bekir Sadak : (14-16) Yahut, aclik gununde, yakini olan bir oksuzu, yahut topraga serilmis bir yoksulu doyurmaktir.
Celal Yıldırım : (14-15-16) Veya açlık gününde (kıtlık zamanında) hısım sayılan bir yetime veya yere serilmiş (bitkin, kimsesiz) bir yoksula yedirmektir.
Diyanet İşleri (eski) : (14-16) Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.
Diyanet Vakfi : (11-16) Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç açık bir yoksulu doyurmaktır.
Edip Yüksel : Kıtlık anında doyurmaktır:
Elmalılı Hamdi Yazır : Veya salgın bir açlık gününde yemek yedirmek
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ya da salgın bir açlık gününde yemek yedirmektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Veya salgın bir kıtlık gününde yemek yedirmektir,
Fizilal-il Kuran : Yahut açlık gününde doyurmaktır.
Gültekin Onan : Ya da açlık gününde doyurmaktır,
Hasan Basri Çantay : yahud (salgın) bir açlık gününde yemek yedirmekdir,
Hayrat Neşriyat : (14-16) Veya bir açlık gününde akrabâlığı olan bir yetîmi veya toz toprak içinde kalmış bir yoksulu doyurmaktır.
İbni Kesir : Yahut açlık gününde yemek yedirmektir,
Muhammed Esed : yahut (kendi) aç iken (başkasını) doyurmaktır,
Ömer Nasuhi Bilmen : Yahut bir kıtlık gününde yemek yedirmektir.
Ömer Öngüt : Veya (kıtlık gibi) açlık duyulan bir günde yemek yedirmektir.
Şaban Piriş : Veya açlık gününde doyurmaktır.
Suat Yıldırım : Kıtlık zamanında yemek yedirmektir.
Süleyman Ateş : Yahut açlık gününde doyurmaktır:
Tefhim-ul Kuran : Ya da açlık gününde doyurmaktır,
Ümit Şimşek : Yahut kıtlık gününde yemek yedirmektir:
Yaşar Nuri Öztürk : Yahut da açlık ve perişanlık gününde doyurmaktır o,
|