Casiye Suresi 29
Hâzâ kitâbunâ yentıku aleykum bil hakk(hakkı), innâ kunnâ nestensihu mâ kuntum tamelûn(tamelûne).
1. hâzâ : bu
2. kitâbu-nâ : kitabımız
3. yentiku : nutuk verir, söyler
4. aleykum : size
5. bi el hakkı : hak ile
6. innâ : muhakkak ki biz
7. kunnâ nestensihu : tensih ediyorduk, yazdırıyorduk
8. mâ : şey(ler)
9. kuntum : siz oldunuz
10. ta`melûne : yapıyorsunuz
İmam İskender Ali Mihr : İşte bu Bizim Kitabımız ki, size hakkı söyler. Muhakkak ki Biz, yapmış olduğunuz şeyleri tensih ediyorduk (hayat filmine kaydettiriyorduk).
Diyanet İşleri : İşte kitabımız, size karşı gerçeği söylüyor. Çünkü biz yapmakta olduklarınızı kaydediyorduk.
Abdulbaki Gölpınarlı : Bu kitabımız, size gerçeği söyler; şüphe yok ki biz, ne yaptıysanız hepsini yazdırmışızdır.
Adem Uğur : Bu, yüzünüze karşı gerçeği söyleyen kitabımızdır. Çünkü biz, yaptıklarınızı kaydediyorduk.
Ahmed Hulusi : İşte bilgimiz! Size Hak olarak dilleniyor. . . Biz yaptıklarınızı kaydediyorduk! (Hafızalıyorduk - varlıktaki evrensel hafıza - memory. )
Ahmet Tekin : `İşte tuttuğumuz sicil, amel defteri. Yüzünüze karşı hakkı, doğruyu söylüyor.` Biz, sizin bütün yaptıklarınızı en ince detayına kadar kaydediyorduk.
Ahmet Varol : `Bu, size karşı gerçeği söyleyen kitabımızdır. Şüphesiz biz sizin yapmakta olduklarınızı yazıyorduk.
Ali Bulaç : "Bu bizim kitabımızdır; sizin aleyhinizde hak ile konuşuyor. Gerçekten biz, sizin yaptıklarınızı yazıyorduk."
Ali Fikri Yavuz : İşte (içine amellerinizi yazdırdığımız) kitabımız! Yüzünüze karşı hakkı söyliyor; çünkü sizin taptıklarınızı hep (meleklere) yazdırıyorduk.
Bekir Sadak : «Bu kitabimiz gercekten sizin aleyhinize konusur. Biz yaptiklarinizi suphesiz bir bir kaydediyorduk.»
Celal Yıldırım : İşte bu kitabımız size karşı hakkı söyler; çünkü gerçekten biz sizin işlediklerinizi yazdırdık.
Diyanet İşleri (eski) : `Bu kitabımız gerçekten sizin aleyhinize konuşur. Biz yaptıklarınızı şüphesiz bir bir kaydediyorduk.`
Diyanet Vakfi : «Bu, yüzünüze karşı gerçeği söyleyen kitabımızdır. Çünkü biz, yaptıklarınızı kaydediyorduk.»
Edip Yüksel : `Bu kitabımız size karşı gerçeği konuşmaktadır. Çünkü biz, yaptıklarınızı kaydediyorduk.`
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte kitabımız, yüzünüze karşı hakkı söylüyor, çünkü biz sizin yaptıklarınızı hep istinsah ediyorduk
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte kitabımız, yüzünüze karşı hakkı söylüyor, çünkü Biz sizin yaptıklarınızı hep istinsah (kayd) ediyorduk.» denir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte kitabımız, yüzünüze karşı hakkı söylüyor, çünkü biz sizin yaptıklarnızı hep kaydediyorduk.» (denir).
Fizilal-il Kuran : İşte kitabımız aleyhinize konuşuyor, gerçeği söylüyor. Çünkü biz yaptıklarınızı yazıyorduk..
Gültekin Onan : "Bu bizim kitabımızdır, sizin aleyhinizde hak ile konuşuyor. Gerçekten biz, sizin yaptıklarınızı yazıyorduk."
Hasan Basri Çantay : «Karşınızda hakkı söyleyib duran bu (kitab), bizim kitâbımızdır. Şübhe yok ki neler yapıyor idiyseniz biz (hepsini meleklere) yazdırıyorduk».
Hayrat Neşriyat : `Bu, size karşı hakkı söyleyen (aleyhinize şâhidlik eden) kitâbımızdır. Şübhesiz ki biz, yapmakta olduğunuz şeyleri yazıyorduk.`
İbni Kesir : Bu kitablarımız sizin aleyhinize hak ile konuşuyor. Şüphesiz Biz, yaptıklarınızı bir bir kaydediyorduk.
Muhammed Esed : Bu bizim kayıtlarımız, sizinle ilgili her şeyi bütün gerçekliğiyle anlatır çünkü yaptığınız her şeyi kayda geçirtmiştik!"
Ömer Nasuhi Bilmen : İşte bu, Bizim kitabımızdır. Size karşı hak ile söylüyor. Şüphe yok ki, Biz sizin neler işler olduklarınızı yazdırmıştık.
Ömer Öngüt : Bu bizim kitabımızdır, sizin aleyhinizde gerçeği söylüyor. Çünkü biz bütün yaptıklarınızı kaydediyorduk.
Şaban Piriş : Bu kitabımız gerçekten sizin aleyhinizde konuşuyor. Biz, yaptıklarınızı şüphesiz bir bir kaydediyorduk.
Suat Yıldırım : İşte karşınızda sadece gerçekleri dile getiren defterimiz. Biz sizin yaptığınız her işi bir yere kaydediyorduk.
Süleyman Ateş : "İşte Kitabımız, aleyhinize gerçeği söylüyor. Çünkü biz, yaptıklarınızı yazıyorduk."
Tefhim-ul Kuran : «Bu bizim kitabımızdır; sizin aleyhinizde hak ile konuşuyor. Gerçekten biz, sizin yapmakta olduklarınızı yazıyorduk.»
Ümit Şimşek : İşte bu size gerçeği söyleyen kitabımızdır. Biz sizin bütün yaptıklarınızı kaydediyorduk.
Yaşar Nuri Öztürk : Bu bizim kitabımız, karşınızda gerçeği söylüyor. Çünkü biz, yapıp ettiklerinizin kopyasını çıkarıyorduk / yaptıklarınızı kaydediyorduk.
|