Ve en levistekâmû alât tarîkati le eskaynâhum mâen gadekâ(gadekan).
1. ve en lev : ve eğer olsalardı
2. istekâmû : istikamet üzere oldular, belli bir yöneldiler
3. alâ et tarîkati : tarikata (Allah`a götüren) yola
4. le : elbette, mutlaka
5. eskaynâ-hum : onları suladık
6. mâen : mai, su, rahmet
7. gadekan : bol bol
İmam İskender Ali Mihr : Ve eğer onlar, tarikat üzere olarak (Allah`a) yönelselerdi, onları mutlaka bol su (rahmet) ile sulardık (bol bol rahmet ulaştırırdık) ki.
Diyanet İşleri : (16-17) Yine de ki: Bana şöyle de vahyedildi: Eğer yolda dosdoğru olurlarsa, mutlaka onlara bol yağmur yağdırırız ki bununla onları imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden (Kurandan) yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve eğer yolda dosdoğru yürüselerdi onları bol bol suvarırdık elbette.
Adem Uğur : Şayet doğru yolda gitselerdi, onlara bol su verirdik.
Ahmed Hulusi : Gerçek şu ki, onlar tarikat (hakikatine giden yol) doğrultusunda yürüselerdi, elbette onlara bol bir su (marifet ve ilimle) suvarırdık.
Ahmet Tekin : Şayet doğru, muhkem, güvenli yolda, İslâmî hayat tarzında, itaatte daim olsalardı, elbette onlara, gökten bol su indirir, yeryüzündeki kaynaklardan çağlayan sular akıtır, onları servete sâmâna boğardık.
Ahmet Varol : Gerçek şu ki onlar yolda dosdoğru gitselerdi onlara bolca su verirdik.
Ali Bulaç : Eğer onlar (insanlar ve cinler), yol üzerinde `dosdoğru bir istikamet tuttursalardı`, mutlaka Biz onlara bol miktarda su içirir (tükenmez bir rızık ve nimet verir)dik.
Ali Fikri Yavuz : Eğer insanlar ve cinler, İslâm ve iman yolunda hep dosdoğru gitselerdi. Elbette biz onların hepsine bol bol su (rızık) verirdik.
Bekir Sadak : (16-17) Ama dogru yola girmis olsalardi, onlari bu hususta denememiz icin onlara bol su icirirdik; kim Rabbini anmaktan yuz cevirirse, Rabbi onu gittikce artan bir azaba ugratir.
Celal Yıldırım : (16-17) Eğer onlar o yolda dosdoğru gitselerdi, bununla denememiz için kendilerine bol su içirirdik. Kim Rabbini anmaktan yüzçevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sevkeder.
Diyanet İşleri (eski) : (16-17) Ama doğru yola girmiş olsalardı, onları bu hususta denememiz için onlara bol su içirirdik; kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe artan bir azaba uğratır.
Diyanet Vakfi : (16-17) Şayet doğru yolda gitselerdi, bu hususta kendilerini denememiz için onlara bol su verirdik. Kim Rabbinin zikrinden yüz çevirirse, (Rabbin) onu gitgide artan çetin bir azaba uğratır.
Edip Yüksel : Doğru yola girselerdi onlara bol su verirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve hakıkat o tarikat üzere istikametle gitselerdi elbette kendilerini bol bir su ile suvarırdık
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar gerçekten o yol üzere dosdoğru gitselerdi, elbette kendilerini bol bir su ile suvarırdık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar gerçekten o yol üzere dosdoğru gitselerdi, elbette kendilerine bol bir su verirdik.
Fizilal-il Kuran : Eğer onlar doğru yola girselerdi kendilerine gürül gürül su sunardık.
Gültekin Onan : Eğer onlar (insanlar ve cinler) yol üzerinde `dosdoğru bir istikamet tuttursalardı`, mutlaka biz onlara bol miktarda su içirir (tükenmez bir rızık ve nimet verir)dik.
Hasan Basri Çantay : (Bana) şu hakıykat da (vahyedildi
Eğer onlar o yol üzerinde dosdoğru gitselerdi elbette onlara bol su içirirdik.
Hayrat Neşriyat : (Ey Habîbim!) Eğer (o kâfirler) o yolda (İslâm yolunda) dosdoğru gitselerdi, elbette onlara bol su verirdik (rızıklarını bollaştırırdık).
İbni Kesir : Şayet onlar, yol üzerinde istikameti bulmuş olsalardı; onlara bol bol su içirirdik.
Muhammed Esed : Öyleyse, (bilin ki) onlar, (çağrımızı duyanlar,) şaşmadan (doğru) yoldan gidecek olurlarsa kendilerine sınırsız nimetler yağdıracağız,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer onlar, o yol üzerinde dosdoğru gitse idiler, elbette kendilerine bol bol su içirirdik.
Ömer Öngüt : Resulüm! Eğer onlar yolda dosdoğru gitselerdi, onlara bol bol su verirdik.
Şaban Piriş : Eğer doğru yolda yürüselerdi, onlara bol bol yağmur verirdik.
Suat Yıldırım : Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Eğer insanlar ve cinler, Allahın yolunda dosdoğru yürüselerdi, onlara bol yağmur verir, rızıklarını bollaştırırdık.
Süleyman Ateş : Şâyet yolda doğru gitselerdi onlara bol su verirdik (rızıklarını bollaştırırdık).
Tefhim-ul Kuran : Eğer onlar (insanlar ve cinler), yol üzerinde `dosdoğru bir istikamet tuttursalardı`, mutlaka biz onlara bol miktarda su içirir (tükenmez bir rızık ve nimet verir)dik.
Ümit Şimşek : Eğer insanlar ve cinler doğru yolda gitselerdi, Biz onları bol bol yağmurla rızıklandırırdık.
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer yolda, kıvamında yürüselerdi, onları bol bir su ile suvarırdık,