Duhan Suresi 31
Min firavn(firavne), innehu kâne âliyen minel musrifîn(musrifîne).
1. min fir`avne : firavundan
2. inne-hu : muhakkak ki o
3. kâne : oldu, idi
4. âliyen : ululuk, büyüklük taslayan
5. min el musrifîne : müsriflerden, haddi aşanlardan
İmam İskender Ali Mihr : O firavun ki, şüphesiz o, haddi aşanlardan ve büyüklük taslayanlardandı.
Diyanet İşleri : (30-31) Andolsun, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan; Firavundan kurtardık. Çünkü o, haddi aşanlardan bir zorba idi.
Abdulbaki Gölpınarlı : Firavun`dan; şüphe yok ki o haddi aşanlardan yücelik satan, ululanan biriydi.
Adem Uğur : Yani Firavun`dan. Çünkü o bir zorba idi, aşırı gidenlerdendi.
Ahmed Hulusi : Firavun`dan (benliğin sembolü)! Muhakkak ki O, üstünlük taslayan, israf edenlerden (hakikatindeki kuvveleri boşa harcayan) idi.
Ahmet Tekin : Firavundan da kurtardık. O, cahilce davranarak üstünlük taslayıp haddi aşan, günah, isyan ve inkâr bataklığında olanlardan bir zorba, bir diktatördü.
Ahmet Varol : Firavun`dan. Şüphesiz o ölçüyü taşıranlardan bir büyüklenici (zorba) idi.
Ali Bulaç : Firavun`dan. Çünkü, o, ölçüyü taşıran bir mütekebbirdi.
Ali Fikri Yavuz : Firavundan (esaretinden ve oğullarının öldürülmesinden). Çünkü o azgın müsriflerdendi, (şirke varanlardandı).
Bekir Sadak : (30-31) And olsun ki, Israilogullarini, azgin bir zorba olan Firavun`un alcaltici azabindan kurtardik.
Celal Yıldırım : (30-31) And olsun ki, biz, İsrail oğulları`nı horlayıcı aşağılayıcı olan o azâbdan, Fir`avn(ın zulüm ve haksızlığın)dan kurtardık. Şüphesiz ki o, ölçüyü kaçıranların, aşırı gidenlerin kendini yüksekte göreni (başkalarına tepeden bakanı) idi.
Diyanet İşleri (eski) : (30-31) And olsun ki, İsrailoğullarını, azgın bir zorba olan Firavun`un alçaltıcı azabından kurtardık.
Diyanet Vakfi : Yani Firavun`dan. Çünkü o bir zorba idi, aşırı gidenlerdendi.
Edip Yüksel : Firavun`dan. O, azgın bir diktatör idi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Fir`avinden, çünkü o üstün müsriflerden idi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Firavun`dan, çünkü o haddi aşanlardan bir üstündü.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Firavun`dan da kurtardık çünkü o üstünlük taslayıp haddi aşan bir zorbaydı.
Fizilal-il Kuran : Yani Firavun`dan. Çünkü o haddi aşanlardan bir zorba idi.
Gültekin Onan : Firavun`dan. Çünkü, o, ölçüyü taşıran bir mütekebbirdi.
Hasan Basri Çantay : (30-31) Andolsun ki biz İsrâîl oğullarını o zillet verici azâbdan, Fir`avndan kurtardık. Hakıykat o, haddi aşanlardan bir mütekebbirdi.
Hayrat Neşriyat : (30-31) And olsun ki, İsrâiloğullarını o (pek) aşağılayıcı azabdan, Fir`avundan kurtardık. Çünki o üstünlük taslayan bir kimse idi, haddi aşanlardandı.
İbni Kesir : Firavun`dan. Doğrusu o, azgın bir zorba idi.
Muhammed Esed : Firavun(un onların başına sardığı azap)tan; zaten o, kendi kişiliklerini harcayıp duranların en başta gelenlerindendi;
Ömer Nasuhi Bilmen : Fir`avun`dan, şüphe yok ki, o, müsriflerden bir mütekebbir olmuştu.
Ömer Öngüt : Firavun`dan. Doğrusu o, azgın bir zorba idi.
Şaban Piriş : Firavundan, çünkü o, haddi aşan bir zorba idi.
Suat Yıldırım : (30-31) Böylece, İsrailoğullarını gerçekten zelil eden, aşağılayan o işkenceden, Firavunun işkencesinden kurtardık. Doğrusu, bu adam, haddini aşan, büyüklük taslayan zorbanın teki idi.
Süleyman Ateş : Fir`avn`dan. Çünkü o, (insanları ezip) ululanan, sınırı aşanlardan biri idi.
Tefhim-ul Kuran : Firavun`dan. Çünkü o, ölçüyü taşıran bir mütekebbirdi.
Ümit Şimşek : Onları Firavun`dan kurtardık. Gerçekten o haddini aşmış bir zorba idi.
Yaşar Nuri Öztürk : Firavun`dan kurtardık. Firavun, haddi aşanların büyüklük taslayanlarından biriydi.
|