Huzûhu fatilûhu ilâ sevâil cahîm(cahîmi).
1. huzû-hu : onu tutun
2. fe : öylece, hemen
3. i`tilû-hu : onu sürükleyin
4. ilâ sevâi : ortaya, ortasına
5. el cahîmi : cahîm, cehennem
İmam İskender Ali Mihr : Onu tutun (yakalayın)! Hemen cehennemin ortasına sürükleyin.
Diyanet İşleri : (Allah, görevli meleklere şöyle der
Tutun onu, cehennemin ortasına sürükleyin.
Abdulbaki Gölpınarlı : Tutun onu da sürüyün koca cehennemin ta ortasına.
Adem Uğur : (Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin ortasına sürükleyin!
Ahmed Hulusi : "Tutun onu da yakan ateşin ortasına sürüyerek götürün. . . "
Ahmet Tekin : Allah meleklere:
`Şunu tutun. Kaynayan, köpüren Cehennemin ortasına sürükleyin.` buyurur.
Ahmet Varol : `Onu tutun, cehennemin ortasına sürükleyin.
Ali Bulaç : "Onu tutun da cehennemin orta yerine sürükleyin."
Ali Fikri Yavuz : (Allah, cehennemdeki vazifeli meleklere o kâfir için şöyle buyurur): Onu yakalayın da sürükleyib cehennemin ortasına atın.
Bekir Sadak : (47-50) «ucluyu yakalayin, cehennemin ortasina surukleyin, sonra basina azap olarak kaynar su dokun» denir, sonra ona: «Tad bakalim, hani serefli olan, degerli olan yalniz sendin. Iste bu, suphelenip durdugunuz seydir» denir.
Celal Yıldırım : Onu yakalayın da Cehennem`in ortasına sürükleyin.
Diyanet İşleri (eski) : (47-50) `Suçluyu yakalayın, cehennemin ortasına sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün` denir, sonra ona: `Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir` denir.
Diyanet Vakfi : (47-50) (Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin ortasına sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! (ve deyin ki
Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir.
Edip Yüksel : Onu yakalayın ve cehennemin ortasına sürükleyin.
Elmalılı Hamdi Yazır : Tutun onu da yaka paça doğru Cehennemin ortasına sürükleyin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onu tutun da yaka paça, doğru cehennemin ortasına sürükleyin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah meleklere şöyle emreder. «Şunu tutun da Cehennem`in ortasına sürükleyin.»
Fizilal-il Kuran : Tutun onu, cehennemin ortasına sürükleyin.
Gültekin Onan : Onu tutun da cehennemin orta yerine sürükleyin.
Hasan Basri Çantay : (Zebanilere
«Tutun onu da, (denilir), sürükleyerek cehennemin ta ortasına götürün».
Hayrat Neşriyat : (Sonra Zebânîlere şöyle emredilir
`Onu tutun da kendisini Cehennemin ortasına sürükleyin!`
İbni Kesir : Yakalayın onu, cehennemin ortasına sürükleyin.
Muhammed Esed : (Ve emir gelecektir
"Onu yakalayın (ey cehennem güçleri) ve yanan ateşin ortasına sürükleyin;
Ömer Nasuhi Bilmen : Onu tutun da cehennemin tâ ortasına sürükleyin.
Ömer Öngüt : "Tutun onu! Cehennemin ortasına sürükleyin!"
Şaban Piriş : -Onu tutun, cehennemin ortasına atın.
Suat Yıldırım : (47-50) Allah Zebanîlere: "Tutun onu da" buyurur, "cehennemin ta ortasına sürükleyin. Sonra da başının üstünden kaynar su dökün!" ve deyin ki: "Tat bakalım! Hani üstündün, kudretliydin, asildin!" İşte hakkında şüphe ve mücadele ettiğiniz o gerçek budur.
Süleyman Ateş : (Allâh, zebânilere emreder): "Tutun onu, cehennemin ortasına sürükleyin."
Tefhim-ul Kuran : «Onu tutun da cehennemin orta yerine sürükleyin;»
Ümit Şimşek : Onu tutun, Cehennemin ortasına sürükleyin.
Yaşar Nuri Öztürk : "Tutun onu, cehennemin tam ortasına götürün!"