Hakka Suresi 19
Fe emmâ men ûtiye kitâbehu bi yemînihî fe yekûlu hâumukreû kitâbiyeh.
1. fe emmâ : fakat, ise, o zaman
2. men : kişi, kimse
3. ûtiye : verilir
4. kitâbe-hu : onun kitabı, amel defteri, hayat filmi
5. bi yemîni-hî : onun sağından
6. fe : o zaman
7. yekûlu : der, söyler
8. hâum(u) : haydi alınız
9. ikreû : okuyun
10. kitâbiyeh : kitabım, amel defterim, hayat filmim
İmam İskender Ali Mihr : O zaman kitabı (hayat filmi) sağından verilen kimse ise o zaman: Alınız, kitabımı okuyun. der.
Diyanet İşleri : İşte o vakit, kitabı kendisine sağından verilen kimse der ki: Gelin, kitabımı okuyun!
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken kimin kitabı, sağ yanından verilirse artık der ki: Gelin, işte okuyun kitabımı.
Adem Uğur : Kitabı sağ tarafından verilen:" Alın, kitabımı okuyun" der.
Ahmed Hulusi : Kitabı (yaşam bilgi kayıtları) sağından oluşmuş olana gelince; o şöyle der: "İşte alın, okuyun bilgilerimi!"
Ahmet Tekin : Amel defteri sağından verilen:
`Alın kitabımı okuyun.`der.
Ahmet Varol : Artık kimin kitabı sağından verilirse der ki: `Alın, kitabımı okuyun.
Ali Bulaç : Artık kitabı sağ eline verilen kişi, der ki: "Alın, kitabımı okuyun!"
Ali Fikri Yavuz : İşte o vakit, kitabı sağ eline verilmiş olan kimse der ki: - Gelin, kitabımı okuyun.
Bekir Sadak : (19-20) Kitabi sagindan verilen «Alin, kitabimi okuyun, dogrusu bir hesaplasma ile karsilasacagimi umuyordum» der.
Celal Yıldırım : Artık kimin kitabı (amel defteri) sağından verilirse, «gelin de kitabımı okuyun !
Diyanet İşleri (eski) : (19-20) Kitabı sağından verilen; `Alın, kitabımı okuyun, doğrusu bir hesaplaşma ile karşılaşacağımı umuyordum` der.
Diyanet Vakfi : (19-20) Kitabı sağ tarafından verilen: Alın, kitabımı okuyun; doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum, der.
Edip Yüksel : Kitabı sağından verilen, `Alın kitabımı okuyun,` der,
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte o vakıt kitabına sağıyle irdirilmiş olan kimse der ki: ha alın okuyun kitabımı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : işte o zaman, kitabı sağından verilen der: «Alın okuyun kitabımı!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kitabı sağından verilen, «alın okuyun kitabımı..»
Fizilal-il Kuran : Kitabı sağından verilen: «Alın kitabımı okuyun,
Gültekin Onan : Artık kitabı sağ eline verilen kişi der ki: "Alın, kitabımı okuyun!"
Hasan Basri Çantay : Artık kitabı sağ eline verilmiş olan kişiye gelince, der ki: «Alın, okuyun kitabımı».
Hayrat Neşriyat : (19-20) İşte kitâbı sağ eline verilen kimseye gelince, (sevinerek) der ki: `Alın, kitâbımı okuyun; doğrusu ben, hesâbımla karşılaşacak kimse olduğumu gerçekten sezmiştim(bilmiştim)!` der.
İbni Kesir : Kitabı sağından verilmiş olan der ki: Alın, işte okuyun kitabımı.
Muhammed Esed : Sicili sağ eline tutuşturulan, haykıracak: "Gelin, hepiniz gelin! Şu sicilimi okuyun!
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık kime ki, kitabı sağ tarafından verilmiş olur. Der ki: «Alınız kitabımı, okuyunuz.»
Ömer Öngüt : Kitabı sağ eline verilen kimse: "Alın kitabımı okuyun!" der.
Şaban Piriş : (19-20) Kimin kitabı sağından verilirse, -Alın, kitabımı okuyun, ben zaten bu hesabıma ulaşacağımı tahmin etmiştim, der.
Suat Yıldırım : Hesap defteri sağ tarafından verilen neşelenir ve: "İşte defterim! Buyurun okuyun, inceleyin!"
Süleyman Ateş : Kitabı sağından verilen: "Alın Kitabımı okuyun" der.
Tefhim-ul Kuran : Artık kitabı sağ eline verilen kişi, der ki: «Alın, kitabımı okuyun.»
Ümit Şimşek : Defteri sağından verilen, `Alın,` der, `okuyun kitabımı.
Yaşar Nuri Öztürk : Öz kitabı sağından verilen: "İşte kitabım, okuyun!" der.
|