Hakka Suresi 20
İnnî zanentu enniy mülâkın hısâbiyeh.
1. innî : muhakkak ki ben
2. zanentu : zannettim, inandığım için biliyordum
3. ennî : ben ..... olduğumu
4. mulâkin : mülâki olunacak
5. hisâbiyeh : hesabım
İmam İskender Ali Mihr : Muhakkak ki ben, hesabıma mülâki olacağımı (hesabımla karşılaşacağımı) biliyordum.
Diyanet İşleri : Çünkü ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum.
Abdulbaki Gölpınarlı : Zâten ben biliyordum ki kıyâmet günü kavuşacağım hesâbıma.
Adem Uğur : Doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum.
Ahmed Hulusi : "Gerçekten ben, yaptıklarımın sonucuna kavuşacağımı düşünüyordum!"
Ahmet Tekin : `Ben kesinlikle hesabımla karşılaşacağımı, sorguya çekileceğimi anlamış ve hazırlanmıştım.`
Ahmet Varol : Çünkü ben hesabımla karşılaşacağımı sanmıştım (anlamıştım).`
Ali Bulaç : "Çünkü ben, gerçekten hesabıma kavuşacağımı sanmış (anlamış)tım."
Ali Fikri Yavuz : Çünkü ben, hesabıma kavuşacağımı sezmiştim.
Bekir Sadak : (19-20) Kitabi sagindan verilen «Alin, kitabimi okuyun, dogrusu bir hesaplasma ile karsilasacagimi umuyordum» der.
Celal Yıldırım : Çünkü gerçekten ben, hesabımla karşılaşacağımı kesinlikle biliyordum» der.
Diyanet İşleri (eski) : (19-20) Kitabı sağından verilen; `Alın, kitabımı okuyun, doğrusu bir hesaplaşma ile karşılaşacağımı umuyordum` der.
Diyanet Vakfi : (19-20) Kitabı sağ tarafından verilen: Alın, kitabımı okuyun; doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum, der.
Edip Yüksel : `Hesabımla karşılaşacağıma inanıyordum.`
Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü ben sezmiştim ki ben kavuşacağım hisabıma
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü ben hesabıma kavuşacağımı sezmiştim.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Çünkü ben hesabıma kavuşacağımı sezmiştim» der.
Fizilal-il Kuran : Ben hesabımın inceleneceğini sezmiştim» der.
Gültekin Onan : "Çünkü ben, gerçekten hesabıma kavuşacağımı sanmış (anlamış)tım."
Hasan Basri Çantay : «Çünkü ben hakıykaten hisâbıma kavuşacağımı (kuvvetle) zannetmişdim».
Hayrat Neşriyat : (19-20) İşte kitâbı sağ eline verilen kimseye gelince, (sevinerek) der ki: `Alın, kitâbımı okuyun; doğrusu ben, hesâbımla karşılaşacak kimse olduğumu gerçekten sezmiştim(bilmiştim)!` der.
İbni Kesir : Doğrusu ben, bir hesablaşma ile karşılaşacağımı sanıyordum.
Muhammed Esed : Zaten (bir gün) hesabımın önüme konulacağını bilmiştim!"
Ömer Nasuhi Bilmen : (20-21) «Şüphe yok, ben zannetmiştim ki, ben muhakkak hesabıma uğrayacağım.» İmdi o, hoşnut olduğu bir yaşayıştadır.
Ömer Öngüt : "Ben zaten hesabıma kavuşacağımı sezmiştim. "
Şaban Piriş : (19-20) Kimin kitabı sağından verilirse, -Alın, kitabımı okuyun, ben zaten bu hesabıma ulaşacağımı tahmin etmiştim, der.
Suat Yıldırım : "Zaten ben hesabımla karşılaşacağımı biliyordum!" der.
Süleyman Ateş : "Ben hesabımla karşılaşacağımı sezmiştim zaten."
Tefhim-ul Kuran : «Çünkü ben, gerçekten hesabıma kavuşacağımı sanmış (anlamış)tım.»
Ümit Şimşek : `Ben zaten hesaba çekileceğimi biliyordum.`
Yaşar Nuri Öztürk : "Kendi hesabıma kavuşacağımı sezmiştim zaten."
|