İsra Suresi 13
Ve kulle insânin elzemnâhu tâirehu fî unukıh(unukıhî), ve nuhricu lehu yevmel kıyâmeti kitâben yelkâhu menşûrâ(menşûren).
1. ve kulle : ve hepsi, bütün
2. insânin : insan
3. elzemnâ-hu : onu bağladık, astık
4. tâire-hu : onun kuşu, onun amellerinin neticesi
5. fî unukı-hî : onun boynunda
6. ve nuhricu : ve çıkarırız
7. lehu : ona
8. yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
9. kitâben : bir kitap
10. yelkâhu : onu ilka eder, arz eder
11. menşûren : neşredilmiş olarak
İmam İskender Ali Mihr : Bütün insanların kuşunu (kazandıkları ve kaybettikleri dereceleri) boynunda bağladık (boynuna astık). Ve kıyâmet günü ona, neşredilmiş kitabı (üç boyutlu olarak boşlukta oynayan hayat filmini) çıkarırız.
Diyanet İşleri : Her insanın amelini boynuna yükledik. Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız.
Abdulbaki Gölpınarlı : Her insanın yaptığı işleri boynuna astık, kıyâmet günü de apaçık yazılmış bir kitap olarak meydana çıkaracağız onları, herkes, ne yapmışsa hepsini o kitapta yazılmış bulacak.
Adem Uğur : Her insanın amelini (veya kaderini) boynuna bağladık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.
Ahmed Hulusi : Her insanın yaptıklarını (veya kaderini) kendi boynuna doladık. . . Kıyamet sürecinde kendisine (kişinin kıyameti olan ölümünde ya da genel anlamda mahşer sürecinde) kaydolmuş olarak bilgisini çıkarırız.
Ahmet Tekin : Manevî ve ahlâkî tercihlerinin sonucu her insanın kaderini, uğurlarını ve uğursuzluklarını, hayır ve şerden paylarını boynuna astık. Kıyamet günü, açılmış olarak karşılaşacağı amel defterini önüne çıkarırız.
Ahmet Varol : Her insanın kuşunu (amelini, uğurunu) kendi boynuna doladık. Kıyamet günü onun için, açılmış halde kendine ulaşacak bir kitap çıkarırız.
Ali Bulaç : Biz, her insanın kuşunu (işlediklerini, yaptıklarını) kendi boynuna doladık, kıyamet gününde onun için açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.
Ali Fikri Yavuz : Herkesin amelini kendi boynuna taktık (ondan ayrılamaz). Kıyamet günü onun için bir kitap çıkaracağız ki, ona açılmış olarak kavuşacak.
Bekir Sadak : Her insanin boynuna islediklerini dolariz ve kiyamet gunu acilmis bulacagi Kitap`i onune cikaririz.
Celal Yıldırım : Her insanın (Dünya`da işlediği) amelini boynuna dolarız; Kıyamet günü de açık vaziyette bulacağı bir kitabı önüne çıkaracağız.
Diyanet İşleri (eski) : Her insanın boynuna işlediklerini dolarız ve kıyamet günü açılmış bulacağı Kitap`ı önüne çıkarırız.
Diyanet Vakfi : Her insanın amelini (veya kaderini) boynuna bağladık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.
Edip Yüksel : Her insanın kaderini kendi boynuna (kişisel seçimine) bağlamışızdır. Diriliş gününde, kendisi için bir kayıt çıkarıp yayımlarız
Elmalılı Hamdi Yazır : Her insanın da kuşunu boynunda kendine takmışızdır ve onun için Kıyamet günü bir kitab çıkarırız ki neşrolunarak onu şöyle karşılar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Her insanın da kuşunu (nasibini) boynunda kendine takmışızdır. Onun önüne kıyamet günü kendisini şöyle karşılayacak açık bir kitap çıkarırız:
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Her insanın amel defterini boynuna doladık, kıyamet günü açılmış bulacağı kitabı önüne çıkarırız.
Fizilal-il Kuran : Her insanın amelini halka yapıp boynuna takarız. Kıyamet günü açık olarak bulacağı bir amel defteri önüne çıkarırız.
Gültekin Onan : Biz, her insanın kuşunu (işlediklerini, yaptıklarını) kendi boynuna doladık, kıyamet gününde onun için açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.
Hasan Basri Çantay : Herkesin (dünyâdaki) amel (ve hareket) ini kendi boynuna doladık. Kıyamet günü onun için bir kitab çıkaracağız ki neşredilmiş olarak kendisine kavuş (ub şöyle çat) acak:
Hayrat Neşriyat : Ve her insanın amelini, kendi boynuna bağladık. Kıyâmet günü onun için (oamellerinin yazıldığı) bir kitab çıkarırız ki, onu açılmış olarak önünde bulur.
İbni Kesir : Her insanın işlediklerini boynuna dolarız. Ve onun için kıyamet gününde açılmış bulacağı bir kitab çıkarırız.
Muhammed Esed : Öte yandan, Biz her insanın kaderini (kendi) boynuna dolamışızdır; öyle ki, Kıyamet Günü onun önüne, her şeyi açık açık kaydedilmiş bulacağı bir sicil çıkaracağız;
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve her insanın amelini boynuna dolayıverdik ve Kıyamet günü onun için bir kitap çıkarırız ki, onu neşredilmiş olduğu halde karşılar.
Ömer Öngüt : Biz herkesin dünyadaki amelini kendi boynuna doladık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.
Şaban Piriş : Her insanın boynuna amelini dolarız. Kıyamet günü, onun için ortaya konacak bir kitap çıkarırız.
Suat Yıldırım : Her insanın vebalini, kendi nefsine bağladık, (her insan yaptıklarına göre muamele görür). Nitekim kıyamet günü önüne açılan bir defter çıkaracağız. [İşaya 65,6; Daniel 7,10; Vahiy 20,12]
Süleyman Ateş : Her insanın tâir(kuş)ini boynuna bağladık, kıyâmet günü onun için, açılmış olarak bulacağı bir kitâp çıkarırız:
Tefhim-ul Kuran : Biz, her insanın kuşunu (işlediklerini, yaptıklarını) kendi boynuna doladık, kıyamet gününde onun için açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.
Ümit Şimşek : Biz her insanın hesabını kendi boynuna dolamışızdır. Kıyamet gününde onun için açılıp önüne konacak bir defter çıkarırız.
Yaşar Nuri Öztürk : Her insanın uğursuzluk kuşunu onun boynuna takmışızdır. Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız:
|