Kalem Suresi 19
Fe tâfe aleyhâ tâifun min rabbike ve hum nâimûn(nâimûne).
1. fe : fakat
2. tâfe : dolaştı
3. aleyhâ : onun üzerinde
4. tâifun : tayfun, kasırga, afet
5. min rabbi-ke : rabbinizden, rabbiniz tarafından
6. ve hum nâimûne : ve onlar uyuyorlar
İmam İskender Ali Mihr : Fakat onlar uyuyorken, Rabbin tarafından gönderilen bir afet onun (bostan mahsullerinin) üzerinde dolaştı.
Diyanet İşleri : Nihayet onlar uykuda iken Rabbinden bir afet (ateş) bahçeyi sardı.
Abdulbaki Gölpınarlı : Halbuki bahçenin üstünde, Rabbinden gelen bir felâket dolaşmadaydı ki onlar uyuyorlardı.
Adem Uğur : Fakat onlar daha uykudayken Rabbinin katından (gönderilen) kuşatıcı bir âfet (ateş) bahçeyi sarıverdi de,
Ahmed Hulusi : Onlar uyurlarken, Rabbinden bir sarıcı o bahçeyi sardı!
Ahmet Tekin : Onlar uykuda iken, Rablerinden gelen bir âfet ülkeyi sardı.
Ahmet Varol : Ancak onlar uyurlarken Rabbinden (gönderilen) bir salgın onun üzerini sardı,
Ali Bulaç : Fakat onlar, uyuyorlarken, Rabbin tarafından dolaşıp gelen bir bela onun üstünü sarıp kuşatıverdi.
Ali Fikri Yavuz : Bir de onlar uyurlarken, o bahçe üzerine Rabbinden bir belâ indi de,
Bekir Sadak : (19-20) Ama onlar daha uykudayken Rabbinin katindan gonderilen bir salgin o bahceyi sarivermisti de bahce kapkara kesilmisti.
Celal Yıldırım : Kendileri henüz uykuda iken Rabbin tarafından dolaşan bir belâ, bahçeyi sarıverdi.
Diyanet İşleri (eski) : (19-20) Ama onlar daha uykudayken Rabbinin katından gönderilen bir salgın o bahçeyi sarıvermişti de bahçe kapkara kesilmişti.
Diyanet Vakfi : (19-20) Fakat onlar daha uykudayken Rabbinin katından (gönderilen) kuşatıcı bir âfet (ateş) bahçeyi sarıverdi de, bahçe kapkara kesildi.
Edip Yüksel : Onlar uykudayken Rabbin tarafından gönderilen bir ziyaretçi (fırtına) bahçelerini ziyaret etti.
Elmalılı Hamdi Yazır : Derken ona rabbından bir dolaşan dolaşıvermişti onlar uyuyorlardı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Derken onlar uyurken Rabbin tarafından bir dolaşan (afet) onun üzerinden dolaşıverdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Fakat onlar uyurken dolaşıcı bir belâ onu sardı da,
Fizilal-il Kuran : Ancak onlar uyurken Rabbin katından gönderilen bir salgın o bahçeyi sarıvermişti de.
Gültekin Onan : Fakat onlar, uyuyorlarken, rabbin tarafından dolaşıp gelen bir bela onun üstünü sarıp kuşatıverdi.
Hasan Basri Çantay : Halbuki onlar uyurlarken hemen Rabbinden (gönderilen) dolaşıcı bir belâ onu sardı da.
Hayrat Neşriyat : Fakat onlar, (henüz) uykuda olan kimseler iken, Rabbinden bir dolaşıcı (ateş, geceleyin) orayı (o bahçeyi) sarıverdi.
İbni Kesir : Ama onlar, daha uykuda iken; Rabbının katından gönderilen bir salgın onu sardı da,
Muhammed Esed : bunun üzerine, onlar uykudayken Rabbinden (gelen) bir salgın o (bahçeyi) sarmıştı,
Ömer Nasuhi Bilmen : (18-19) Bir istisnada da bulunmuyorlardı. Derken onlar uykuda iken o bostanın üzerine Rabbin tarafından bir azap (beliyye) dolaşıverdi.
Ömer Öngüt : Fakat onlar daha uykudayken Rabbinin katından gönderilen kuşatıcı bir âfet bahçeyi sarıverdi.
Şaban Piriş : Onlar uyurken, Rabbin tarafından bir felaket bahçeyi sarıverdi.
Suat Yıldırım : (19-20) Fakat onlar henüz uykuda iken, Rabbin tarafından gönderilen bir afet bahçeyi kapladı. Bahçe sabahleyin siyah kül haline geliverdi.
Süleyman Ateş : Fakat onlar uyurlarken hemen (gönderilen) dolaşıcı bir belâ, onu sardı da,
Tefhim-ul Kuran : Fakat onlar, uyuyorlarken, Rabbin tarafından dolaşıp gelen bir bela onun üstünü sarıp kuşatıverdi.
Ümit Şimşek : Onlar uyurken Rabbin tarafından bir âfet orayı kuşatıverdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Ama onlar uyumaktayken, Rabbinden gelen bir dolaşıcı bahçeyi dolaştı da,
|