Kamer Suresi 5
Hikmetun bâligatun fe mâ tugnin nuzur(nuzuru).
1. hikmetun : bir hikmettir
2. bâligatun : olgunlaşmış
3. fe mâ tugni : bir yarar sağlamadı
4. en nuzuru : uyarmalar
İmam İskender Ali Mihr : (Bu haberler), son derece baliğ (açık) hikmetlerdir. Buna rağmen uyarıların bir faydası olmadı.
Diyanet İşleri : Bu haberler, zirveye ulaşmış birer hikmettir! Fakat uyarılar fayda vermiyor!
Abdulbaki Gölpınarlı : Yüksek hikmet vardı, derken korkutuşlar fayda vermedi gitti.
Adem Uğur : Bu büyük bir hikmettir. Fakat (yüz çevirene) uyarılar ne fayda verir!
Ahmed Hulusi : Hikmeti bâliğa (amacı tam açıklayan hikmetli anlatım) verilmiştir! Ne var ki uyarmalar (anlayışı kıtlara) fayda vermiyor!
Ahmet Tekin : Bu Kurân, derin hikmetlerle dolu, sağlıklı ve ahlâklı bir toplum düzeni sağlayan, gerçekleştireceği hedefe ulaştıran bilgileri içerir. Fakat sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcılar inkârda ısrar edenlere fayda vermiyor.
Ahmet Varol : (Bunlar) üstün bir hikmettir. Ancak uyarılar yarar sağlamıyor.
Ali Bulaç : (Ki her biri) Doruğunda, olgunlaşmış hikmettir. Fakat uyarmalar bir yarar sağlamıyor.
Ali Fikri Yavuz : Tam bir hikmet... Fakat korkutmalar fayda vermiyor.
Bekir Sadak : Bu haberlerin herbirinde ustun hikmet vardir; ama uyarmalar fayda vermiyor.
Celal Yıldırım : Gayesinin doruğuna yükselmiş bir hikmet! Ne var ki, uyarmalar, korkutmalar yarar sağlamıyor.
Diyanet İşleri (eski) : Bu haberlerin her birinde üstün hikmet vardır; ama uyarmalar fayda vermiyor.
Diyanet Vakfi : Bu büyük bir hikmettir. Fakat (yüz çevirene) uyarılar ne fayda verir!
Edip Yüksel : Bu üstün bir hikmettir; ancak uyarılar yarar sağlamıyor.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir hikmet-i baliga, fakat inzarlar faide vermiyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir hikmet-i baliğa (hedefe ulaşmanın en yüksek derecesine ermiş bir hikmet) fakat uyarılar fayda vermiyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bunlar üstün bir hikmettir fakat uyarılar fayda vermiyor.
Fizilal-il Kuran : Bu haberler son derece anlamlı ve etkilidir, ama uyarılar yararlı olmuyor.
Gültekin Onan : (Ki her biri) Doruğunda, olgunlaşmış hikmettir. Fakat uyarmalar bir yarar sağlamıyor.
Hasan Basri Çantay : Ki (her biri) gaayesine ermiş bir hikmet (ve ibret) dir. Fakat (onları) tehdîd eden (bütün bu haadise) ler asla fâide vermiyor.
Hayrat Neşriyat : (Bu,) tam bir hikmettir; fakat (onlara) o korkutucu (hâl)ler fayda vermiyor.
İbni Kesir : Ki bunlar gayesine ermiş bir hikmettir. Fakat uyarılar fayda vermiyor.
Muhammed Esed : (ve onlara aslında) kapsayıcı hikmet (verilmişti) ama bütün uyarılar boşa gitti(ğinden),
Ömer Nasuhi Bilmen : Son derecedeki bir hikmettir. Fakat bu korkutucular bir faidebahş olmuyor.
Ömer Öngüt : O haberlerde hikmetin en üstünü vardır. Fakat uyarılar aslâ fayda vermiyor.
Şaban Piriş : Tam bir adalet ile.. Fakat uyarılar bir yarar sağlamadı.
Suat Yıldırım : Bunlar son derece üstün hikmettir. Ama ne fayda! Uyarmalar kâr etmiyor.
Süleyman Ateş : Bunlar üstün hikmettir! Ama uyarılar fayda vermiyor.
Tefhim-ul Kuran : (Ki her biri) Doruğunda, olgunlaşmış hikmettir. Fakat uyarıp korkutmalar bir yarar sağlamıyor.
Ümit Şimşek : Bunlar tam bir hikmet timsali haberlerdir. Fakat uyarılar onlara fayda vermiyor.
Yaşar Nuri Öztürk : Doruk noktaya çıkmış, isabeti tartışmasız bir hikmettir o. Ama uyarılar yarar sağlamıyor.
|