Kamer Suresi Edip Yuksel
54. AY (KAMER) SÛRESİ
Rahman ve Rahim Allah`ın İsmiyle
1- Saat (dünyanın sonu) yaklaştı ve ay yarıldı.*[1]
[1] * 54:1 Dünyanın sonunun alametlerinden olan ayın yarılması olayı, 1969 yılının Temmuz ayında Apollo 11 uzay aracının ay toprağını yarıp yeryüzüne getirmesiyle gerçekleşti. "İnşakka = yarılma" kelimesinin geçtiği 80:26; 50:44 ayetlerine bakarsanız bu yarılmanın illa ortadan ikiye bölünmek anlamına gelmediğini göreceksiniz. Hadis uzmanları, Muhammed`in parmağıyla aya işaret etmesi sonucunda ayın ikiye bölündüğünü ve hatta yarısının Ali`nin bahçesine düştüğünü rivayet etmişlerdir. Ancak bu astronomik olayın neden dünyanın hiçbir yöresinde gözetlenmediği ve kaydedilmediği sorusuna ise inandırıcı cevaplar verememişlerdir. İnsanlık tarihinde önemli bir nokta sayılan 1969 yılındaki bu olay gerçekleştiği sıralar, Dr. Reşad Halife, bilgisayarlara Kuran`ı yüklüyordu. 1974 yılında farkettiği matematiksel sistemin ilk çalışmalarının ay toprağının yarıldığı tarihe denk gelmesi ikinci ayetle önceden haber verilir.
2- Bir mucize görseler yüz çevirirler ve, "Süregelen bir büyüdür" derler.
3- Yalanladılar; arzularına ve tümüyle statükoya uydular.*[2]
[2]* 54:3 Ayet, başka türlü okunarak, "Yalanladılar, arzularına uydular. Halbuki her iş yerini bulacaktır," diye de anlaşılabilir.
4- Oysa, kötülüklerini engelleyecek uyarılar dolu haberler kendilerine gelmiş bulunuyor.
5- Bu üstün bir hikmettir; ancak uyarılar yarar sağlamıyor.
6- Onlara aldırma; çağırıcının, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağıracağı gün,
7- Gözleri zillet içinde mezarlardan çıkarlar; tıpkı saçılmış çekirgeler gibi...
8- Çağırıcıya doğru koşarlarken, inkarcılar, "Bu zorlu bir gündür," derler.
9- Onlardan önce de Nuh`un halkı yalanlamıştı. Kulumuzu yalanlayıp, "Delidir" dediler. Nitekim o engellendi.
10- Rabbini çağırdı, "Ben yenildim; bana yardım et."
11- Bunun üzerine göğün kapılarını boşanan sularla açtık.
12- Yerden de pınarlar fışkırttık. Nihayet sular, daha önce belirlenmiş seviyeye ulaştılar.
13- Onu ağaç lifleri ile (bağlanmış) kütükler üzerinde taşıdık.*[3]
[3]* 54:13 Nuh ile birlikte bir kaç inananı ve Nuh`un çiftliğindeki hayvanlardan birer çifti taşıyan bir su salının bir buharlı gemi olduğu ieri sürenler, Nuh`un yaşayıp dolaştığı bölgeyle sınırlı tufanı dünya çapında bir tufan olarak sunanlar gerçeği abartmışlardır. Nitekim bazı Hristiyanlar hala dağ tepelerinde gemi parçalarını aramaktadır; üstelik yanlış yerde. Bak: 11:44.
14- Reddedilmiş olan kişiye bir ödül olarak gözetimimiz altında akıp gidiyordu.
15- Bunu bir ders olarak bıraktık. Öğüt alan yok mudur?
Kuran Anlaşılır Bir Mesajdır
16- Cezalandırmam ve uyarılarım nasılmış!
17- Kuran`ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
18- Ad da yalanladı. Cezalandırmam ve uyarılarım nasılmış!
19- Uğursuzluk üstüne uğursuzluğa sahip bir günde üzerlerine vahşi bir rüzgar gönderdik.
20- İnsanları, sanki köklerinden koparılmış hurma kötükleriymiş gibi yıkıyordu.
21- Cezalandırmam ve uyarılarım nasılmış!
22- Kuran`ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
23- Semud da uyarıları yalanladı.
24- Dediler ki, "Bizden bir insana mı uyalım? O zaman biz sapar ve cehenneme gireriz."
25- "Mesaj aramızdan ona mı verildi? O, yalancı küstahın biridir."
26- Yalancı küstahın kim olduğunu yarın öğreneceklerdir.
27- Deveyi bir sınav olarak göndereceğiz. Onları gözetle, sabırlı ol.
28- Onlara, suyun (deveyle) aralarında paylaşılacağını bildir. Her içim sırayla sunulacaktır.
29- Bir arkadaşlarını çağırdılar, o da çekip (deveyi) kesti.
30- Cezalandırmam ve uyarılarım nasılmış!
31- Üzerlerine bir tek patlama gönderdik ve onlar ağılcının topladığı saman yığınına döndüler.
32- Kuran`ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
33- Lut halkı da uyarıları yalanlamıştı.
34- Üzerlerine taş yağdıran bir fırtına gönderdik, yalnız Lut`un ailesini seher vakti kurtardık.
35- Katımızdan bir iyilik olarak. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz.
36- Onları bu yakalayışımıza karşı uyarmıştı; ancak onlar uyarıları kuşkuyla karşıladılar.
37- Onun konuklarına göz diktiler, biz de onları kör ettik. Azabımı ve uyarılarımı tadın bakalım.
38- Ertesi gün, yaman bir azap sabahlarını kutladı.
39- Azabımı ve uyarılarımı tadın bakalım.
40- Kuran`ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
41- Firavun`un erkanına da uyarıcılar gitmişti.
42- Tüm mucizelerimizi yalanladılar ve biz de onları En üstün ve her şeye gücü yetenin yakalayışı gibi yakaladık.
43- Sizin inkarcılarınız onlarınkinden daha mı iyi? Yoksa kitaplarda kendiniz için bir af ilanına mı rastladınız?
44- Yoksa, "Biz, zafere ulaşacak bir cemaatiz" mi diyorlar?
45- O cemaat bozguna uğratılacak; dönüp kaçacaklar.
46- Saat onları beklemektedir, daha korkunç ve acıdır.
47- Suçlular bir sapıklık ve cehennem içindedir.
48- Yüzükoyun ateşe sürüklenecekleri gün: "Cehennemin dokunuşunu tadın."
49- Biz her şeyi belli bir ölçüyle yaratmışızdır.
50- Buyruğumuz göz kırpması gibi anidir.
51- Sizin benzerlerinizi yok etmiştik. Yok mu öğüt alan?
52- Tüm yaptıkları kitaplarda kayıtlıdır.
53- Küçük ve büyük hepsi yazılmıştır.
54- Erdemliler, cennetler (bahçeler) ve ırmaklar içindedir.
55- Güçlü Kralın yanında onurlu makamlardadırlar.
|