Meryem Suresi 52
Ve nâdeynâhu min cânibit tûril eymeni ve karrebnâhu neciyyâ(neciyyen).
1. ve nâdeynâ-hu : ve ona seslendik
2. min cânibi et tûri : Tur`un yanından
3. el eymeni : sağ taraf
4. ve karrebnâ-hu : ve onu yaklaştırdık
5. neciyyen : fısıltıyla konuşmak, söyleşmek
İmam İskender Ali Mihr : Ve Tur`un sağ tarafından ona seslendik. Ve onu, söyleşmek (vahyetmek) için yaklaştırdık.
Diyanet İşleri : Ona, Tûr dağının sağ tarafından seslendik ve kendisi ile gizlice konuşmak için kendimize yaklaştırdık.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ona, Tûr`un sağ yanından nidâ ettik, bizimle konuşmak üzere tapımıza yaklaştırdık onu.
Adem Uğur : Ona Tûr`un sağ tarafından seslendik ve onu, fısıldaşan kimse kadar (kendimize) yaklaştırdık.
Ahmed Hulusi : Ona Tur`un sağ tarafından (benliğinin sağ yanı, hakikatinden) nida ettik ve Onu neciy olarak (hakikatinin seslenişini duyacağı makama) kurb makamına erdirdik.
Ahmet Tekin : Mûsâya Turun sağ tarafından seslendik. Fısıldaşan kimse kadar onu kendimize yaklaştırdık.
Ahmet Varol : Biz ona Tur`un sağ yanından seslendik ve onu özel konuşma için yaklaştırdık.
Ali Bulaç : Ona, Tur`un sağ yanından seslendik ve onu (kendisiyle) gizlice söyleşmek için yakınlaştırdık.
Ali Fikri Yavuz : Biz Mûsaya Tûr dağı yanında, sağ tarafından nida ettik; ve münacat ettiği halde kendisine yüksek mertebe verdik.
Bekir Sadak : Ona Tur`un sag yanindan seslenmis ve konusmak icin onu yaklastirmistik.
Celal Yıldırım : Ona Tûr dağının sağ tarafından seslenmiş, konuşmak için onu yaklaştırmıştık.
Diyanet İşleri (eski) : Ona Tur`un sağ yanından seslenmiş ve konuşmak için onu yaklaştırmıştık.
Diyanet Vakfi : Ona Tûr`un sağ tarafından seslendik ve onu, fısıldaşan kimse kadar (kendimize) yaklaştırdık.
Edip Yüksel : Ona Tur dağının sağ tarafından seslendik. Konuşmak için onu yaklaştırdık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem ona Tûrun canibi eymeninden nidâ ettik, hem de onu makamı münacatta mertebei kurbe erdirdik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz hem ona Tur`un sağ tarafından seslendik hem de onu yakarış makamında yakınlık mertebesine erdirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz ona Tur dağının sağ yanından seslendik ve onu hususi bir konuşmada bulunmak üzere kendimize yaklaştırdık.
Fizilal-il Kuran : Ona Tur`un sağ yanından seslendik ve kendisi ile özel olarak konuşmak için onu yakınımıza getirdik.
Gültekin Onan : Ona, Tur`un sağ yanından seslendik ve onu (kendisiyle) gizlice söyleşmek için yakınlaştırdık.
Hasan Basri Çantay : Biz onu «Tuur» un sağ yanından nida etdik. Onu çok münâcat eden bir kimse olarak yaklaşdırdık.
Hayrat Neşriyat : Ona Tûrun sağ tarafından seslendik ve (o sessizce Rabbine) yalvaran bir kimse olduğu hâlde onu (kendimize) yaklaştırdık.
İbni Kesir : Ona Tur`un sağ yanından seslendik. Ve onu gizlice söyleşmek için yaklaştırdık.
Muhammed Esed : Hani o`na Sina Dağı`nın sağ yamacından seslenmiş ve o`nu gizemsel bir konuşma için (kendimize) yaklaştırmıştık;
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o`na Tûr`un sağ tarafından nidâ ettik ve onu münacaat eder bir halde yaklaştırdık.
Ömer Öngüt : Ona Tur`un sağ yanından seslenmiş ve hususi bir konuşmada bulunmak için onu yaklaştırmıştık.
Şaban Piriş : Ona Turun sağ yanından seslenmiştik. Samimi olarak söyleşmek için onu yaklaştırmıştık.
Suat Yıldırım : Hani ona Turun sağ tarafından seslenmiş ve özel konuşma için onu huzurumuza almıştık.
Süleyman Ateş : Ona Tûr`un sağ tarafından seslendik ve onu, özel konuşmak için (kendimize) yaklaştırdık.
Tefhim-ul Kuran : Ona, Tur`un sağ yanından seslendik ve onu (kendisiyle) gizlice söyleşmek için yakınlaştırdık.
Ümit Şimşek : Ona Tûr`un sağ tarafından seslenmiş ve Bizimle doğrudan konuşması için onu huzurumuza almıştık.
Yaşar Nuri Öztürk : Ona Tûr`un sağ tarafından seslendik. Onu, fısıldaşan kimse kadar yaklaştırdık.
|