Meryem Suresi 79
Kellâ, se nektubu mâ yekûlu ve nemuddu lehu minel azâbi meddâ(medden).
1. kellâ : hayır, asla, öyle değil
2. se nektubu : biz yazacağız (yazıyoruz)
3. mâ yekûlu : söylediği şeyleri
4. ve nemuddu : ve biz uzatacağız
5. lehu : onun için, ona
6. min el azâbi : (azaptan) azabı
7. medden : uzatarak
İmam İskender Ali Mihr : Hayır, öyle değil! Onun söylediklerini yazacağız. Ve ona, azabı uzattıkça uzatacağız.
Diyanet İşleri : Hayır! (İş onun dediği gibi değil). Biz, onun söylediklerini yazacağız ve azabını arttırdıkça arttıracağız!
Abdulbaki Gölpınarlı : Hâşâ söylediğini yazarız onun ve azâbını uzattıkça uzatırız.
Adem Uğur : Kesinlikle hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız.
Ahmed Hulusi : Hayır! Biz onun söylediğini kaydedeceğiz ve onun için azabını, uzattıkça uzatacağız.
Ahmet Tekin : Kesinlikle hayır. Biz onun söylediklerini kaydedeceğiz. Onun azâbını uzattıkça uzatacağız.
Ahmet Varol : Asla! Biz onun dediğini yazacak ve onun için azabı uzattıkça uzatacağız.
Ali Bulaç : Asla; demekte olduğunu yazacağız ve onun için azabta(n) da süre tanıdıkça tanıyacağız.
Ali Fikri Yavuz : Hayır, öyle değil, biz onun dediğini yazacağız ve azabını da çoğalttıkça çoğaltacağız.
Bekir Sadak : Hayir, soyledigini yazacagiz ve onun azabini uzattikca uzatacagiz.
Celal Yıldırım : Hayır, onun söylediğini yazacağız ve azabı ondan yana uzattıkça uzatacağız.
Diyanet İşleri (eski) : Hayır, söylediğini yazacağız ve onun azabını uzattıkça uzatacağız.
Diyanet Vakfi : Kesinlikle hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız.
Edip Yüksel : Hayır. Söylediklerini kaydedeceğiz ve cezasını arttıracağız.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hayır biz onun dediğini yazacağız ve kendisine azâbdan bir med çekeceğiz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hayır! Biz onun dediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hayır, asla öyle değil; biz onun söylediklerini yazacağız ve azabını çoğalttıkça çoğaltacağız.
Fizilal-il Kuran : Hayır, öyle bir şey yok. Onun söylediklerini yazacağız ve uğrayacağı azabı alabildiğine arttıracağız.
Gültekin Onan : Asla; demekte olduğunu yazacağız ve onun için azabta(n) da süre tanıdıkça tanıyacağız.
Hasan Basri Çantay : Hayır, öyle değil. Biz onun söyleyegeldiği (sözü) yazar, azabını da uzatdıkca uzatırız.
Hayrat Neşriyat : Hayır! (Biz) onun söylemekte olduğu şeyleri yazacağız ve kendisine olan azâbı(hiç bitmemek üzere artırarak) uzattıkça uzatacağız!
İbni Kesir : Hayır, onun söylediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız.
Muhammed Esed : Asla! Biz onun (bu) söylediğini kaydedeceğiz ve onun (ahirette çekeceği) azabın süresini uzatacağız;
Ömer Nasuhi Bilmen : Hayır öyle değil, ne diyeceğini elbette yazacağız ve onun için azabı arttırdıkça arttıracağız.
Ömer Öngüt : Kesinlikle hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız.
Şaban Piriş : Hayır ne dediğini yazacağız ve ona azabı artırdıkça artıracağız.
Suat Yıldırım : Asla! İşte onun bu sözünü deftere kaydedeceğiz ve azabını da artırdıkça artıracağız.
Süleyman Ateş : Hayır (yanılıyor), biz onun dediğini yazacağız ve onun için azâbı uzattıkça uzatacağız.
Tefhim-ul Kuran : Asla; demekte olduğunu yazacağız ve onun için azabta(n) da süre tanıdıkça tanıyacağız.
Ümit Şimşek : Hâşâ! Söylediği şeyi yazacak ve azabını da arttırdıkça arttıracağız.
Yaşar Nuri Öztürk : Hayır, hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve onun için azabı uzattıkça uzatacağız.
|