Kâle rabbî ennâ yekûnu lî gulâmun ve kânetimreetî âkıran ve kad belagtu minel kiberi ıtiyyâ(ıtiyyen).
1. kâle : dedi
2. rabbî : Rabbim
3. ennâ : nasıl
4. yekûnu lî : benim olur (olabilir)
5. gulâmun : oğlan çocuğu
6. ve kânet : ve oldu
7. imreetî : benim kadınım
8. âkıran : yaşlılık sebebiyle çocuğu olmayan (çocuğu olma özelliğinden kesilen)
9. ve kad : ve olmuştu, oldu
10. belagtu : ulaştım
11. min el kiberi
(el kebîru) : ihtiyarlıktan, ihtiyarlığa
: (büyük, yaşlı, ihtiyar)
12. ıtiyyen
(atâ) : yaşlanarak
: (haddi aştı, hududu geçti)
İmam İskender Ali Mihr : (Zekeriya (A.S) şöyle) dedi: Rabbim, benim nasıl bir oğlum olabilir? Ve benim kadınım (artık) akir (kısır) oldu. Ben (de) yaşlanarak ihtiyarlığa ulaştım.
Diyanet İşleri : Zekeriyya, Rabbim! Hanımım kısır ve ben de ihtiyarlığın son noktasına ulaşmış iken, benim nasıl çocuğum olur? dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı : Rabbim dedi, benim nasıl oğlum olabilir ki karım kısır ve ben de ömrümün sonlarına vardım, tamâmıyla ihtiyarladım.
Adem Uğur : Zekeriyya: Rabbim! dedi, karım kısır olduğu, ben de ihtiyarlığın son sınırına vardığım halde, benim nasıl oğlum olabilir?
Ahmed Hulusi : (Zekeriyya) dedi ki: "Rabbim, karım kısır ve ben de ihtiyarlıkta sınıra ulaşmış olduğum hâlde, benim nasıl bir oğlum olur?"
Ahmet Tekin : Zekeriyyâ:
`Rabbim, karım kısır, ben de son derece kocamışken nasıl oğlum olabilir?` dedi.
Ahmet Varol : Dedi ki: `Ey Rabbim! Benim nasıl oğlum olur ki? Karım kısırdır, bense yaşlılığın son sınırına vardım.`
Ali Bulaç : Dedi ki: "Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım."
Ali Fikri Yavuz : Zekeriyya dedi ki: - Rabbim, benim nereden bir oğlum olacak? Hanımım kısır bulunuyor, ben de ihtiyarlığın son haddine vardım.
Bekir Sadak : Zekeriya: «Rabbim! Karim kisir, ben de son derece kocamisken nasil oglum olabilir?» dedi.
Celal Yıldırım : Zekeriyyâ dedi ki: «Rabbim ! Benim nasıl oğlum olabilir ki karım kısırdır, ben de yaşlılığın son kertesine gelmiş bulunuyorum ?!»
Diyanet İşleri (eski) : Zekeriya: `Rabbim! Karım kısır, ben de son derece kocamışken nasıl oğlum olabilir?` dedi.
Diyanet Vakfi : Zekeriyya: Rabbim! dedi, karım kısır olduğu, ben de ihtiyarlığın son sınırına vardığım halde, benim nasıl oğlum olabilir?
Edip Yüksel : `Rabbim, benim nasıl bir oğlum olabilir? Karım kısır, bense alabildiğine yaşlıyım,` dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Dedi: Yarab! benim için bir oğul nereden olacak: hatunum akîm bulunuyor ben de ihtiyarlıktan kağşamak derecesine geldim
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Zekeriyya: «Ey Rabbim, benim nasıl bir oğlum olabilir, karım kısır ben de yaşlılığın kağşamak derecesine (son haddine) varmışken!» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Zekeriyya: «Rabbim! Karım kısır, ben de son derece kocamışken nasıl oğlum olabilir?» dedi.
Fizilal-il Kuran : Zekeriyya dedi ki; «Benim nasıl oğlum olabilir. Eşim çocuktan kesildi, ben ise ileri derecede yaşlandım.»
Gültekin Onan : Dedi ki: "Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım."
Hasan Basri Çantay : Dedi: «Rabbim, benim nasıl oğlum olur ki? Karım bir kısırdır. Ben ise ihtiyarlığın son haddine vermişimdir».
Hayrat Neşriyat : (Zekeriyyâ) dedi ki: `Rabbim! Hanımım kısır olduğu ve (ben de) gerçekten ihtiyarlığın son demine vardığım hâlde, benim için bir oğul, nasıl olur?`
İbni Kesir : Rabbım; karım kısır ve ben de son derece kocamışken nasıl oğlum olur ki? dedi.
Muhammed Esed : (Zekeriya
"Ey Rabbim!" dedi, "Karım kısır olduğu halde ve ben de yaşlanarak bütünüyle güçsüz bir duruma düşmüşken, benim nasıl oğlum olabilir ki?"
Ömer Nasuhi Bilmen : Dedi ki: «Yarabbi! Bana nereden bir oğul olabilir? Zevcem ise kısır olmuştur. Ben de ihtiyarlıktan son yaşa yetişmiş oldum.»
Ömer Öngüt : Zekeriyâ: Ey Rabbim! Benim nasıl oğlum olabilir? Karım kısırdır. Ben ise ihtiyarlığın son sınırına vardım. dedi.
Şaban Piriş : -Rabbim, dedi, nasıl benim bir çocuğum olabilir ki karım kısır ben ise son derece yaşlıyım?
Suat Yıldırım : "Ya Rabbî, dedi, nasıl benim çocuğum olabilir ki eşim kısır, ben ise bir pîr-i faniyim!"
Süleyman Ateş : (Zekeriyyâ): "Rabbim, dedi benim nasıl oğlum olur? Karım da kısırdır. Ben ise ihtiyarlığın son sınırına vardım."
Tefhim-ul Kuran : Dedi ki: «Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım.»
Ümit Şimşek : Zekeriya `Nasıl oğlum olabilir ki?` dedi. `Eşim kısır, ben de ihtiyarlığın son haddine varmış haldeyim.`
Yaşar Nuri Öztürk : Dedi: "Rabbim, benim için oğul nasıl söz konusu olur? Karım, doğurganlığını yitirmiştir, bense yaşlılığın gerçekten en ileri basamağına ulaştım."