Mudessir Suresi 40
Fî cennât(cennâtin), yetesâelûn(yetesâelûne).
1. fî : içinde
2. cennâtin : cennetler
3. yetesâelûne : karşılıklı sorarlar, birbirlerine sorarlar
İmam İskender Ali Mihr : Onlar cennetlerdedir. (Diğerlerine) sorarlar.
Diyanet İşleri : (40-42) Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: Sizi Sekara (cehenneme) ne soktu?
Abdulbaki Gölpınarlı : Cennetlerdedir onlar, soralar, konuşurlar.
Adem Uğur : Onlar cennetler içinde sorarlar.
Ahmed Hulusi : Cennetlerdedirler. . . Sorarlar;
Ahmet Tekin : Cennetlerde birbirlerine sual soruyorlar.
Ahmet Varol : (Onlar) cennetlerdedirler. Birbirlerine sorarlar.
Ali Bulaç : Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar.
Ali Fikri Yavuz : Cennetlerdedirler; sorarlar.
Bekir Sadak : (39-42) Ancak, defteri sagdan verilenler boyle degildir; onlar cennettedirler. Suclulara: «Sizi bu yakici atese surukleyen nedir?» diye sorarlar.
Celal Yıldırım : (40-41) Cennetlerde, suçlu günahkârlar hakkında birbirlerinden sorarlar :
Diyanet İşleri (eski) : (39-42) Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: `Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?` diye sorarlar.
Diyanet Vakfi : (40-42) Onlar cennetler içindedir. Günahkârlara: Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir? diye uzaktan uzağa sorarlar.
Edip Yüksel : Cennetler içindedirler, sorarlar,
Elmalılı Hamdi Yazır : Cennetlerdedir, soruşdururlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Cennetlerdedir; soruşur dururlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar cennettedirler, sorup dururlar.
Fizilal-il Kuran : Onlar cennetlerde ağırlanırlar. Sorarlar.
Gültekin Onan : Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar.
Hasan Basri Çantay : (Onlar) cennetlerdedirler. Soruşurlar,
Hayrat Neşriyat : (40-41) (Onlar) Cennetlerdedir; birbirlerine suçlular(ın hâlin)den sorarlar.
İbni Kesir : Cennetlerdedirler. Sorarlar,
Muhammed Esed : onlar (cennet) bahçelerinde (oturarak) soracaklar
Ömer Nasuhi Bilmen : (39-40) Ashâb-ı Yemîn ise müstesna. Onlar cennetlerdedirler, soruşurlar.
Ömer Öngüt : Onlar cennetlerdedirler. (Uzaktan uzağa) sorarlar:
Şaban Piriş : Cennettedirler. Ve soruştururlar.
Suat Yıldırım : (40-42) Onlar mutlaka cennetlerde mücrimlerin durumu hakkında, kendi aralarında konuşurlar. O suçlulara: "Neydi bu cehenneme sizi sürükleyen?" diye sorulur.
Süleyman Ateş : Onlar cennetler içinde soruyorlar;
Tefhim-ul Kuran : Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar.
Ümit Şimşek : Onlar Cennetlerde, soruşturmaktadırlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Bahçelerdedirler. Birbirlerine soruyorlar,
|