Murselat Suresi 41
İnnel muttekîne fî zılâlin ve uyûn(uyûnin).
1. inne : muhakkak ki
2. el muttekîne : muttaki olanlar, takva sahipleri
3. fî zılâlin : gölgelerde
4. ve uyûnin : ve pınarlar, pınarbaşları
İmam İskender Ali Mihr : Muhakkak ki takva sahipleri gölgelerde ve pınarbaşlarındadır.
Diyanet İşleri : Allaha karşı gelmekten sakınanlar, gölgeler içinde ve pınar başlarındadırlar.
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki çekinenler, gölgeliklerdedir ve pınar başlarında,
Adem Uğur : Şüphesiz (o gün) takvâ sahipleri, gölgeliklerde ve pınar başlarında,
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki müttekîler (korunmuşlar), gölgelerin ve kaynakların içindedirler.
Ahmet Tekin : Allaha sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan müminler gölgeliklerde, akarsu kıyılarında ve pınar başlarındadır.
Ahmet Varol : Şüphesiz takva sahipleri gölgelerde ve pınar başlarındadırlar.
Ali Bulaç : Şüphesiz muttaki olanlar, gölgeliklerde ve pınar başlarındadır;
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu takva sahibleri, gölgelerle kaynaklarda;
Bekir Sadak : Allah`a karsi gelmekten sakinmis olanlar, elbette golgeliklerde ve pinar baslarindadirlar.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki muttakîler (Allah`tan saygı ile korkup hile, yalan ve düzenbazlıktan sakınanlar) gölgelikte pınarlar başında, canlarının çektiği meyveler arasındadırlar.
Diyanet İşleri (eski) : Allah`a karşı gelmekten sakınmış olanlar, elbette gölgeliklerde ve pınar başlarındadırlar.
Diyanet Vakfi : (41-42) Şüphesiz (o gün) takvâ sahipleri, gölgeliklerde ve pınar başlarında, canlarının çektiğinden çeşit çeşit meyveler arasında olacaklardır.
Edip Yüksel : Erdemliler gölgeliklerde ve pınarlar arasında...
Elmalılı Hamdi Yazır : Şübhesiz ki (korunan) müttakîler gölgelerde, kaynaklarda
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şüphesiz ki takva sahipleri gölgeliklerde pınar başlarında
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar başlarındadır.
Fizilal-il Kuran : Kötülüklerden sakınanlara gelince anlar ağaç gölgeleri altında ve pınar başlarındadırlar.
Gültekin Onan : Şüphesiz muttaki olanlar, gölgeliklerde ve pınar başlarındadır.
Hasan Basri Çantay : (41-42) Hakıykat, takva saahibleri gölgeler, pınarlar ve canları ne isterse onlardan bir çok meyveler içindedirler.
Hayrat Neşriyat : (41-42) Şübhesiz ki takvâ sâhibleri (ise, o gün) gölgelerde ve pınar başlarında, canlarının çekmekte olduğu meyveler arasındadırlar.
İbni Kesir : Muhakkak ki muttakiler, gölgeliklerde ve pınarlardadırlar.
Muhammed Esed : (Ama,) Allah`a karşı sorumluluk bilinci taşıyanlar, (serin) gölgeler altında ve pınarlar arasında oturacaklar,
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki, muttakîler ise gölgelerde ve çeşmelerdedirler.
Ömer Öngüt : Muttakiler ise gölgeler altında ve pınar başlarındadırlar.
Şaban Piriş : Allahtan sakınanlar ise gölgeler ve pınar başlarındadır.
Suat Yıldırım : Allaha karşı gelmekten sakınanlar ise o gün gölgeliklerde, pınar başlarındadırlar.
Süleyman Ateş : Korunanlar ise gölgeler altında, çeşme başındadırlar.
Tefhim-ul Kuran : Şüphesiz muttaki olanlar, gölgeliklerde ve pınar başlarındadırlar;
Ümit Şimşek : Takvâ sahipleri ise gölgelerde, pınar başlarındadır.
Yaşar Nuri Öztürk : Takvaya sarılanlar gölgeler altında, su kaynaklarındadır.
|