Kulû veşrebû henîen bimâ kuntum tamelûn(tamelûne).
1. kulû : yeyin
2. ve işrebû : ve için
3. henîen : afiyetle
4. bi-mâ : sebebiyle, dolayısıyla
5. kuntum : siz oldunuz
6. ta`melûne : yapıyorsunuz
İmam İskender Ali Mihr : Yaptıklarınız sebebiyle afiyetle yeyin ve için.
Diyanet İşleri : Yapmakta olduğunuz şeylere karşılık afiyetle yiyin için.
Abdulbaki Gölpınarlı : Yiyin ve için, âfiyetler olsun yaptıklarınıza karşılık.
Adem Uğur : (Kendilerine
"İşlediklerinizin karşılığı olarak şimdi âfiyetle yeyin için" (denir).
Ahmed Hulusi : "Yaptığınız çalışmalardan dolayı afiyetle yeyin ve için!"
Ahmet Tekin : `Yeyin, için, işlediğiniz devamlı, bilinçli amellere karşılık afiyet olsun.`
Ahmet Varol : `Yapmakta olduklarınıza karşılık afiyetle yiyin ve için.`
Ali Bulaç : Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere, afiyetle yiyin ve için.
Ali Fikri Yavuz : (Bu cennetliklere şöyle denilir): İşlediğiniz amellere karşılık, âfiyetle yeyin, için...
Bekir Sadak : Onlara denir ki: «Islediklerinize karsilik afiyetle yiyiniz, iciniz.
Celal Yıldırım : (43-44) Hakikat biz, iyiliği, yararlı işlerde bulunmayı huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız..
Diyanet İşleri (eski) : Onlara denir ki: `İşlediklerinize karşılık afiyetle yiyiniz, içiniz.`
Diyanet Vakfi : (Kendilerine
«İşlediklerinizin karşılığı olarak şimdi âfiyetle yeyin için» (denir).
Edip Yüksel : Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyip için.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yeyin, için âfiyet olsun işlediğiniz amellere mukabil
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yaptığınız işlere karşılık yiyin, için; afiyet olsun!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Onlara): «Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için» (denir).
Fizilal-il Kuran : Yapmış olduğunuz iyiliklerin karşılığı olarak şimdi afiyetle yiyiniz ve içiniz.
Gültekin Onan : Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere, afiyetle yiyin ve için.
Hasan Basri Çantay : (Şöyle denilir): «İşlemiş olduğunuz (iyi) amel (ve hareketlere mukaabil afiyetle yeyin, için».
Hayrat Neşriyat : (Onlara şöyle denilir
`İşleyegeldiğiniz (sâlih) ameller sebebiyle (bir mükâfât olarak), âfiyetle yiyin, için!`
İbni Kesir : İşlediklerinize karşılık afiyetle yeyin, için.
Muhammed Esed : (ve onlara
"(Hayatta iken) yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyip için!" denilecek.
Ömer Nasuhi Bilmen : Yeyiniz ve içiniz, afiyet olsun yapar olduğunuz şey sebebiyle.
Ömer Öngüt : Yaptıklarınıza karşılık olarak afiyetle yiyin için!
Şaban Piriş : -Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için.
Suat Yıldırım : Dünyada yaptıklarınızdan ötürü âfiyetle yiyin, için!
Süleyman Ateş : "Yaptıklarınıza karşılık âfiyetle yeyin, için!"
Tefhim-ul Kuran : Yapmakta olduklarınıza karşılık olmak üzere, afiyetle yiyin ve için.
Ümit Şimşek : Âfiyetle yiyin, yaptıklarınıza karşılık.
Yaşar Nuri Öztürk : "Yapıp ürettiklerinize karşılık olarak afiyetle yiyip için."