Nahl Suresi 50
Yehâfûne rabbehum min fevkıhim ve yefalûne mâ yumerûn(yumerûne).
1. yehâfûne : (onlar) korkarlar
2. rabbe-hum : Rab`lerinden
3. min fevkı-him : onların (kendi) üstlerinden
4. ve yef`alûne : ve yaparlar
5. mâ yu`merûne : emrolundukları şey(ler)i
İmam İskender Ali Mihr : Onlar, onların üstlerindeki (emrinde oldukları) Rab`lerinden korkarlar. Ve emrolundukları şeyleri yaparlar.
Diyanet İşleri : Üzerlerinde hâkim ve üstün olan Rablerinden korkarlar ve emrolundukları şeyleri yaparlar.
Abdulbaki Gölpınarlı : Her şeye gücü yeten Rablerinden korkarlar da emredileni yaparlar.
Adem Uğur : Onlar, üstlerindeki Rablerinden korkarlar ve kendilerine ne emrolunursa onu yaparlar.
Ahmed Hulusi : Derûnlarından hükmeden Rablerinden korkarlar ve emrolunduklarını yaparlar.
Ahmet Tekin : Onlar, her türlü hakimiyeti elinde bulunduran, üstlerindeki Rablerinden korkarlar. Kendilerine emrolunan şeyleri yaparlar.
Ahmet Varol : Üstlerinden (azap göndermeye gücü yeten) Allah`tan korkarlar ve emrolundukları şeyi yaparlar.
Ali Bulaç : Üstlerinden (her an bir azab göndermeye kadir olan) Rablerinden korkarlar ve emrolundukları şeyi yaparlar.
Ali Fikri Yavuz : Kendilerine hâkim olan Rablerinden korkarlar ve emrolundukları her şeyi (melekler) yaparlar.
Bekir Sadak : Fevklerinde olan Rablerinden korkarlar ve emrolunduklari seyleri yaparlar. *
Celal Yıldırım : Üstlerinde (yüce kudretiyle duran) Rablarından korkarlar da emrolunduklarını yerine getirirler.
Diyanet İşleri (eski) : Üstün olan Rablerinden korkarlar ve emrolundukları şeyleri yaparlar.
Diyanet Vakfi : Onlar, üstlerindeki Rablerinden korkarlar ve kendilerine ne emrolunursa onu yaparlar.
Edip Yüksel : Kendilerinden çok yüce olan Rab`lerini sayarlar ve kendilerine emredileni uygularlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Fevklerinden rablarının mahafetini duyarlar ve her ne emr olunurlarsa yaparlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Üstlerinden Rablerinin korkusunu duyarlar ve kendilerine her ne emredilirse yerine getirirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kendilerine hakim olan Rabblerinden korkarlar ve emrolundukları her şeyi yaparlar.
Fizilal-il Kuran : Çünkü onlar üstlerindeki Rabblerinden korkarlar ve kendilerine emredileni yaparlar.
Gültekin Onan : Üstlerinden (her an bir azab göndermeye kadir olan) rablerinden korkarlar ve buyrulduklarını yaparlar / yerine getirirler.
Hasan Basri Çantay : (Evet) kendilerine her suretle kaahir ve haakim olan Rablerinden korkarak (dâima Ona inkiyad ederler. Melekler de) ne emr olunurlarsa onu yaparlar.
Hayrat Neşriyat : (İnsanların ve cinlerin bir kısmı hâriç, herşey) üzerlerinde (hâkim) olan Rablerinden korkarlar ve ne emrolunurlarsa yaparlar.
İbni Kesir : Üstlerinden, Rabblarından korkarlar ve emrolundukları şeyleri yaparlar.
Muhammed Esed : Üstlerinde (egemen) bulunan Rablerinden korkuyor ve kendilerine ne buyurmuşsa onu yapıyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Üzerlerinde hakîm olan Rablerinden korkarlar ve emrolundukları şeyleri yaparlar.
Ömer Öngüt : Üstlerinde olan Rablerinden korkarlar ve emredildikleri şeyleri yaparlar.
Şaban Piriş : Üstün olan Rablerinden korkarlar ve yalnızca kendilerine emredileni yaparlar.
Suat Yıldırım : Üstlerindeki Rablerinden korkar ve kendilerine ne emredilirse onu yaparlar.
Süleyman Ateş : Üstlerindeki Rablerinden korkarlar ve emredildikleri şeyi yaparlar.
Tefhim-ul Kuran : Üstlerinden (her an bir azab göndermeğe kadir olan) Rablerinden korkarlar ve emrolundukları şeyi yaparlar.
Ümit Şimşek : Onların hepsi de üzerlerinde egemen olan Rablerinden korkarlar ve kendilerine emredileni yaparlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Üstlerinde egemen olan Rablerinden ürperirler ve emredildikleri şeyi yaparlar.
|