Nebe Suresi 28
Ve kezzebû bi âyâtinâ kizzâbâ(kizzâben).
1. ve kezzebû : ve yalanladılar
2. bi âyâti-nâ : bizim âyetlerimizi
3. kizzâben : tekzip ederek
İmam İskender Ali Mihr : Ve âyetlerimizi tekzip ederek yalanladılar.
Diyanet İşleri : Âyetlerimizi de alabildiğine yalanlamışlardı.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve delillerimizi boyuna yalanlarlardı.
Adem Uğur : Bizim âyetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.
Ahmed Hulusi : Varlıklarındaki işaretlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı!
Ahmet Tekin : Olanca imkânlarıyla âyetlerimizi, Kurânımızı, ilkelerimizi yalanlıyorlardı.
Ahmet Varol : Ayetlerimizi de yalanlayabildikçe yalanladılar.
Ali Bulaç : Bizim ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.
Ali Fikri Yavuz : Âyetlerimizi de alabildiklerine yalanlamışlardı.
Bekir Sadak : Ayetlerimizi hep yalan sayip dururlardi.
Celal Yıldırım : Âyetlerimizi yalan saydılar da saydılar.
Diyanet İşleri (eski) : Ayetlerimizi hep yalan sayıp dururlardı.
Diyanet Vakfi : Bizim âyetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.
Edip Yüksel : Ve ayetlerimizi, mucizelerimizi yalanladılar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Âyetlerimizi tekzîb ede ede kesilmişlerdi kezzab
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ayetlerimize yalan diye diye tam bir yalancı olmuşlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Âyetlerimizi yalanlaya yalanlaya tam bir yalancı olmuşlardı.
Fizilal-il Kuran : Ayetlerimizi de tamamen yalanlamışlardı.
Gültekin Onan : Bizim ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.
Hasan Basri Çantay : bizim âyetlerimizi alabildiklerine yalan sayıyorlardı.
Hayrat Neşriyat : Âyetlerimizi de yalanladıkça yalanlamışlardı.
İbni Kesir : Ve ayetlerimizi yalan sayıp dururlardı.
Muhammed Esed : mesajlarımızı tek tek ve tümüyle yalanladıkları halde;
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve âyetlerimizi yalan saymakla yalan sayar olmuşlardı.
Ömer Öngüt : Ve âyetlerimizi de tamamen yalan sayıyorlardı.
Şaban Piriş : Ayetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.
Suat Yıldırım : İşleri güçleri ayetlerimizi yalan saymaktı.
Süleyman Ateş : Âyetlerimizi de tamamen yalanlamışlardı.
Tefhim-ul Kuran : Bizim ayetlerimizi de yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.
Ümit Şimşek : Âyetlerimizi yalanladıkça yalanlıyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk : Ayetlerimizi pervasızca yalanlamışlardı.
|