Necm Suresi 16
İz yagşes sidrete mâ yagşâ.
1. iz : o zaman, olmuştu
2. yagşe : örtüyor, bürüyor
3. es sidrete : sidre
4. mâ yagşâ : örten şey, bürüyen şey (ama ne bürüme)
İmam İskender Ali Mihr : Sidre`yi bürüyen şey bürüyordu.
Diyanet İşleri : O zaman Sidreyi kaplayan kaplamıştı.
Abdulbaki Gölpınarlı : Sidreyi, o sırada neler bürümüş, kaplamıştı, neler.
Adem Uğur : Sidre`yi kaplayan kaplamıştı.
Ahmed Hulusi : O an ki, Sidre`yi (varlığını) bürüyen (hakikat nûru) bürüyordu (beden hissi kaybolmuş bir hâlde)!
Ahmet Tekin : Hani Sidreyi, Allahın nuru ve melekler kaplamıştı.
Ahmet Varol : O zaman (o gördüğünde) Sidre`yi kaplayan kaplıyordu.
Ali Bulaç : Sidreyi örten örtmekte iken,
Ali Fikri Yavuz : O dem ki, Sidreyi bürüyen bürüyordu, (çepçevre meleklerle kaplanmıştı)...
Bekir Sadak : Sidre`yi buruyen buruyordu.
Celal Yıldırım : Sidre`yi bürüyenler buruyordu o demde.
Diyanet İşleri (eski) : Sidre`yi bürüyen bürüyordu.
Diyanet Vakfi : Sidre`yi kaplayan kaplamıştı.
Edip Yüksel : Tüm bölge olağanüstü biçimde kuşatılmıştı.
Elmalılı Hamdi Yazır : O dem ki o Sidreyi bürüyen bürüyordu
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O zaman ki, o Sidre`yi bürüyen bürüyordu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sidre`yi kaplayan kaplıyordu.
Fizilal-il Kuran : O sırada ağacı yaman bir şey bürümüştü.
Gültekin Onan : Sidreyi örten örtmekte iken,
Hasan Basri Çantay : O (gördüğü) zaman Sidreyi bürüyordu onu bürümekde olan.
Hayrat Neşriyat : O zaman Sidreyi bürümekte olan, bürüyordu.
İbni Kesir : O zaman Sidre`yi bürümekte olan bürüyordu.
Muhammed Esed : meçhul bir parlaklığın çevresini sarıp kuşattığı sidre ağacının başında.
Ömer Nasuhi Bilmen : (16-17) O vakit ki, Sidre`yi bürüyen bürüyordu. Göz ne çevrildi ve ne de tecavüz etti.
Ömer Öngüt : O dem ki, Sidre`yi bürüyen bürüyordu.
Şaban Piriş : Sidreyi bürüyen bürüyordu.
Suat Yıldırım : O dem ki Sidreyi bir feyiz sarıyor, sardıkça sarıyordu...
Süleyman Ateş : Sidre`yi kaplayan kaplıyordu.
Tefhim-ul Kuran : Sidreyi örten örtmekte iken,
Ümit Şimşek : O vakit Sidre`yi kaplayan kapladı.
Yaşar Nuri Öztürk : O vakit kuşatıp sarıyordu Sidre`yi kuşatıp saran,
|