Neml Suresi 50
Ve mekerû mekran ve mekernâ mekran ve hum lâ yeşurûn(yeşurûne).
1. ve mekerû : ve hile düzenlediler, tuzak kurdular
2. mekran : hile, tuzak
3. ve meker-nâ : ve biz hile düzenledik
4. mekran : hile, tuzak
5. ve hum : ve onlar
6. lâ yeş`urûne : farkına varmazlar
İmam İskender Ali Mihr : Ve hile düzenlediler. Ve Biz de (onlara) hile düzenledik, fakat onlar farkına varmadılar.
Diyanet İşleri : Onlar bir tuzak kurdular. Farkında değillerken Allah da bir tuzak kurdu.
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, bir düzendir kurdular, biz de düzenlerine bir cezâdır verdik, fakat onlar, anlamıyorlardı bunu, haberleri bile yoktu bundan.
Adem Uğur : Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de kendileri farkında olmadan, onların planlarını altüst ettik.
Ahmed Hulusi : Onlar bir tuzak kurdular, biz de farkında olmadıkları bir tuzağı onlara kurduk.
Ahmet Tekin : Onlar böyle sinsi plan yaptılar, tuzak kurdular. Biz de, onlar farkında olmadan karşı planlar yaparak planlarını alt üst ettik.
Ahmet Varol : Onlar bir tuzak kurdular biz de onlar farkında olmadan bir tuzak kurduk.
Ali Bulaç : Onlar hileli bir düzen kurdu. Biz de (onların hilesine karşı) onların farkında olmadığı bir düzen kurduk.
Ali Fikri Yavuz : Böyle bir hile kurdular. Biz de, onların haberi olmadan hilelerinin cezasını verdik (kendilerini helâk ettik).
Bekir Sadak : Onlar bir duzen kurdular. Biz farkettirmeden duzenlerini bozduk.
Celal Yıldırım : Onlar, bir hile ve düzen plânladılar, biz de onlar farkında değilken hilelerini başlarına geçirerek bir plân kurduk.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar bir düzen kurdular. Biz farkettirmeden düzenlerini bozduk.
Diyanet Vakfi : Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de kendileri farkında olmadan, onların planlarını altüst ettik.
Edip Yüksel : Böylece bir plan kurdular, ancak onlar farkına varmadan biz de bir plan kurduk.
Elmalılı Hamdi Yazır : Böyle bir mekir kurdular, halbuki haberleri yok biz de bir mekir kurmuştuk
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (Onlar) böyle bir tuzak kurdular, Biz de onlar farkına varmadan, tuzak kurmuştuk.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar böyle bir tuzak kurdular, biz de kendileri farkında olmadan onların planlarını altüst ettik.
Fizilal-il Kuran : Böylece onlar bir tuzak kurdular. Fakat biz de onlara, farkında olmadıkları bir tuzak kurduk.
Gültekin Onan : Onlar hileli bir düzen kurdu. Biz de (onların hilesine karşı) onların farkında olmadığı bir düzen kurduk.
Hasan Basri Çantay : Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de, kendilerinin haberleri olmadan, onların plânlarını altüst ediverdik.
Hayrat Neşriyat : (Onlar) böyle bir hîle ile tuzak kurdular; hâlbuki (biz de) tuzak(larını netîcesiz bırakmak) ile onlar farkında olmadan hîle(lerini başlarına geçirmekle mukabele) ettik.
İbni Kesir : Onlar bir düzen kurdular. Onlar farketmezlerken Biz de bir düzen kurduk.
Muhammed Esed : Ve böylece bir tuzak kurdular; fakat, onların hiç fark edemeyecekleri biçimde, biz de bir tuzak kurduk.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar bir hile ile hile yaptılar, Biz de hiç bilgileri olmaksızın bir hile ile hile yaptık (yani onları ansızın hilelerinin cezasına kavuşturduk).
Ömer Öngüt : Onlar böyle tuzak kurdular, biz de kendileri hiç farkında olmadan onların plânlarını altüst ettik.
Şaban Piriş : Onlar bir plan yaparken, biz de onlar farkında değilken bir plan yaptık.
Suat Yıldırım : Onlar bir tuzak kurdular, ama tuzaklarına karşı Biz de tuzak kurduk, kendileri farkında olmadan onların tuzaklarını bozduk, onların planlarını altüst ettik.
Süleyman Ateş : Böyle bir tuzak kurdular, biz de onlar hiç farkında olmadan onlara bir tuzak kurduk.
Tefhim-ul Kuran : Onlar, hileli bir düzen kurdu, biz de (onların hilesine karşı) onların farkında olmadığı bir düzen kurduk.
Ümit Şimşek : Onlar bir tuzak kurdular; onlar farkında değilken Biz de bir tuzak kurduk.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlar bir tuzak kurdular, biz de bir tuzak kurduk, ama şuursuzluk eden onlardı.
|