Neml Suresi 70
Ve lâ tahzen aleyhim ve lâ tekun fî daykın mimmâ yemkurûn(yemkurûne).
1. ve lâ tahzen : ve mahzun olma, üzülme
2. aleyhim : onlara, onlar için
3. ve lâ tekun : ve sen olma
4. fî : içinde
5. daykın : darlık, sıkıntı
6. mimmâ (min mâ) : şeyden
7. yemkurûne : hile yapıyorlar, tuzak kuruyorlar
İmam İskender Ali Mihr : Ve artık onlara üzülme (onlar için mahzun olma)! Ve onların kurduğu tuzaklardan (onların yaptığı hilelerden) bir sıkıntı içinde olma!
Diyanet İşleri : Onlardan yana üzülme. Kurdukları tuzaklardan ötürü de sıkıntıya düşme.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve üzülme onlar için ve daralma kurdukları düzenlerden.
Adem Uğur : (Resûlüm!) Onların yüzünden tasalanma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü sıkıntı duyma.
Ahmed Hulusi : Onlar üzerine mahzun olma. . . Kurmakta oldukları hilelerinden sıkıntı da duyma!
Ahmet Tekin : Rasulüm, onlara üzülme. İslâmın yükselişini önleme, müslümanlarının ilerlemesinin önünü kesme planlarından, sinsice kurmaya devam ettikleri tuzaklardan, asılsız iddialardan dolayı telaşlanıp, kaygı duyma, sıkıntıya düşme.
Ahmet Varol : Sen onlara karşı üzülme ve onların tuzak kurmalarından dolayı sıkıntıya düşme.
Ali Bulaç : Sen, onlara karşı hüzne kapılma ve kurdukları tuzaklardan dolayı sıkıntı içinde olma.
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm, inkârlarından ve yüz çevirmelerinden dolayı) onlara karşı mahzun olma ve yaptıkları hilelerden ötürü bir sıkıntıya düşme.
Bekir Sadak : Onlara uzulme. Hilelerine karsi da sikilma.
Celal Yıldırım : Ve artık (ey Peygamber! Bu inkâr ve inatlarından dolayı) onlara karşı (onlardan yana) üzüntü çekme ve plânladıkları hile ve düzenden de sıkıntıya kapılma.
Diyanet İşleri (eski) : Onlara üzülme. Hilelerine karşı da sıkılma.
Diyanet Vakfi : (Resûlüm!) Onların yüzünden tasalanma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü sıkıntı duyma.
Edip Yüksel : Onlara üzülme, planladıkları şeylerden ötürü de canını sıkma.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve onlara karşı mahzun olma, yaptıkları mekirlerden bir darlığa da düşme
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlara karşı üzülme ve yaptıkları hileler yüzünden bir darlığa düşme!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Habibim!) Onlara karşı mahzun olma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü de sıkıntı duyma!
Fizilal-il Kuran : Ey Muhammed, onlar için üzülme ve sana kurdukları tuzaklarda canını sıkmasın.
Gültekin Onan : Sen, onlara karşı hüzne kapılma ve kurdukları tuzaklardan dolayı sıkıntı içinde olma.
Hasan Basri Çantay : (Habîbim) onlara karşı tasalanma. Kurmakda oldukları tuzaklardan dolayı da darlıkda olma.
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) Artık onlara karşı üzülme ve (size) tuzak kurmakta olduklarından dolayı sıkıntıda olma!
İbni Kesir : Üzülme onlara. Düzenlerinden dolayı da sıkılma.
Muhammed Esed : Fakat sen yine de onlar için kaygılanma; (Allah`ın mesajlarına karşı) ileri sürdükleri asılsız iddialardan ötürü de canını sıkma.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onlara karşı mahzun olma ve onların hilelerinden dolayı bir darlığa düşme.
Ömer Öngüt : Resulüm! Onların yüzünden tasalanma. Aleyhinde kurdukları tuzaklardan sıkıntı duyma.
Şaban Piriş : Onlar için üzülme, kurdukları tuzaklardan da sıkıntıya düşme!
Suat Yıldırım : Sen onlardan ötürü sakın üzülme ve onların kuracakları tuzaklardan dolayı asla tasalanma!
Süleyman Ateş : (Ey Muhammed) onlar(ın sözlerin)e üzülme, tuzak kurmalarından da sıkılma.
Tefhim-ul Kuran : Sen, onlara karşı hüzne kapılma ve onların kurmakta oldukları tuzaklardan dolayı da sıkıntı içinde olma.
Ümit Şimşek : Onlar için tasalanma; kurdukları tuzaklar yüzünden de için daralmasın.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlar yüzünden tasalanma. Kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü de sıkıntıya düşme.
|