Neml Suresi 71
Ve yekûlûne metâ hâzel vadu in kuntum sâdıkîn(sâdıkîne).
1. ve yekûlûne : ve derler, söylerler
2. metâ : ne zaman
3. hâzâ : bu
4. el va`du : vaad, söz
5. in kuntum : eğer siz iseniz
6. sâdıkîne : sadıklar, doğru söyleyenler
İmam İskender Ali Mihr : Ve (onlar): "Eğer sadıklarsanız (doğru söyleyenlerseniz), bu vaad ne zaman?" derler.
Diyanet İşleri : Onlar, Eğer doğru söyleyenler iseniz, bu tehdit ne zaman gerçekleşecek? diyorlar.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve derler ki: Bu vait, ne vakit yerine gelecek doğru söylüyorsanız.
Adem Uğur : Onlar: Eğer doğru sözlü iseniz (söyleyin bakalım) bu tehdit ne zaman gerçekleşecek? derler.
Ahmed Hulusi : "Eğer doğru söylüyorsanız, bu tehdidiniz ne zaman?" derler.
Ahmet Tekin : Onlar:
`Eğer iddianızda doğru iseniz, bu tehdit, nihaî yargı ne zaman gerçekleşecek?` diyorlar.
Ahmet Varol : `Eğer doğru söyleyenlerseniz bu vaad ne zamandır?` diyorlar.
Ali Bulaç : Derler ki: "Eğer doğruyu söylüyor iseniz, bu va`dolunan (azab) ne zaman?"
Ali Fikri Yavuz : Bir de şöyle diyorlar: - (Azabla bizi korkuttuğunuz) bu vaad ne zaman? Sözünüzde doğru kimselerseniz söyleyin.
Bekir Sadak : Onlar: «Eger dogru soyluyorsaniz, bildirin, bu sozunuz ne zaman yerine gelecektir?» derler.
Celal Yıldırım : Derler ki, doğrulardan iseniz bu va`diniz (tehdidiniz) ne zaman ?
Diyanet İşleri (eski) : Onlar: `Eğer doğru söylüyorsanız, bildirin, bu sözünüz ne zaman yerine gelecektir?` derler.
Diyanet Vakfi : Onlar: Eğer doğru sözlü iseniz (söyleyin bakalım) bu tehdit ne zaman gerçekleşecek? derler.
Edip Yüksel : `Doğru iseniz, bu söz ne zaman gerçekleşecek?` diyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir de ne zaman bu va`d gerçek iseniz? diyorlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de: «Bu vaad ne zaman, eğer doğru söylüyorsanız?» diye soruyorlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bir de, «Eğer doğru söylüyorsanız bu vaad (ettiğiniz azab) hani, ne zaman?» derler.
Fizilal-il Kuran : Eğer doğru söylüyorsanız bize yönelttiğiniz tehdit ne zaman gerçekleşecek? diyorlar.
Gültekin Onan : Derler ki: "Eğer doğruyu söylüyor iseniz, bu vaadolunan (azab) ne zaman."
Hasan Basri Çantay : Onlar: «Bu va`d (ve tehdîd) in (tahakkuku) ne zaman? Doğrucu kimselerseniz (söyleyin)» derler.
Hayrat Neşriyat : `Bir de eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, bu va`d (edilen azab) ne zaman?` diyorlar.
İbni Kesir : Onlar: Doğru söylüyorsanız; bu sözünüzün ne zaman yerine geleceğini bildirin, derler.
Muhammed Esed : Ve "Eğer doğru sözlü kimselerseniz, (söyleyin siz ey inananlar,) bu (ölümden sonra diriliş) vaadi ne zaman gerçekleşecek?" diye sordukları (zaman),
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve derler ki: «Bu vaad ne zamandır? Eğer siz doğru sözlü kimseler oldunuz iseniz (haber veriniz bakalım).»
Ömer Öngüt : Onlar: Eğer doğru sözlü iseniz bu vaad ne zaman gerçekleşecek? derler.
Şaban Piriş : -Eğer, doğru söylüyorsanız, bu vaat ne zaman? derler.
Suat Yıldırım : "İddianızda doğru iseniz bu vaad ne zaman gerçekleşecek?" derler.
Süleyman Ateş : "Doğru iseniz bu tehdid (ettiğiniz azâb) ne zaman (gelecek)?" diyorlar.
Tefhim-ul Kuran : Derler ki: «Eğer doğruyu söyleyenler iseniz, bu va`dolunan (azab) ne zaman?»
Ümit Şimşek : Diyorlar ki: `Eğer doğru söylüyorsanız, vaad ettiğiniz bu şey ne zaman gelecek?`
Yaşar Nuri Öztürk : "Eğer doğru sözlülerseniz, bu vaat ne zaman?" derler.
|