Neml Suresi 72
Kul asâ en yekûne radife lekum badullezî testacilûn(testacilûne).
1. kul : de
2. asâ : belki
3. en yekûne : olur, oluyor
4. radife : tâbî oldu, peşine takıldı, arkasından geldi
5. lekum : size
6. ba`du : bir kısmı
7. ellezî : ki o
8. testa`cilûne : acele istiyorsunuz
İmam İskender Ali Mihr : De ki: "Belki de acele istediklerinizin bir kısmı sizi takip ediyordur (belki yakında size ulaşacaktır)."
Diyanet İşleri : De ki: Belki de acele gelmesini istediğiniz şeyin bir kısmı size çok yaklaşmıştır.
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Çarçabuk gelip çatmasını dilediğiniz o azâbın birazcığı neredeyse gelmek üzere size.
Adem Uğur : De ki: Çabucak gelmesini istediğiniz şeyin (azabın) bir kısmı herhalde yakında başınıza gelecektir.
Ahmed Hulusi : De ki: "Acele istediğinizin bir kısmı belki de sizin arkanıza takılmıştır!"
Ahmet Tekin : Onlara:
`Küstahça, çabucak gelmesini istediğiniz azâbın, cezanın bir kısmı, yakında dünyada başınıza gelecektir` de.
Ahmet Varol : De ki: `Belki de, çarçabuk gelmesini istediğiniz (azab)ın bir kısmı size ulaşmak üzeredir.`
Ali Bulaç : De ki: "Belki de acele etmekte olduğunuzun (azabın) bir kısmı size yetişmiştir bile."
Ali Fikri Yavuz : De ki: - Çarçabuk gelmesini istediğiniz azabın bir kısmı (yakında Bedir savaşında) size ulaşmak üzeredir.
Bekir Sadak : De ki: «Acele ettiginiz seyin bir kismi belki hemen basiniza gelir.
Celal Yıldırım : De ki: O acele istediğiniz şeyin (azâbın) bir kısmı belki size yaklaşıp ensenize yapışmak üzeredir.
Diyanet İşleri (eski) : De ki: `Acele ettiğiniz şeyin bir kısmı belki hemen başınıza gelir.`
Diyanet Vakfi : De ki: Çabucak gelmesini istediğiniz şeyin (azabın) bir kısmı herhalde yakında başınıza gelecektir.
Edip Yüksel : `Belki, meydan okuyarak istediğiniz şeylerin bir kısmı size çatmıştır bile,` de.
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki: «belki o ivdiğinizin bir kısmı ensenize binmiş bulunuyor»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Belki de çabuk gelmesini istediğiniz o azabın bir kısmı ensenize binmiş bulunuyor.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: «Çabucak gelmesini istediğiniz şeyin (azabın) bir kısmı herhalde yakında ensenize binecektir.»
Fizilal-il Kuran : Onlara de ki; «Bir an önce gerçekleşsin diye sabırsızlandığınız azabın bir bölümü belki de yanı başınızdadır.»
Gültekin Onan : De ki: "Belki de acele etmekte olduğunuzun (azabın) bir kısmı size yetişmiştir bile."
Hasan Basri Çantay : De ki: «Çabucak (gelmesini) istemekde olduğunuz (o azâb) ın bir kısmı ensenize binmek üzeredir».
Hayrat Neşriyat : De ki: `Acele istiyor olduğunuz şeyin (azâbın) bir kısmı, belki size gelmek üzere olabilir!`
İbni Kesir : De ki: Çabucak istemekte olduğunuzun bir kısmı ensenize inmek üzeredir.
Muhammed Esed : de ki: "O çarçabuk gelmesini istediğiniz azabın bir kısmı belki de peşinize düşmüştür bile..."
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «O acele istediğiniz şeyin bir kısmı belki de sizin ardınıza takılmış bulunmaktadır.»
Ömer Öngüt : De ki: Çabukça gelmesini istediğiniz o şeyin (azabın) bir kısmı yakında başınıza gelecektir.
Şaban Piriş : -Acele istediğiniz şeyin bir kısmının peşinizde olması ümit edilir, de!
Suat Yıldırım : De ki: "Acele ile istediğiniz o azabın bir kısmı belki de ensenize binmek üzeredir."
Süleyman Ateş : De ki: "Belki de acele ettiğiniz(azâb)ın bir kısmı ardınıza takılmıştır, bile."
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Belki de acele etmekte olduğunuzun (azabın) bir kısmı size yetişmiştir bile.»
Ümit Şimşek : Sen de ki: Çabuklaştırılmasını istediğiniz şeyin bir kısmı, belki de peşinize takılmıştır bile.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "Acele isteyip durduğunuzun bir kısmı belki de arkanıza takılmıştır."
|