Nuh Suresi 2
Kâle yâ kavmi innî lekum nezîrun mubîn(mubînun).
1. kâle : dedi
2. yâ : ey
3. kavmi : kavmim
4. in-nî : muhakkak ki ben
5. lekum : sizin için
6. nezîrun : nezir, uyarıcı
7. mubînun : apaçık, açıklayan, açıkça
İmam İskender Ali Mihr : (Hz. Nuh, kavmine) şöyle dedi: Ey kavmim! Muhakkak ki ben, sizin için apaçık bir nezirim (uyarıcıyım), (öyle ki).
Diyanet İşleri : Nûh, şöyle dedi: Ey kavmim! Şüphesiz, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Abdulbaki Gölpınarlı : Demişti ki: Ey kavmim, ben, sizi apaçık bir korkutucuyum.
Adem Uğur : Ey kavmim dedi, ben sizin için açık bir uyarıcıyım.
Ahmed Hulusi : (Nuh) dedi ki: "Ey halkım; kesinlikle size gelmiş apaçık bir uyarıcıyım!"
Ahmet Tekin : Nuh:
`Ey kavmim, ben size gönderilmiş sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan apaçık bir uyarıcıyım` dedi.
Ahmet Varol : Dedi ki: `Ey kavmim! Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Ali Bulaç : O da dedi ki: "Ey Kavmim, gerçek şu ki, ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıcıyım."
Ali Fikri Yavuz : (Nûh onlara) dedi ki: -Ey kavmim! Muhakkak ki ben, size (azab ile korkutan) açık bir peygamberim;
Bekir Sadak : O da soyle soyledi: «Ey Milletim! suphesiz ben, size gonderilmis apacik bir uyariciyim.»
Celal Yıldırım : O da: «Ey milletim!» dedi. «Hakikaten ben size gönderilen acık bir uyarıcıyım.
Diyanet İşleri (eski) : O da şöyle söyledi: `Ey Milletim! Şüphesiz ben, size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.`
Diyanet Vakfi : (2-4) Nuh şöyle dedi: Ey kavmim! Şüpheniz olmasın ki, ben sizi, «Allah`a kulluk edin; O`na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki, Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vâdeye kadar tehir etsin (muahaze etmeden yaşatsın)» diyerek apaçık uyaran bir kimseyim. Bilinmeli ki Allah`ın tayin ettiği vâde gelince, artık o ertelenmez. Keşke bilseydiniz!
Edip Yüksel : Dedi ki, `Ey halkım, ben size apaçık bir uyarıcıyım.`
Elmalılı Hamdi Yazır : Dedi ki: ey kavmım! Haberiniz olsun ben size açık bir nezîrim
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Dedi ki: «Ey kavmim, haberiniz olsun, ben size açık bir uyarıcıyım!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Dedi ki, «ey kavmim! Gerçekten ben size açık bir uyarıcıyım».
Fizilal-il Kuran : O da şöyle dedi: «Ey milletim! Şüphesiz ben, size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.»
Gültekin Onan : O da dedi ki: "Ey Kavmim, gerçek şu ki, ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıcıyım."
Hasan Basri Çantay : Dedi ki: Ey kavmim, muhakkak ki ben sizi (başınıza gelecek azâbdan) apaçık korkutan bir peygamberim».
Hayrat Neşriyat : (Ve Nuh onlara) dedi ki: `Ey kavmim! Doğrusu ben, sizin için (Allahın azâbından haber veren) apaçık bir korkutucuyum!`
İbni Kesir : Dedi ki: Ey kavmim; şüphesiz ben, sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Muhammed Esed : (Nuh) "Ey halkım!" diye seslendi, "Ben sizin için açık bir uyarıcıyım,
Ömer Nasuhi Bilmen : Dedi ki: «Ey kavmim! Şüphe yok ki, ben sizin için apaçık bir korkutucuyum.»
Ömer Öngüt : Dedi ki: "Ey kavmim! Şüphesiz ki ben size gönderilen apaçık bir uyarıcıyım. "
Şaban Piriş : -Ey kavmim, dedi. Ben, sizin için açık bir uyarıcıyım.
Suat Yıldırım : (2-4) O da: "Ey benim milletim! Ben size gönderilen kesin bir uyarıcıyım. Şöyle ki: Yalnız Allaha ibadet edin, Ona karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki: Sizin günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir vakte, yani ölüm anına kadar azap çektirmeksizin hayatta bıraksın. Çünkü Allahın takdir ettiği vâde gelince, asla ertelenmez. Keşke bunu bir bilseniz!
Süleyman Ateş : "Ey kavmim, dedi, ben sizin için açık bir uyarıcıyım."
Tefhim-ul Kuran : O da dedi ki: «Ey Kavmim, gerçek şu ki, ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıcı korkutucuyum.»
Ümit Şimşek : Nuh `Ey kavmim,` dedi. `Ben size gönderilen apaçık bir uyarıcıyım.
Yaşar Nuri Öztürk : O dedi ki: "Ey toplumum! Hiç kuşkunuz olmasın, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım."
|