Kâle fe inneke minel munzarîn(munzarîne).
1. kâle : dedi
2. fe : artık, öyleyse
3. inne-ke : gerçekten sen, muhakkak sen
4. min : dan
5. el munzarîne : bekletilenler, tehir edilenler, mühlet verilenler
İmam İskender Ali Mihr : (Allahû Tealâ): "Öyleyse muhakkak ki sen, tehir edilenlerdensin." dedi.
Diyanet İşleri : (80-81) Allah, şöyle dedi: Sen o bilinen vakte (kıyamet gününe) kadar mühlet verilenlerdensin.
Abdulbaki Gölpınarlı : Gerçekten de demişti, sen, ölmeyenlere katıl.
Adem Uğur : Allah: "Haydi, sen mühlet verilenlerdensin.``
Ahmed Hulusi : (Allâh) buyurdu: "Muhakkak ki sen süre tanınanlardansın!"
Ahmet Tekin : `Sen mühlet verilenlerdensin` buyurdu.
Ahmet Varol : (Allah) dedi ki: `O halde sen süre tanınanlardansın.
Ali Bulaç : Dedi ki: "O halde, süre tanınanlardansın."
Ali Fikri Yavuz : (Allah şöyle) buyurdu: - Haydi geri bırakılanlardansın,
Bekir Sadak : (80-81) Allah: «Sen bilinen gune kadar erteye birakilanlardansin» dedi.
Celal Yıldırım : (80-81) Allah : Gerçekten bilinen vakte (Kıyamete) kadar sen mühlet verilenlerdensin, dedi.
Diyanet İşleri (eski) : (80-81) Allah: `Sen bilinen güne kadar erteye bırakılanlardansın` dedi.
Diyanet Vakfi : (80-81) Allah: Haydi, sen bilinen güne kadar mühlet verilenlerdensin, buyurdu.
Edip Yüksel : Dedi ki, `Sana süre verilmiştir;`
Elmalılı Hamdi Yazır : Haydi buyurdu: geri bırakılanlardansın
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (80-81) (Allah): «Haydi belirli bir vakte kadar geri bırakılanlardansın.» buyurdu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (80-81) Allah: «Haydi belirli bir vakte kadar mühlet verilenlerdensin» buyurdu.
Fizilal-il Kuran : Allah: «Haydi sana mühlet verildi.
Gültekin Onan : Dedi ki: "O halde süre tanınanlardansın."
Hasan Basri Çantay : Buyurdu: «Haydi sen mühlet verilenlerdensin».
Hayrat Neşriyat : (80-81) (Allah
`Haydi, doğrusu sen ma`lûm vaktin gününe kadar mühlet verilenlerdensin!` buyurdu.
İbni Kesir : Buyurdu ki: Sen, şüphesiz ertelenensin,
Muhammed Esed : (Allah) "Peki, (öyle olsun)!" dedi, "Sen mühlet verilenlerden oldun,
Ömer Nasuhi Bilmen : (Cenâb-ı Hak da) Buyurdu ki: «Haydi, sen muhakkak ki, mühlet verilenlerdensin.»
Ömer Öngüt : Allah dedi ki: "Sen mühlet verilenlerdensin. "
Şaban Piriş : -Sen, süre verilenlerdensin, dedi.
Suat Yıldırım : Allah: "Haydi sana mühlet verildi!"
Süleyman Ateş : Buyurdu: "Haydi sen süre verilenlerdensin."
Tefhim-ul Kuran : Dedi ki: «O halde sen, (kendilerine) süre tanınanlardansın.»
Ümit Şimşek : Allah buyurdu ki: `Sana süre tanındı.
Yaşar Nuri Öztürk : Buyurdu: "Peki, süre verilenlerdensin."