Taha Suresi 115
Ve lekad ahidnâ ilâ âdeme min kablu fe nesîye ve lem necid lehu azmâ(azmen).
1. ve lekad : ve andolsun
2. ahidnâ : biz ahd verdik
3. ilâ âdeme : Âdem`e
4. min kablu : daha önce
5. fe : fakat, ancak
6. nesîye : unuttu
7. ve lem necid : ve bulmadık
8. lehu : onu
9. azmen : azîmli
İmam İskender Ali Mihr : Ve andolsun ki Âdem (A.S)`a ahd verdik, fakat o unuttu. Ve onu, azîmli bulmadık.
Diyanet İşleri : Andolsun, bundan önce biz Âdeme (cennetteki ağacın meyvesinden yeme, diye) emrettik. O ise bunu unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun ki daha önce Âdem`le de ahitleşmiştik de unutmuştu ve onu, bilerek, isteyerek günah işleyen bir adam olarak da bulmamıştık.
Adem Uğur : Andolsun biz, daha önce de Âdem`e ahit (emir ve vahiy) vermiştik. Ne var ki o, (ahdi) unuttu. Onda azim de bulmadık.
Ahmed Hulusi : Bundan önce Adem`i bilgilendirmiştik. . . (Fakat) O unuttu. . . Onu (uyarıyı uygulamada) azîmli bulmadık.
Ahmet Tekin : Andolsun, daha önce de, Âdeme yerine getirmesi gereken emirler ve tavsiyeler vahyetmiştik. O bunları unuttu. Biz onda bir azim, kararlı bir davranış, bir gayret bulamadık.
Ahmet Varol : Andolsun biz daha önce Adem`e ahid vermiştik ancak o unuttu. Biz onda bir kararlılık bulmadık. [7]
Ali Bulaç : Andolsun, biz bundan önce Adem`e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu bundan önce Ademe (bu ağaçtan yeme diye) emr ettik de unuttu. Biz onda, bir sabır ve sebat bulmadık.
Bekir Sadak : And olsun ki daha once Adem`e secde edin» demistik; iblis`ten baska hepsi secde etmis, o cekinmisti. *
Celal Yıldırım : And olsun ki daha önce Âdem`e de emrimizi vermiştik, ama o unuttu, onda bir azim de görmedik.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki daha önce `Adem`e secde edin` demiştik; İblis`ten başka hepsi secde etmiş, o çekinmişti.
Diyanet Vakfi : Andolsun biz, daha önce de Âdem`e ahit (emir ve vahiy) vermiştik. Ne var ki o, (ahdi) unuttu. Onda azim de bulmadık.
Edip Yüksel : Geçmişte Adem`den söz almıştık; ancak unuttu. Biz onda bir azim ve kararlılık görmedik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Filhakıka bundan evvel Âdeme ahid verdik de unuttu ve biz onda bir azim bulmadık
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Gerçek şu ki, bundan önce Adem`e bir emir verdik, ama o unuttu ve Biz onda bir azim de bulmadık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Doğrusu bundan önce Âdem`e (bu ağaçtan yeme diye) emrettik, fakat unuttu ve biz onda bir azim (bir kararlılık) bulmadık.
Fizilal-il Kuran : Biz vaktiyle Adem`e o yasak ağacın meyvasından yememesini tembih ettik. Fakat o bu tembihimizi unuttu. Onda güçlü irade bulamadık.
Gültekin Onan : Andolsun, biz bundan önce Adem`e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.
Hasan Basri Çantay : Andolsun biz bundan evvel Âdeme de vahy (ve emr) etmişizdir. Fakat unutdu o. Biz onda bir azim bulmadık.
Hayrat Neşriyat : And olsun ki, daha önce Âdeme (yasaklandığı o ağaçtan yememesi için) emir vermiştik; fakat (o bunu) unuttu. (Biz) onda bir azim (bir isyan kasdı ve emrimizde sebat)da bulmadık.
İbni Kesir : Andolsun ki; Biz, daha önce Adem`e de ahid vermiştik. Fakat o unuttu ve Biz onda bir azim bulmadık.
Muhammed Esed : Ve gerçek şu ki, biz Adem`e önceden buyruğumuzu ulaştırmıştık; ne var ki o bunu unuttu; o`nu, yaratılışındaki amaçta azimli ve gayretli bulmadık.
Ömer Nasuhi Bilmen : Kasem olsun ki, bundan evvel Âdem`e de tavsiyede bulunmuştuk. O ise unuttu ve O`nun için bir azm bulmadık.
Ömer Öngüt : Andolsun ki biz daha önce Âdem`e de ahid vermiştik. Fakat o unuttu. Biz onda azim bulmadık.
Şaban Piriş : Daha önceleri biz, Ademe öğüt vermiştik, Fakat onu unuttu. Onu azimli bulmadık.
Suat Yıldırım : Doğrusu Biz daha önce Âdeme de vahiy ve emir vermiştik, ne var ki o ahdi unuttu, onda bir azim bulamadık.
Süleyman Ateş : Andolsun biz, önceden Âdem`e (o ağaçtan yememesini) emretmiştik, unuttu. Biz onda bir azim (ve sebât) bulmadık.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz bundan önce Adem`e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.
Ümit Şimşek : Biz daha önce Âdem`e de buyruğumuzu iletmiştik. Fakat o bunu unutuverdi. Doğrusu Biz onda bir azim bulmadık.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, biz daha önce Âdem`e ahit verdik de unuttu; biz onda bir kararlılık bulamadık.
|