Taha Suresi 135
Kul kullun muterebbisun fe terabbesû, fe se talemûne men ashâbus sırâtıs seviyyi ve menihtedâ.
1. kul : de
2. kullun : hepsi, herkes
3. muterebbisun : bekleyenler
4. fe : böylece, öyleyse
5. terabbesû : bekleyin
6. fe : o zaman, artık
7. se ta`lemûne : yakında bileceksiniz, öğreneceksiniz
8. men : kim, kimse
9. ashâbu : ashab, sahip, ehil olan
10. es sırâtı es seviyyi : Sıratı Mustakîm
11. ve men : ve kim
12. ihtedâ : hidayete erdi
İmam İskender Ali Mihr : De ki: Herkes beklemekte, öyleyse siz de bekleyin! Artık kim Sıratı Seviyye (Sıratı Mustakîm) ehlidir (üzerindedir) ve kim hidayete ermiştir, yakında bileceksiniz.
Diyanet İşleri : Ey Muhammed, de ki: Herkes beklemektedir, siz de bekleyin. Yakında kimin düz yolun sahipleri olduğunu, kimin doğru yolu bulduğunu bileceksiniz!
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Hepimiz beklemekte, gözetlemekteyiz, siz de gözetip durun, yakında bileceksiniz, doğru yola sâhib olanlar kimlermiş, doğru yolu bulan kimmiş.
Adem Uğur : De ki: Herkes beklemektedir: Öyle ise siz de bekleyin. Yakında anlayacaksınız; doğru düzgün yolun yolcuları kimmiş ve hidayette olan kimmiş!
Ahmed Hulusi : De ki: "Herkes bekleyip gözetlemekte; siz de gözetleyin! Düpedüz yolun ehli kimmiş, hakikate eren kimmiş yakında bileceksiniz!"
Ahmet Tekin : `Herkes dünyadaki işlerin nasıl bir sonuca varacağını beklemektedir. Öyleyse siz de bekleyin. Doğru, dengeli yolun yolcuları kimlermiş, doğru, yolu tercih edenler kimlermiş, yakında anlayacaksınız.` de.
Ahmet Varol : De ki: `Herkes gözetlemektedir. Siz de gözetleyin. Düzgün yolda gidenlerin kimler olduklarını ve hidayete erenlerin kimler olduklarını yakında bileceksiniz.`
Ali Bulaç : De ki: "Herkes gözetlemektedir; siz de gözleyip durun. Sonunda, dümdüz (dosdoğru) yolun sahipleri kimlermiş ve doğru yola ulaşan kimlermiş, pek yakında öğreneceksiniz."
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm) de ki: Hepimiz beklemekteyiz, siz de beklemeye durun. Çünkü doğru yol sahibleri kimler bulunduğunu ve doğru giden kim olduğunu yakında bileceksiniz.
Bekir Sadak : De ki: «Herkes gozlemektedir siz de gozleyin. suphesiz duz yolun sahiplerinin kimler oldugunu ve kimlerin dogru yolda bulundugunu bileceksiniz."*
Celal Yıldırım : De ki: Hep beklemekte(yiz), siz de bekleyin, bakalım; yakında kimlerin doğru yolun yakınları (adamları) olduğunu, kimlerin de doğru yolda bulunduğunu bileceksiniz.
Diyanet İşleri (eski) : De ki: `Herkes gözlemektedir, siz de gözleyin. Şüphesiz düz yolun sahiplerinin kimler olduğunu ve kimlerin doğru yolda bulunduğunu bileceksiniz.`
Diyanet Vakfi : De ki: Herkes beklemektedir: Öyle ise siz de bekleyin. Yakında anlayacaksınız; doğru düzgün yolun yolcuları kimmiş ve hidayette olan kimmiş!
Edip Yüksel : De ki: `Herkes gözlemekte. Siz de gözleyin. Düzgün yolun sahiplerinin kimler olduğunu ve kimlerin hidayet üzerinde olduğunu ileride bileceksiniz!`
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki hep beklemekte, bekleyin bakalım çünkü yakında bileceksiniz: doğru yol sahibleri kimler? ve doğru giden kim?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Hepimiz beklemekteyiz, siz de bekleyin bakalım; çünkü yakında, doğru yol sahiplerinin ve doğru gidenlerin kimler olduğunu bileceksiniz!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: «Hepimiz beklemekteyiz, siz de bekleyedurun. Şüphesiz düz yolun sahiplerinin kimler olduğunu ve kimlerin doğru yolda bulunduğunu yakında bileceksiniz.
Fizilal-il Kuran : Onlara de ki: «Şimdi siz de biz de bekleme dönemindeyiz. Bekleyiniz, ilerde hangimizin düz yolda olduğunu, hangimizin doğru yönde ilerlediğini öğreneceksiniz.»
Gültekin Onan : De ki: "Herkes gözetlemektedir; siz de gözleyip durun. Sonunda, dümdüz (dosdoğru) yolun sahipleri kimlermiş ve doğru yola ulaşan kimlermiş, pek yakında öğreneceksiniz."
Hasan Basri Çantay : De ki: «Hep (imiz) intizardeyiz. Siz de gözetleye durun. Çünkü dümdüz bir yolun saahibleri kimlermiş, hidâyete (ve ebedî nimete) erenler kimlermiş, yakında bileceksiniz».
Hayrat Neşriyat : De ki: `Herkes (kendi âkıbetini) bekleyicidir! Öyle ise (siz de) bekleyin! Artık doğru yolun sâhiblerinin kimler olduğunu ve kimlerin hidâyete erdiğini yakında bileceksiniz!`
İbni Kesir : De ki: Herkes gözlemektedir, siz de gözleye durun. Şüphesiz kimlerin dosdoğru yolun sahipleri olduğunu ve kimlerin hidayete ermiş bulunduğunu yakında bileceksiniz.
Muhammed Esed : De ki: "Herkes (geleceğin kendilerine getireceği şeyi) ümitle beklemektedir; öyleyse siz de bekleyin, bakalım; çünkü kimlerin düz yolu seçtiğini ve kimlerin doğru yolu bulduğunu yakında göreceksiniz!"
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Hepsi gözlemektedir. Artık siz de gözleyiniz. Yakında bileceksiniz ki, doğru yol sahipleri kimlerdir ve hidâyete ermiş olanlar kimlerdir?»
Ömer Öngüt : De ki: Herkes beklemektedir, siz de bekleyin. Doğrusu düz yolun sahipleri kimdir, doğru yolda olan kimdir, yakında bileceksiniz!
Şaban Piriş : De ki: -Herkes başına geleceği beklemektedir. Siz de bekleyedurun. Yakında kimin doğru yolun sahipleri ve kimin doğru yolu bulmuş olduğunu göreceksiniz.
Suat Yıldırım : De ki: "Herkes beklemede! Siz de gözleyin bakalım! Doğru yolu tutanların, hidâyete erenlerin kim olduğunu yakında anlayacaksınız!"
Süleyman Ateş : De ki: "Herkes gözetlemektedir. Gözetleyin, düzgün yolun sâhipleri kimdir, doğru yolda olan kimdir, bileceksiniz!"
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Herkes gözetlemektedir; siz de gözleyip durun. Sonunda, dümdüz (dosdoğru) yolun sahipleri kimlermiş, ve doğru yola ulaşan kimlermiş, pek yakında öğreneceksiniz.»
Ümit Şimşek : De ki: Herkes bekliyor; siz de bekleyedurun. Hidayeti bulup da dosdoğru yolun yolcusu olan kimmiş, yakında anlarsınız.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "Herkes bekleyip gözetlemede; hadi siz de bekleyip gözetleyin! Yakında bileceksiniz dosdoğru yolu izleyenler kimlermiş, hidayete eren kimmiş!"
|