Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ulâike ashâbun nâri hâlidîne fîhâ ve bisel masîr(masîru).
1. ve ellezîne : ve onlar
2. keferû : inkâr ettiler
3. ve kezzebû : ve yalanladılar
4. bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
5. ulâike : işte onlar
6. ashâbu en nâri : ateş halkı, ateş ehli
7. hâlidîne : ebediyyen kalacak olanlar
8. fî-hâ : orada, onun içinde
9. ve bi`se : ve (ne) kötü
10. el masîru : varış yeri, ulaşılacak yer, ulaşılan yer
İmam İskender Ali Mihr : Âyetlerimizi inkâr edenler ve yalanlayanlar; işte onlar, ateş ehlidirler, orada (cehennemde) ebediyyen kalacak olanlardır. Ve (o) ne kötü varış yeri (ulaşılacak yer).
Diyanet İşleri : İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar, içinde ebedî kalmak üzere cehennemliklerdir. Ne kötü varılacak yerdir orası!
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve kâfir olan ve delillerimizi yalanlayanlarsa cehennemliklerdir, ebedî kalırlar orada ve orası, dönüp varılacak ne kötü yerdir.
Adem Uğur : İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır. Ne kötü gidilecek yerdir orası!
Ahmed Hulusi : İnkâr edip varlıklarında mevcut işaretlerimizi yalanlayanlara gelince; işte onlar, içinde sonsuza dek kalmak üzere ateş ehlidirler! Ne kötü dönüş yeridir!
Ahmet Tekin : Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allaha iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, küfre saplananlar, âyetlerimizi, Kurânımızı, ilkelerimizi yalanlayanlar, işte onlar Cehennem ehlidirler. Orası ne kötü bir cezalandırma ve nihaî dönüş yeridir.
Ahmet Varol : Ama inkâr edenler ve ayetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar ateş halkıdır. Onlar orada sonsuza kadar kalacaklardır. Orası ne kötü bir varış yeridir.
Ali Bulaç : İnkâr edip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince; onlar da içinde sürekli kalıcılar olmak üzere, ateşin halkıdırlar. Ne kötü bir dönüş yeridir O.
Ali Fikri Yavuz : (Allahın vahdaniyyetini) inkâr edenler, bir de ayetlerimizi (Peygamberi ve Kuranı) yalanlıyanlar ise, cehennemliktirler; orada devamlı kalacaklardır. O, ne fena varılacak yerdir!...
Bekir Sadak : Inkar edip, ayetlerimizi yalanlayanlar, iste onlar da atesliklerdir, orada temellidirler. Ne kotu bir donustur! *
Celal Yıldırım : Küfre sapıp âyetlerimizi yalanlayanlar (var ya), işte onlar içinde devamlı kalacakları ateşin arkadaşlarıdır. Varış yeri olarak ne kötü !
Diyanet İşleri (eski) : İnkar edip, ayetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar da ateşliklerdir, orada temellidirler. Ne kötü bir dönüştür!
Diyanet Vakfi : İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır. Ne kötü gidilecek yerdir orası!
Edip Yüksel : İnkar edenler, ayetlerimizi ve mucizelerimizi yalanlayanlar ateşin halkıdır; orada ebedi kalıcıdırlar. Ne kötü bir varış noktasıdır!
Elmalılı Hamdi Yazır : Küfredip âyetlerimizi tekzib eyliyenler ise, onlar eshab-ı nar`dırlar, orada muhalled kalacaklardır, o ise ne fena varılacak yerdir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Küfredip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar cehennemliklerdir, orada ebedi kalacaklardır. Orası ne kötü varılacak yerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedi kalacaklardır. Ne kötü gidilecek yerdir orası!
Fizilal-il Kuran : Kafir olup ayetlerimizi yalanlayanlara gelince onlar da ateş halkıdır. Orada ebedi kalacaklardır. Orası gidilecek ne kötü yerdir.
Gültekin Onan : Küfredip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince; onlar da içinde sürekli kalıcılar olmak üzere ateşin halkıdırlar. İşte kötü bir dönüş yeridir o.
Hasan Basri Çantay : O küfredenler (e), âyetlerimizi yalan sayanlar (a gelince
Onlar da ateşin içinde ebedî kalıcı olarak yaranıdırlar. O ne kötü gidiş yeridir!..
Hayrat Neşriyat : İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar Cehennem ehlidirler; orada ebedî olarak kalıcıdırlar. O ise, ne kötü varılacak yerdir!
İbni Kesir : Küfredip de ayetlerimizi yalanlayanlara gelince; işte onlar, cehennem ashabıdırlar. Orada ebediyyen kalacaklardır. Ne kötü dönüş yeridir.
Muhammed Esed : Hakikati inkara ve mesajlarımızı yalanlamaya şartlanmış olanlara gelince, işte onlar ateşi hak edenlerdir, orada kalıp dururlar. Ne kötü bir son!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o kimseler ki, kâfir oldular ve Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler. İşte onlar, içinde ebedîyyen kalıcılar olmak üzere ateş yârânıdırlar ve ne fena bir gidiş yeri.
Ömer Öngüt : İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar ateş ehlidirler ve orada ebedî kalacaklardır. Ne kötü gidilecek yerdir orası!
Şaban Piriş : İnkar edenler ve ayetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar ateş ehlidir. Orada ebedidirler. Ne kötü bir dönüş.
Suat Yıldırım : Dini inkâr edip âyetlerimizi yalan sayanlar ise, onlar da, devamlı olmak üzere cehennemliktirler. Gidilecek ne fena yerdir orası!
Süleyman Ateş : Nankörlük eden ve âyetlerimizi yalanlayanlar ise ateş halkıdır. Orada sürekli kalacaklardır. Ne kötü gidilecek yerdir orası!
Tefhim-ul Kuran : Küfredip ayetlerimizi yalan sayanlara gelince; onlar da içinde sürekli kalıcılar olmak üzere, ateşin halkıdırlar. Ne kötü bir dönüş yeridir O.
Ümit Şimşek : İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlar ise ateş ehlidirler ve orada sürekli kalacaklardır. Varılacak ne kötü bir yerdir orası!
Yaşar Nuri Öztürk : Küfre sapıp ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar, içinde sürekli kalacakları ateşin dostlarıdır. Ne kötü dönüş yeridir orası!