Tur Suresi 24
Ve yetûfu aleyhim gılmânun lehum ke ennehum lûluun meknûnun.
1. ve yetûfu : ve tavaf ederler, dönüp dolaşırlar, hizmet ederler
2. aleyhim : onların etrafında, onlara
3. gılmânun : gılmanlar (genç delikanlılar)
4. lehum : onlara ait, kendilerine ait
5. ke enne-hum : sanki onlar
6. lû`luun : inciler
7. meknûnun : sedefinde saklı
İmam İskender Ali Mihr : Ve kendileri için hizmet eden (genç delikanlılar), onların etraflarında dolaşırlar. Onlar sanki sedefinde saklanmış inci gibidirler.
Diyanet İşleri : Hizmetlerine verilmiş, kabuğunda saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve öylesine genç hizmetçiler, etraflarında döner durur ki sanki onlar, hazinelerde saklanmış inciler.
Adem Uğur : Hizmetlerine verilmiş, (kabuğunda) saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.
Ahmed Hulusi : Çevrelerinde gençlik dolu hizmetliler (enerjik kuvveler) koşuşur ki, sanki onlar saklı inci!
Ahmet Tekin : Kabuğunda saklı, gün yüzü görmemiş inciler gibi, hizmetlerine verilmiş gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.
Ahmet Varol : Etraflarında kendilerine ait öyle delikanlılar dolaşırlar ki onlar adeta sedefte saklı inci gibidirler.
Ali Bulaç : Kendileri için (hizmet eden) civanlar, etrafında dönüp dolaşırlar; sanki (her biri) `sedefte saklı inci gibi tertemiz, pırıl pırıl.`
Ali Fikri Yavuz : (Hizmet için) etraflarında döner kendilerine ait, sedeflerinde saklı inciler gibi hizmetçiler.
Bekir Sadak : Sedefteki inciler gibi olan gencler yanlarinda dolasirlar.
Celal Yıldırım : Kendilerine ait hizmetçiler etraflarında dönüp dolaşırlar da sanki herbiri sedefteki saklı inciler gibi...
Diyanet İşleri (eski) : Sedefteki inciler gibi olan gençler yanlarında dolaşırlar.
Diyanet Vakfi : Hizmetlerine verilmiş, (kabuğunda) saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.
Edip Yüksel : Çevrelerinde, inciler gibi korunmuş kendilerine ait hizmetkarlar (servis için) dolaşıp durur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bırıl bırıl da üzerlerine döner kendilerine mahsus hizmetciler, sanki sadeflerinde saklı inciler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kendilerine ait hizmetçiler, sanki sedef içinde saklı inciler gibi onların etrafında pırıl pırıl dönerler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kendilerine ait bir takım hizmetçiler de onların etrafında dönerler. Bu gençler sanki sedefleri içine gizlenmiş inci gibidirler.
Fizilal-il Kuran : Sedefteki inciler gibi olan gençler yanlarında dolaşırlar.
Gültekin Onan : Kendileri için (hizmet eden) civanlar, etrafında dönüp dolaşırlar; sanki (her biri) `sedefte saklı inci gibi tertemiz, pırıl pırıl`.
Hasan Basri Çantay : O sadefleri içinde gizlenmiş inci gibi civanlar da kendilerine (hizmet için) etraflarında döner (ler).
Hayrat Neşriyat : Ve kendilerine âid genç hizmetçiler etraflarında dolaşır; sanki onlar (sadeflerinde)saklı inciler gibi (tertemiz)dirler!
İbni Kesir : Sedefleri içinde gizlenmiş inci gibi civanlar da kendileri için etraflarında döner.
Muhammed Esed : Ve onları (ölümsüz) gençlikler bekleyecek, (sanki) kendi kendilerinin (çocuklarıymış gibi), kabuklarının içinde saklanan inciler gibi (saf ve temiz).
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onların üzerlerine kendilerine mahsus birtakım genç hizmetçiler dolaşırlar ki, sanki onlar saklı olan incilerdir.
Ömer Öngüt : Kendilerine âit hizmetçiler sedefteki inciler gibi fırıl fırıl etraflarında dönerler.
Şaban Piriş : Etraflarında onlar için görevlendirilen genç hizmetçiler dönüp durur, onlar saklı inciler gibidirler.
Suat Yıldırım : Etraflarında kendi hizmetlerine tahsis edilmiş, sedef içinde saklı inci gibi pırıl pırıl civanlar dolaşır.
Süleyman Ateş : Çevrelerinde de kendilerine mahsus, sedef içinde saklı inci gibi civanlar dolaşır (hizmet eder).
Tefhim-ul Kuran : Kendileri için (görevlendirilmiş hizmetçi) civanlar, etrafında dönüp dolaşırlar; sanki (her biri) `sedefte saklı inci gibi tertemiz, pırıl pırıl.`
Ümit Şimşek : Etraflarında da kendilerine özel, sedefinde saklı inciler gibi hizmetçiler dolaşmaktadır.
Yaşar Nuri Öztürk : Çevrelerinde, kendilerine özgülenmiş genç uşaklar dolaşır; sanki sedeflerinde saklı inciler.
|