Vakia Suresi 19
Lâ yusaddeûne anhâ ve lâ yunzifûn(yunzifûne).
1. lâ yusaddeûne : başları ağrımaz
2. an-hâ : ondan
3. ve lâ yunzifûne : ve sarhoş olmazlar
İmam İskender Ali Mihr : Ondan (o şaraptan) başları ağrımaz ve sarhoş olmazlar.
Diyanet İşleri : (17-21) Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.
Abdulbaki Gölpınarlı : O şaraptan başları da ağrımaz ve sarhoş da olmazlar.
Adem Uğur : Bu şaraptan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
Ahmed Hulusi : Ne başları ağrır ondan ne de şuurları bulanır!
Ahmet Tekin : İçtikçe lezzetleri eksilmez, toplumları perişan edilmez, başları ağrımaz, sarhoş olmazlar, akıllarına zarar gelmez, içtikleri de tükenmez.
Ahmet Varol : Ondan dolayı ne başları ağrıtılır ne de akılları giderilir.
Ali Bulaç : Ki bundan ne başlarını bir ağrı tutar, ne de kendilerinden geçip akılları çelinir.
Ali Fikri Yavuz : Ondan başları ağrımaz, sarhoş da olmazlar...
Bekir Sadak : (17-21) Olumsuz gencler yanlarinda, bas agrisi ve donmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmus kaseler, ibrikler, kadehler; sececekleri meyveler, arzulayacaklari kus eti ile dolasirlar.
Celal Yıldırım : Ondan ne başlan ağırır, ne de başdönmesi ve bitkinlik meydana gelir.
Diyanet İşleri (eski) : (17-21) Ölümsüz gençler yanlarında, baş ağrısı ve dönmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kaseler, ibrikler, kadehler; seçecekleri meyveler, arzulayacakları kuş eti ile dolaşırlar.
Diyanet Vakfi : Bu şaraptan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
Edip Yüksel : Ne ara verirler ne de yorulurlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ne başları ağrıtılır ondan ne de irer zevâle
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : bu içkiden ne başları ağrıtılır ne de içtiklerini tüketirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
Fizilal-il Kuran : Bu içki ne başlarını ağrıtır, ne de sarhoş eder.
Gültekin Onan : Ki bundan ne başlarını bir ağrı tutar, ne de kendilerinden geçip akılları çelinir.
Hasan Basri Çantay : Ki bundan baş ağrısına uğratılmayacaklar) gibi akılları da giderilmez.
Hayrat Neşriyat : Ondan (o şarabdan) ne başları ağrıtılır, ne de sarhoş olurlar!
İbni Kesir : Ondan baş ağrısına uğratılmayacakları gibi, akılları da giderilmez.
Muhammed Esed : ne kafalarını dumanlayan ne de onları sarhoş eden (bir su)
Ömer Nasuhi Bilmen : (19-20) Onlardan baş ağrısına uğramazlar ve akıllarını da gidermiş olmazlar. Ve (o hizmetçiler) ehl-i Cennet`in ihtiyar ettikleri meyveler ile (dolaşırlar).
Ömer Öngüt : Bu şaraptan ne başları ağrıtılır ne de akılları giderilir.
Şaban Piriş : Baş ağrısı vermeyen ve sersemleştirmeyen ..
Suat Yıldırım : Bu içkiden ötürü baş ağrısı çekmezler, sarhoş da olmazlar.
Süleyman Ateş : (Bir şarap ki) Ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
Tefhim-ul Kuran : Ki bundan ne başlarını bir ağrı tutar, ne de kendilerinden geçip akılları çelinir.
Ümit Şimşek : O şaraptan ne başları ağrır, ne sarhoş olurlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Ne başları döner ondan ne de akılları karışır.
|