Vakia Suresi 45
İnnehum kânû kable zâlike mutrefîn(mutrefîne).
1. inne-hum : muhakkak ki onlar
2. kânû : oldular
3. kable zâlike : bundan önce, daha önce
4. mutrefîne : mutrafı olanlar, varlık içinde zevklerine dalmış olanlar
İmam İskender Ali Mihr : Muhakkak ki onlar, daha önce mutrafi idiler (varlık içinde zevklerine dalmışlardı).
Diyanet İşleri : Çünkü onlar, bundan önce (dünyada varlık içinde) sefahata dalmış ve azgın kimselerdi.
Abdulbaki Gölpınarlı : Bundan önce onlar, nîmetler içindeydi.
Adem Uğur : Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefahete dalmışlardı.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki onlar bundan önce, dünyevî - şehvanî zevklerin bolluğu içinde şımarandılar!
Ahmet Tekin : Onlar, bundan önce, varlık içinde, sefahata dalmışlardı.
Ahmet Varol : Çünkü onlar bundan önce varlık içinde şımartılmışlardı.
Ali Bulaç : Çünkü onlar, bundan önce varlık içinde şımartılmış olanlardı.
Ali Fikri Yavuz : Çünkü onlar, bundan önce (dünyada) zevklerine düşkündüler;
Bekir Sadak : (45-46) Cunku onlar, bundan once, dunyada, nimet icinde bulunurlar iken, buyuk gunah islemekte direnir dururlardi.
Celal Yıldırım : Şüphesiz onlar bundan önce refah içinde,
Diyanet İşleri (eski) : (45-46) Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı.
Diyanet Vakfi : Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefahete dalmışlardı.
Edip Yüksel : Bundan önce onlar konfor içinde şımarmışlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü onlar bundan evvel mütrefîn: Keyflerine düşkün şımarık müsrifîn idiler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü onlar bundan önce varlık içinde keyiflerine düşkün şımarık müsriflerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefâhete dalmışlardı.
Fizilal-il Kuran : Çünkü onlar vaktiyle varlık içinde azıtmışlardı.
Gültekin Onan : Çünkü onlar, bundan önce varlık içinde şımartılmış olanlardı.
Hasan Basri Çantay : Çünkü onlar bundan evvel şehvetlerine düşkündüler.
Hayrat Neşriyat : Çünki onlar, bundan önce (ni`metler içinde) şımartılmış kimseler idiler.
İbni Kesir : Çünkü onlar; bundan önce refahla şımarmışlardı.
Muhammed Esed : Çünkü, geçmişte onlar kendilerini tamamen hazlara kaptırmışlardı,
Ömer Nasuhi Bilmen : (44-46) (O gölge) Ne soğuktur, ne de fâidelidir. Çünkü, şüphe yok onlar bundan evvel nîmetlere (zevklerine) düşkünler idiler. Ve büyük günah üzerine ısrar eder olmuşlardır.
Ömer Öngüt : Çünkü onlar bundan önce (dünyada iken) varlık içinde şımartılmışlardı.
Şaban Piriş : Çünkü onlar, bundan önce sorumsuzca ve konfor içinde yaşıyorlardı.
Suat Yıldırım : Çünkü onlar dünyada iken refah içinde şımarırlardı.
Süleyman Ateş : Çünkü onlar bundan önce varlık içinde şımartılmışlardı.
Tefhim-ul Kuran : Çünkü onlar, bundan önce varlık içinde şımartılmış olanlardı.
Ümit Şimşek : Çünkü onlar evvelce varlık içinde şımarmışlardı.
Yaşar Nuri Öztürk : Çünkü şomluk yâranı, bundan önce servet ve refahla şımaranlardı.
|