Vakia Suresi 6
Fe kânet hebâen mun bessâ(bessen).
1. fe : böylece
2. kânet : oldu
3. hebâen : toz toprak, zerreler halinde
4. munbessen : ufalandı, toz haline gelmiş, dağılmış
İmam İskender Ali Mihr : Böylece dağılıp toz zerrecikleri haline gelmiştir.
Diyanet İşleri : (3-7) Yeryüzü şiddetle sarsıldığı, dağlar parça parça dağılıp saçılmış toz olduğu ve siz de üç sınıf olduğunuz zaman, O, (kimini) yükseltir, (kimini) alçaltır.
Abdulbaki Gölpınarlı : Dağılmış zerre zerre toz haline gelince.
Adem Uğur : Dağılıp toz duman haline geldiği,
Ahmed Hulusi : (Nihayet) dağılmış toz olduğunda.
Ahmet Tekin : Hepsi havada uçuşan zerreler haline gelir.
Ahmet Varol : Böylece dağılmış toz haline geldiği,
Ali Bulaç : toz duman halinde dağılıp savrulduğu,
Ali Fikri Yavuz : Artık her şey etrafa dağılan toz duman olmuştur.
Bekir Sadak : (4-7) Ey insanlar! Yer sarsildikca sarsildigi, daglar ufalandikca ufalanip da toz duman haline geldigi zaman, siz de uc sinif olursunuz.
Celal Yıldırım : (5-6) Dağlar tuz-buz olup parçalandığı, toz halinde dağıldığı zaman,
Diyanet İşleri (eski) : (4-7) Ey insanlar! Yer sarsıldıkça sarsıldığı, dağlar ufalandıkça ufalanıp da toz duman haline geldiği zaman, siz de üç sınıf olursunuz.
Diyanet Vakfi : Dağılıp toz duman haline geldiği,
Edip Yüksel : Artık o toz duman haline gelmiştir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hepsi dağılıp berhevâ bir hebâ olduğu
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : hepsi dağılıp toz duman haline geldiği,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Dağılıp toz duman haline geldiği
Fizilal-il Kuran : Toz halinde boşluğa dağıldığı zaman.
Gültekin Onan : Derken toz duman halinde dağılıp savrulduğu,
Hasan Basri Çantay : derken (hepsi de) dağılmış, toz haaline gelmişdir.
Hayrat Neşriyat : (4-6) (Ey insanlar!) Yer (şiddetli) bir sarsılışla sarsıldığı, dağlar ufalandıkça ufalanıp yayılmış toz toprak hâline geldiği zaman!
İbni Kesir : Dağılmış toz haline geldiği zaman;
Muhammed Esed : toz toprak haline geldiğinde
Ömer Nasuhi Bilmen : (4-6) O zaman yer, şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmıştır. Ve dağlar parçalanmakla parçalanmıştır. Artık (dağlar) dağılmış, toz haline gelmiştir.
Ömer Öngüt : Dağılıp toz duman haline geldiği zaman!
Şaban Piriş : Un ufak etrafa dağıldığı zaman...
Suat Yıldırım : Uçuşan toz zerreleri haline geldiği zaman...
Süleyman Ateş : Dağılan toz duman haline geldiği
Tefhim-ul Kuran : Derken toz duman halinde dağılıp savrulduğu.
Ümit Şimşek : Toz olup uçuştuğunda,
Yaşar Nuri Öztürk : Hepsi un ufak olup dağılmıştır.
|