Zerzevat Teorisi

[alimallah]

edip yüksel eleştirisi.
24:31 ayetindeki “örtü” anlamına gelen “khumur” kelimesinin anlamını uyduruk hadislerle “başörtüsü” olarak çarpıtan ve hızını alamayıp sarık ve sakallarının arasından kadınlar için çarşaflar, peçeler çıkaran ve böylece kadınları çuvallara sokup diri diri gömen ruhbanların zararlarını eleştiren youtube videomu* sizinle paylaştıktan sonra yararlı bir şeyi paylaşmak istedim. bu sabah karşıma muz çıktı. muzla karşılaştırdığınızda allah’ın dinini şirket dinine çeviren din adamları zehirli mantarlar, kurbağalar, çıyanlar, örümcekler ve yılanlar gibidirler… yaklışık 13 yıl önce bu konuyla ilgili yaptığım bir tartışmayı sunuyorum.

zerzevat teorisi

8 ekim 1999
(takanlar ve takılanlar, edip yüksel, ozan yayıncılık, 2008, sa. 78-79)



cemal: aşağıdaki yazı başörtüsünü savunmak için yazılmış.

“dünyada hiçbir nimet örtüsüz değildir. en değerli meyveler ve sebzeler (muz, portakal, fındık, fıstık, ceviz, kavun, karpuz, soğan, sarımsak… vs.) iki, üç kat örtü içinde, cenabı hak tarafından bizlere sunulmuştur.”

(14 ağustos 1998 tarihli akit gazetesinde mustafa gazel imzasıyla yayınlanan “islam’da tesettür” başlıklı yazıdan)

edip: saçma olmasına rağmen yaratıcı ve eğlendirici bir tartışma sunduğu için tebrik etmeli mustafa gazel’i ve akit gazetesinin yazı işleri müdürünü… kendisine şu soruları sormak isterdim. vereceği cevaplarla saçmalığı zirveye çıkarırdı belki. hurafeleri ve din adamlarının uydurduğu şeriatı kuran’a tercih eden bir zihniyetin ulaşacağı zirvenin bir zerzevat zırvası olması normal. gazel’in gazelini dinledikten sonra ben de zurnanın son deliğinde, ilkokul çocukları için bu zırvayı bir güzel analiz edeyim.

1. insanların meyve ve sebzeye benzediğine dair delil nedir? insanlar muzdan daha çok tırtıla, portakaldan daha çok kurbağaya, sarımsaktan çok fok balığına benzer. ne tırtıl, ne kurbağa ve ne de balık gazel beyin kastettiği örtü içine sarılmamışlardır. tabi deriyi örtü olarak kabul etmezsek.

2. gazel beyefendi dut, kiraz, vişne, erik, domates, lahana, havuç, şeftali ve zerdali gibi “örtüsüz” yaratılmış nice meyveyi ve sebzeyi “değersiz” mi sayıyor?

3. allah’ın haşa unutup ta yaratmadığı bir örtüyü biz mi icat edeceğiz? insanlar doğarken elbiseyle doğmuyorlar ki. allah insanları kavun ve karpuz veya soğan ve sarımsak gibi yaratmak isteseydi bizi kaplumbağa gibi yaratırdı.

4. madem “örtülü” yani kabuklu meyveler ve sebzeler örnek alınması gereken nimetler, öyleyse bizim gazel bey neden kendini bir çuvala ve çarşafa sokmuyor? bu meyve ve sebzelerin dişi olduğunu mu iddia ediyor yoksa?

5. bu meyve-sebze teorisine göre kadınlar ve erkekler “değerli bir nimet” olmak için baştan-ayağa çuvala girmeliler. çuvalda en ufak bir delik onu “değersiz” hale getirir. kabuğunda delik olan bir muz, portakal, fındık, ceviz, kavun, soğan veya sarımsak gibi zerzevatı manavdan satın alır mı bizim zerzevatçı ve de ehli sünnet ve cemaatçi gazel beyimiz?