Zumer Suresi 57
Ev tekûle lev ennallâhe hedânî le kuntu minel muttekîn(muttekîne).
1. ev : veya, yoksa
2. tekûle : der, söyler
3. lev : şâyet
4. enne : olduğu, muhakkak ki
5. allâhe : Allah
6. hedâ-ni : beni hidayete erdirdi
7. le kuntu : mutlaka ben olurdum
8. min : den
9. el muttekîne : takva sahipleri
İmam İskender Ali Mihr : Veya: "Muhakkak ki eğer Allah beni hidayete erdirseydi, ben mutlaka takva sahiplerinden olurdum." diyenlerden (olmayın).
Diyanet İşleri : Yahut, Allah beni doğru yola iletseydi, elbette Ona karşı gelmekten sakınanlardan olurdum demesin.
Abdulbaki Gölpınarlı : Yahut Allah beni doğru yola sevketseydi elbette çekinenlerden olurdum dediği.
Adem Uğur : Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum".
Ahmed Hulusi : Yahut şöyle der: "Eğer Allâh bana hidâyet etseydi, elbette korunanlardan olurdum. "
Ahmet Tekin : Yahut:
`Allah bana doğru yolu gösterme lütfunda bulunsaydı, Allaha sığınanlardan, emirlerine yapışanlardan, günahlardan arınıp azaptan korunanlardan, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan müminlerden olurdum.` diyeceği günden önce Kurâna tâbi olun.
Ahmet Varol : Yahut: `Eğer Allah beni hidayete erdirseydi mutlaka takva sahiplerinden olurdum` demesinden.
Ali Bulaç : Veya: "Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği,
Ali Fikri Yavuz : Yahud şöyle demesi var: - Eğer Allah bana hidayet vereydi, muhakkak ben, Allahdan korkanlardan (şirkten sakınanlardan) olurdum.
Bekir Sadak : (57-58) Veya, «Allah beni dogru yola eristirseydi sakinanlardan olurdum» diyecegi, yahut, azabi gordugunde: «Keski benim icin donus imkani bulunsa da iyilerden olsam» diyecegi gunden sakinin.
Celal Yıldırım : Veya «eğer Allah beni doğru yola eriştirseydi, elbette (O`ndan) korkup (fenalıklardan) sakınanlardan olurdum,» diyeceği,
Diyanet İşleri (eski) : (57-58) Veya, `Allah beni doğru yola eriştirseydi sakınanlardan olurdum` diyeceği, yahut, azabı gördüğünde: `Keşke benim için dönüş imkanı bulunsa da iyilerden olsam` diyeceği günden sakının.
Diyanet Vakfi : (57-58) Veya: Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum, diyeceği, yahut azabı gördüğünde: Keşke benim için bir kez (dönmeye) imkân bulunsa da iyilerden olsam! diyeceği günden sakının.
Edip Yüksel : Veya, `ALLAH beni doğruya iletseydi kesinlikle erdemlilerden biri olacaktım,` demesin
Elmalılı Hamdi Yazır : Yâhud diyeceği: Allah bana yolunu gösterse idi her halde ben müttekılerden olurdum
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : yahut: «Allah, bana yolunu gösterseydi, kesinlikle ben takva sahiplerinden olurdum.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yahut şöyle diyecektir: «Allah bana doğru yolu gösterseydi, her halde ben müttakilerden olurdum.»
Fizilal-il Kuran : Veya şöyle demesinden: «Allah beni doğru yola ulaştırsaydı sakınanlardan olurdum.»
Gültekin Onan : Veya: "Gerçekten Tanrı bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği,
Hasan Basri Çantay : yahud «Hakıykaten Allah bana hidâyet verseydi her halde (şirkden günâhlardan) sakınanlardan olurdum» diyeceği,
Hayrat Neşriyat : (57-58) Yâhut: `Doğrusu Allah beni hidâyete erdirmiş olsaydı, elbette (ben de) takvâ sâhiblerinden olurdum` demesi(nden) yâhut azâbı gördüğü zaman: `Keşke benim için gerçekten bir kere daha (dünyaya dönüş) olsaydı da iyilik edenlerden olsaydım!` demesi(nden evvel Kurâna tâbi` olun)!
İbni Kesir : Veya: Allah beni hidayete erdirseydi, ben de muttakilerden olurdum, diyeceği gün.
Muhammed Esed : yahut, "Eğer Allah beni doğru yola iletseydi mutlaka O`na karşı sorumluluk bilinci duyanlardan biri olurdum!" demesin diye,
Ömer Nasuhi Bilmen : Veya (her nefsin) şüphe yok ki, «Eğer Allah bana hidâyet etse idi elbette ben muttakîlerden olurdum,» demesinden evvel (uyanması lâzımdır).
Ömer Öngüt : Veya: "Allah bana hidayet etseydi, elbette takvâ sahiplerinden olurdum. " demesin.
Şaban Piriş : Veya keşke Allah bana doğru yolu gösterseydi de korunanlardan olsaydım demesi...
Suat Yıldırım : Yahut: "Allah bana hidâyet verseydi, ben de Allaha karşı gelmekten sakınanlardan olurdum."
Süleyman Ateş : Yahut şöyle demesinden: "Allâh bana hidâyet etseydi, elbet ben de (Allâh`ın azâbından) korunanlardan olurdum."
Tefhim-ul Kuran : Veya: «Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum» diyeceği,
Ümit Şimşek : Veya `Allah bana hidayet verseydi ben de sakınanlardan olurdum` demesin.
Yaşar Nuri Öztürk : Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana kılavuzluk etseydi elbette ben de korunanlardan olurdum."
|