Zumer Suresi 8
Ve izâ messel insâne durrun deâ rabbehu munîben ileyhi summe izâ havvelehu nimeten minhu nesiye mâ kâne yedû ileyhi min kablu ve ceale lillâhi endâden li yudılle an sebîlih(sebîlihi), kul temetta bi kufrike kalîlen inneke min ashâbin nâr(nâri).
1. ve izâ : ve ..... olduğu zaman
2. messe : dokundu
3. el insâne : insan
4. durrun : darlık, sıkıntı, zarar
5. deâ : dua etti
6. rabbe-hu : onun Rabbi
7. munîben : münîb olarak, yönelerek
8. ileyhi : ona
9. summe : sonra
10. izâ : olduğu zaman
11. havvele-hu : ona verdi, lütfetti
12. ni`meten : ni`met
13. min-hu : ondan, kendisinden
14. nesiye : unuttu
15. mâ kâne : olmadı
16. yed`û : dua eder
17. ileyhi : ona
18. min : den
19. kablu : önce
20. ve ceale : ve kıldı, yaptı, yarattı
21. li allâhi : Allah için, Allah`a
22. endâden : eşler, ortaklar
23. li yudılle : saptırmak için, dalâlete düşürmek için
24. an : dan
25. sebîli-hi : onun yolu
26. kul : de, söyle
27. temetta : metalan, faydalan
28. bi kufri-ke : küfrünle, inkârınla
29. kalîlen : az, biraz
30. inne-ke : muhakkak ki sen
31. min : den
32. ashâbi en nâri : ateş ehli, ateşin halkı
İmam İskender Ali Mihr : Ve insana bir zarar dokunduğu zaman, Rabbine yönelerek ona dua eder. Sonra (Allah) kendinden bir ni`met lütfettiği zaman daha önce ona dua ettiğini (yalvardığını) unutur. O`nun (Allah`ın) yolundan saptırmak için Allah`a eşler kılar. De ki: "Küfrün ile biraz daha metalan(faydalan). Muhakkakki sen, cehennem ehlindensin".
Diyanet İşleri : İnsana bir zarar dokunduğu zaman Rabbine yönelerek Ona yalvarır. Sonra kendi tarafından ona bir nimet verdiği zaman daha önce Ona yalvardığını unutur ve Allahın yolundan saptırmak için Ona eşler koşar. De ki: Küfrünle az bir süre yaşayıp geçin! Şüphesiz sen cehennemliklerdensin.
Abdulbaki Gölpınarlı : İnsan bir zarara uğrarsa tamâmıyla Rabbine dönerek dua eder, sonra, ona bir nîmet verdi mi önceden ona dua ettiğini unutur insan ve halkı, onun yolundan çıkarmak için Allah`a da eşler kabûl eder; de ki: Kâfirliğinle bir müddet geçin bakalım; hiç şüphe yok ki sen, cehennem ehlindensin.
Adem Uğur : İnsanın başına bir sıkıntı gelince, Rabbine yönelerek O`na yalvarır. Sonra Allah kendisinden ona bir nimet verince, önceden yalvarmış olduğunu unutur. Allah`ın yolundan saptırmak için O`na eşler koşar. (Ey Muhammed!) De ki: Küfrünle biraz eğlenedur; çünkü sen, muhakkak cehennem ehlindensin!
Ahmed Hulusi : İnsana (rahmet olarak; onu arındırmak - genişletmek için) bir durr (zarar, hastalık, sıkıntı) dokunduğunda, O`na yönlenir; Rabbine dua eder. . . Sonra ona (Rabbi) kendinden bir nimet lütfettiğinde, daha önce O`na dua ettiğini unutur ve O`nun yolundan saptırmak için Allâh`a endad (denk vehmettiği varlıklar) kabullenir. . . De ki: "Küfrünle azıcık yaşa. . . Muhakkak ki sen ateş ehlindensin!"
Ahmet Tekin : İnsana bir zarar, bir sıkıntı dokunduğu zaman Rabbine yönelerek gönülden Ona dua eder. Sonra Allah, tarafından ona bir nimet lütfedince, kendisini sıkıntıdan kurtarınca, önceden yalvarmış olduğunu unutur, insanları başlarına buyruk hale getirerek, Allah yolundan, İslâmdan uzaklaşmalarına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerine imkân sağlamak için bile bile ona eşler, ortaklar koşar. Böylesine:
`İnkârınla, küfrünle biraz eğlen. Kesinlikle sen Cehennem ehlindensin.` de.
Ahmet Varol : İnsana bir darlık dokunduğunda gönülden boyun eğerek Rabbine dua eder. Sonra ona kendi katından bir nimet verdiğinde daha önce O`na dua ettiğini unutur ve O`nun yolundan saptırmak için Allah`a eşler koşar. De ki: `Sen küfrünle azıcık oyalan. Muhakkak sen cehennem halkındansın.`
Ali Bulaç : İnsana bir zarar dokunduğu zaman, gönülden katıksızca yönelmiş olarak Rabbine dua eder. Sonra ona kendinden bir nimet verdiği zaman, daha önce O`na dua ettiğini unutur ve O`nun yolundan saptırmak amacıyla Allah`a eşler koşmaya başlar. De ki: "İnkârınla biraz (dünya zevklerinden) yararlan; çünkü sen, ateşin halkındansın."
Ali Fikri Yavuz : İnsana bir keder dokunduğu vakit, Rabbine bütün gönlünü vererek Ona dua eder. Sonra (Allah), katından ona bir nimet verdiği zaman, önceden Allaha dua ettiği hali unutur da, Allah yolundan saptırmak için Allaha ortaklar (eşler) koşmağa başlar. (Ey Rasûlüm) de ki: - Küfrünle biraz zevklenedur, muhakkak sen ateşliklerdensin.
Bekir Sadak : Insanin basina bir sikinti gelince Rabbine yonelerek O`na yalvarir. Sonra Allah, katindan bir nimet verince onceden kime yalvarmis oldugunu unutuverir; Allah`in yolundan saptirmak icin O`na esler kosar. De ki: «Inkarinla az bir muddet zevklen, suphesiz sen cehennemliksin.»
Celal Yıldırım : İnsana bir sıkıntı ve zarar dokunduğu zaman Rabbına içten yönelerek duâ eder. Sonra kendi katından ona bir nîmet verince, daha önce Allah`a ettiği duayı unutur. Yolundan saptırmak için de Allah`a eşler, ortaklar ve benzerler koşar. De ki: Az bir süre küfrünle yararlanıp geçin. Çünkü gerçekten ateşliklerdensin.
Diyanet İşleri (eski) : İnsanın başına bir sıkıntı gelince Rabbine yönelerek O`na yalvarır. Sonra Allah, katından bir nimet verince önceden kime yalvarmış olduğunu unutuverir; Allah`ın yolundan saptırmak için O`na eşler koşar. De ki: `İnkarınla az bir müddet zevklen, şüphesiz sen cehennemliksin.`
Diyanet Vakfi : İnsanın başına bir sıkıntı gelince, Rabbine yönelerek O`na yalvarır. Sonra Allah kendisinden ona bir nimet verince, önceden yalvarmış olduğunu unutur. Allah`ın yolundan saptırmak için O`na eşler koşar. (Ey Muhammed!) De ki: Küfrünle biraz eğlenedur; çünkü sen, muhakkak cehennem ehlindensin!
Edip Yüksel : İnsana bir kötülük dokundu mu Rabbine yönelerek O`nu çağırır. Ona kendisinden bir iyilik verdi mi, daha önce kime yalvarmış olduğunu unutur ve O`nun yolundan saptırmak için ALLAH `a eşler koşmağa başlar. De ki, `İnkarınla biraz yaşa, sen ateş halkındansın.`
Elmalılı Hamdi Yazır : İnsana bir sıkıntı dokunduğu vakıt rabbına öyle duâ eder ki bütün gönlünü ona vererek, sonra kendisine tarafından bir ni`met lûtfediverdiği zaman da önceden ona duâ ettiği hali unutur da yolundan sapıtmak için Allaha menendler koşmağa başlar, de ki, küfrünle biraz zevk et, çünkü sen o ateşliklerdensin
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman bütün gönlünü vererek Rabbine dua eder. Sonra kendisine tarafından bir nimet lütfettiği zaman da önceden O`na dua ettiği hali unutur da yolundan sapıtmak için Allah`a ortaklar koşmaya başlar. De ki: «Küfrünle biraz zevk et. Çünkü sen, o ateşliklerdensin.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman bütün gönlünü vererek Rabbine dua eder. Sonra kendisine tarafından bir nimet lütfettiği zaman da önceden O`na dua ettiği hali unutur da, yolundan sapıtmak için Allah`a ortaklar koşmaya başlar. Ey Muhammed! De ki: «Küfrünle biraz zevk et, çünkü sen, o ateşliklerdensin.»
Fizilal-il Kuran : İnsanın başına bir sıkıntı gelince Rabb`ine dönerek O`na yalvarır. Sonra Allah katından bir nimet verince önceden kime yalvarmış olduğunu unutuverir. Allah`ın yolundan saptırmak için O`na eşler koşar. Ey Muhammed! De ki: «İnkârınla az bir müddet zevklen, sen cehennemliklerdensin.»
Gültekin Onan : İnsana bir zarar dokunduğu zaman gönülden katıksızca yönelmiş olarak rabbine dua eder. Sonra ona kendinden bir nimet verdiği zaman, daha önce O`na dua ettiğini unutur ve O`nun yolundan saptırmak amacıyla Tanrı`ya eşler koşmaya başlar. De ki: "Küfrünle biraz (dünya zevklerinden) yararlan; çünkü sen, ateşin halkındansın."
Hasan Basri Çantay : İnsana bir zarar dokunduğu zaman o, Rabbine, bütün (varlığı ile) Ona dönerek, yalvarır. Sonra ona kendinden bir ni`met verdiği vakit ise evvelce Ona yalvardığını unutur. Allaha, Onun yolundan sapdırmak için, eşler katmıya başlar. (Habîbim) de ki: «Küfrünle biraz eğlenedur! Çünkü sen muhakkak ateş yârânındansın».
Hayrat Neşriyat : İnsana bir zarar dokunduğu zaman, Ona (samîmâne) yönelen bir kimse olarak Rabbisine duâ eder; sonra (Allah) kendi tarafından ona bir ni`met verdiğinde, daha önce Ona duâ etmekte olduğunu unutur da, (insanları) Onun yolundan saptırmak için Allaha ortaklar koşar. De ki: `Küfrünle biraz eğlenedur! Çünki sen Cehennem ehlindensin!`
İbni Kesir : İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman Rabbına yönelerek O`na yalvarır. Sonra O, kendi katından ona bir nimet verince; önceden O`na yalvarmış olduğunu unutuverir. Ve Allah`ın yolundan saptırmak için O`na eşler koşar. De ki: Küfrünle biraz eğlenedur. Muhakkak ki sen, ateş yaranındansın.
Muhammed Esed : İşte (böyle,) insanın başına bir bela geldi mi Rabbine yönelerek (yardım için) O`na yalvarır fakat O`nun rahmetiyle bir nimete kavuşunca da önceden yalvarıp yakardığını unutarak başka güçleri Allah`a rakip çıkarır ve böylece (başkalarını) O`nun yolundan saptırır. (Bu şekilde günah işleyenlere) de ki: "Bu inkarınızla kısa bir müddet keyif sürün bakalım (ama sonunda) ateşi hak edenlerden olacaksınız!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve insana bir zarar dokunduğu zaman Rabbisine rücû ederek duada bulunur. Sonra ona kendi tarafından bir nîmet lütfedince O`na evvelce yapmış olduğu duayı unutur ve Allah için şerikler koşmaya başlar (nâsı) O`nun yolundan saptırmak için. De ki: «Küfrün ile biraz fâidelen, şüphe yok ki sen ateşin yârânındansın.»
Ömer Öngüt : İnsanın başına bir sıkıntı gelince Rabbine yönelerek O`na yalvarır. Sonra Allah kendi katından ona bir nimet verince, önceden O`na yalvarmış olduğunu unutuverir. O`nun yolundan saptırmak için, Allah`a eşler koşar. De ki: "Küfrünle biraz oyalanadur. Çünkü sen muhakkak ki cehennem halkındansın. "
Şaban Piriş : (7-8) Eğer nankörlük ederseniz, Allahın size ihtiyacı yoktur. Ama kullarının nankörlüğüne razı olmaz. Eğer şükrederseniz, sizin için ondan hoşnut kalır. Hiçbir günahkar bir başkasının günahını yüklenmez. Sonra Rabbinizedir dönüşünüz... Elbette size yaptıklarınızı haber verecektir. O, kalplerin özünü bilendir. İnsana bir zarar dokununca, Rabbine yönelerek, ona dua eder. Sonra, kendisinden bir nimet ile değiştirince, daha önce ona dua ettiğini unutur da Allaha ortaklar koşar, onun yolundan saptırsın diye... De ki: -İnkarınla biraz yaşa, kuşkusuz sen ateş ehlindensin!
Suat Yıldırım : İnsanın başı derde girince, gönülden Ona yönelerek Rabbine yalvarır. Ama sonra Allah kendi tarafından ona nimet ve imkan verince, daha önce bütün acziyle gönülden Ona yalvardığını unutur ve Allah yolundan kendisini saptırması için Ona birtakım şerikler uydurur. De ki: "İnkârınla biraz oyalan, biraz zevk al bakalım! Nasılsa sen kesin olarak cehennemliklerdensin!"
Süleyman Ateş : İnsana bir zarar dokundu mu, hemen içtenlikle Rabbine yönelerek O`na du`â eder. Sonra (Rabbi) ona kendisinden bir ni`met verdi mi; önceden O`na yalvarmakta olduğunu unutur da, O`nun yolundan saptırmak için Allah`a eşler koşmağa başlar. De ki: "Küfrünle azıcık yaşa, sen ateş halkındansın!"
Tefhim-ul Kuran : İnsana bir zarar dokunduğu zaman, gönülden katıksızca yönelmiş olarak Rabbine dua eder. Sonra ona kendinden bir nimet verdiği zaman, daha önce O`na dua ettiğini unutur ve O`nun yolundan saptırmak amacıyla Allah`a eşler koşmaya başlar. De ki: «Küfrünle biraz metalanıp yararlan; çünkü sen, ateşin halkındansın.»
Ümit Şimşek : İnsan sıkıntıya düştüğünde, Rabbine yönelerek Ona yakarır. Sonra Rabbi ona kendi katından bir nimet nasip ettiğinde, evvelce ettiği duayı unutur da, halkı Onun yolundan saptırmak için Allah`a eşler koşar. De ki: İnkârınla biraz oyalanadur; nasıl olsa ateş ehlindensin.
Yaşar Nuri Öztürk : İnsana bir zarar/zorluk dokununca, Rabbine yönelerek O`na dua eder. Sonra ona bir nimet lütfettiğinde, önceden O`na yalvarmakta olduğunu unutur, O`nun yolundan saptırmak için Allah`a eşler, ortaklar isnat eder. De ki: "Birazcık nimetlen küfrünle! Hiç kuşkusuz, sen, ateş halkındansın."
|