Aşağıdaki Hatalar Oluştu:
Warning [2] preg_match(): The /e modifier is no longer supported, use preg_replace_callback instead - Line: 357 - File: inc/class_parser.php PHP 7.4.33 (Linux)
File Line Function
[PHP]   errorHandler->error
/inc/class_parser.php 357 preg_match
/inc/class_parser.php 153 postParser->parse_mycode
/printthread.php 156 postParser->parse_message
Warning [2] preg_match(): The /e modifier is no longer supported, use preg_replace_callback instead - Line: 364 - File: inc/class_parser.php PHP 7.4.33 (Linux)
File Line Function
[PHP]   errorHandler->error
/inc/class_parser.php 364 preg_match
/inc/class_parser.php 153 postParser->parse_mycode
/printthread.php 156 postParser->parse_message



AlimAllah-Bilim Allah'ın yasasıdır.-Kuran, islam, bilgi paylaşımı üzerine
Neml Suresi 28 - Baskı Önizleme

+- AlimAllah-Bilim Allah'ın yasasıdır.-Kuran, islam, bilgi paylaşımı üzerine (http://forum.alimallah.com)
+-- Forum: Alimallah.net (/forum-Alimallah-net-1)
+--- Forum: Alimallah.net Sözlüğü (/forum-Alimallah-net-Sozlugu-2)
+--- Konu Başlığı: Neml Suresi 28 (/konu-Neml-Suresi-28-4327.html)



Neml Suresi 28 - alimallah - 26.09.2012 17:40

İzheb bi kitâbî hâzâ fe elkıh ileyhim summe tevelle anhum fenzur mâzâ yerciûn(yerciûne).

1. izheb bi
(izheb) : götür
: (git)
2. kitâbî : benim kitabım, benim yazım, benim mektubum
3. hâzâ : bu
4. fe : o zaman, böylece
5. elkıh : at, bırak
6. ileyhim : onlara
7. summe : sonra
8. tevelle : geri dön
9. an-hum : onlardan
10. fenzur (fe unzur) : sonra bak
11. mâzâ : ne, neye
12. yerciûne : döner, dönecekler
İmam İskender Ali Mihr : Bu yazımı (mektubumu) götür, böylece onlara (onu) at (ulaştır). Sonra onlardan (geri) dön, neye dönecekler (ne cevap verecekler) bak!
Diyanet İşleri : “Benim şu mektubumu götür onlara at, sonra da yanlarından ayrıl ve ne sonuca varacaklarına bak.”
Abdulbaki Gölpınarlı : Git, şu mektubumu götür, ver onlara, sonra biraz çekil onlardan, bak bakalım, ne cevap verecekler?
Adem Uğur : Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak.
Ahmed Hulusi : "Şu mektubumu götür onlara bırak! Sonra bir kenara çekil de bak bakalım, hangi anlayışta olacaklar?"
Ahmet Tekin : `Şu mektubumu götür, onlara bırak. Sonra bir kenara çekil. Ne sonuca varacaklarını dikkatlice takip et.`
Ahmet Varol : Şu mektubumu götür, onu kendilerine bırak; sonra onlardan biraz uzaklaş da bak ki neye başvuruyorlar.`
Ali Bulaç : "Bu mektubumla git, onu kendilerine bırak sonra onlardan (biraz) uzaklaş, böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?"
Ali Fikri Yavuz : Bu mektubumu götür de bırak onlara. Sonra yanlarından çekil de bak, ne neticeye varacaklar.”
Bekir Sadak : «Bu yazimi gotur, onlara at, sonra bir yana cekil, varacaklari sonuca bak.»
Celal Yıldırım : «Şimdi bu mektubumu götür de onların yanına bıraktıktan sonra geri çekil, nasıl bir sonuca varacaklarına bir bak!»
Diyanet İşleri (eski) : `Şu yazımı götür, onlara at, sonra bir yana çekil, varacakları sonuca bak.`
Diyanet Vakfi : Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak.
Edip Yüksel : `Şu mektubumu onlara götürüp ilet ve sonra bir yana çekilip tepkilerini gözle.`
Elmalılı Hamdi Yazır : Şu mektubumu götür bırak onlara, sonra dön kendilerinden de bak ne neticeye varacaklar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şu mektubumu götür onlara bırak; sonra geri çekil de, ne sonuca varacaklarına bak!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak.»
Fizilal-il Kuran : Şu mektubumu götürüp onlara at, sonra seni göremeyecekleri bir yere çekil de bak bakalım ne gibi bir sonuca varacaklar?
Gültekin Onan : "Bu mektubumla git, onu kendilerine bırak sonra onlardan (biraz) uzaklaş böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?"
Hasan Basri Çantay : «Şu mektubumu götür, onu kendilerine bırak. Sonra onlardan biraz çekil de bak neye dönecekler»?
Hayrat Neşriyat : `Bu mektûbumu götür de kendilerine bırak; sonra onlardan (biraz öteye) çekil de, ne (netîce)ye varacaklarına bak!`
İbni Kesir : Şu yazımı götür, kendilerine bırak. Sonra bir yana çekil, bak; neye dönecekler.
Muhammed Esed : "Al bu mektubumu onlara götür; sonra bir kenara çekilip onları kendi hallerine bırak ve bak bakalım, nasıl bir sonuca varacaklar".
Ömer Nasuhi Bilmen : «Şu mektubum ile git, hemen onlara bırak, sonra onlardan çekil de bak ki, neye varacaklar?»
Ömer Öngüt : “Şu mektubumu götür, onlara at! Sonra bir yana çekil de, ne neticeye varacaklar bir bak!”
Şaban Piriş : Bu mektubumu götür ve onlara ilet, sonra onlardan biraz ayrıl ve neye başvuracaklarına bak!
Suat Yıldırım : (27-28) "Bakalım, dedi Süleyman, doğru mu söyledin, yoksa yalancının teki misin, bunu anlayacağız. Sen şimdi şu mektubumu götür, bırak onların yanına, sonra onlardan biraz uzaklaş ve ne yapacaklarını gözle."
Süleyman Ateş : "Bu mektubumu götür, onlara at, sonra onlardan biraz öteye çekil de bak, neye başvuruyorlar (ne yapacaklar)."
Tefhim-ul Kuran : «Bu mektubumla git, onu kendilerine bırak, sonra onlardan (biraz) uzaklaş, böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?»
Ümit Şimşek : `Şu mektubumu götür, onlara bırak; sonra bir kenara çekil ve ne yapacaklarına bak.`
Yaşar Nuri Öztürk : "Şu yazımı götürüp onlara at. Sonra onlardan uzaklaş da bak bakalım, nasıl davranacaklar."