AlimAllah-Bilim Allah'ın yasasıdır.-Kuran, islam, bilgi paylaşımı üzerine

Orjinalini görmek için tıklayınız: Suara Suresi 157
şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orijinal sürümü göster.
Fe akarûhâ fe asbahû nâdimîn(nâdimîne).

1. fe : artık, öyleyse, buna rağmen
2. akarû-hâ : onu kestiler
3. fe : böylece, sonra
4. asbahû : oldular
5. nâdimîne : pişman olanlar
İmam İskender Ali Mihr : Buna rağmen onu kestiler. Sonra da pişman oldular.
Diyanet İşleri : Derken onu kestiler, fakat pişman oldular.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ayaklarını kesip öldürdüler onu da nâdim oldular.
Adem Uğur : Buna rağmen onlar deveyi kestiler; ama pişman da oldular.
Ahmed Hulusi : (Uyarıyı dinlemeyip) dişi deveyi vahşice boğazladılar; sonunda da çok pişman oldular.
Ahmet Tekin : Derken, onu, kılıçla bacaklarından biçerek öldürdüler. Ama pişman da oldular.
Ahmet Varol : Sonuçta onu boğazladılar; ama pişman oldular.
Ali Bulaç : "Sonunda onu (yine de) kestiler, ancak pişman oldular."
Ali Fikri Yavuz : Derken o deveyi kestiler, fakat pişman oldular.
Bekir Sadak : Onlar ise deveyi kestiler; ama pisman da oldular.
Celal Yıldırım : Buna rağmen onlar o deveyi (bacaklarına) vurup devirdiler, (inatla onu) kestiler. (Sonra da) pişmanlık duyarak sabahladılar.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar ise deveyi kestiler; ama pişman da oldular.
Diyanet Vakfi : Buna rağmen onlar deveyi kestiler; ama pişman da oldular.
Edip Yüksel : Nihayet onu kestiler; ancak pişman oldular.
Elmalılı Hamdi Yazır : Derken onu vurdular, fakat nâdim oldular
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Derken onu vurdular, fakat pişman oldular;
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Derken onu kestiler; fakat pişman da oldular.
Fizilal-il Kuran : Buna rağmen devenin ayaklarını keserek onu cansız yere devirdiler. Fakat hemen pişman oldular.
Gültekin Onan : Sonunda onu (yine de) kestiler, ancak pişman oldular.
Hasan Basri Çantay : Derken onu kesdiler. Fakat peşîman oldular.
Hayrat Neşriyat : Derken onu kestiler; bunun üzerine (yaptıklarından) pişmanlık duyan kimseler oldular.
İbni Kesir : Onlar ise onu kestiler de pişman oldular.
Muhammed Esed : Bütün bu uyarılara rağmen onlar yine de o deveyi hoyratça boğazladılar; ama bunu yaptıklarına (çok geçmeden) pişman oldular;
Ömer Nasuhi Bilmen : Derken onu boğazladılar, sonra pişman olarak sabahladılar.
Ömer Öngüt : Onlar ise ayaklarını keserek onu öldürdüler, fakat pişman da oldular.
Şaban Piriş : Buna rağmen kestiler sonra da pişman oldular.
Suat Yıldırım : Derken, deveyi boğazladılar, ama çok geçmeden yaptıklarına pişman oldular.
Süleyman Ateş : Nihâyet onu kestiler, ama pişman oldular.
Tefhim-ul Kuran : «Sonunda onu (yine de) kestiler, ancak pişman oldular.»
Ümit Şimşek : Deveyi kestiler ve pişman oldular.
Yaşar Nuri Öztürk : Onu yere yatırıp kestiler. Sonra da pişman oldular.
Referans URL